İnsanlık Suç mu?

İnsan, insana yabancılaşıyor. İnsanımız, bireyselleşiyor ve bireysel bir hayat kurma derdinde. Toplumsal ve millî sorumluluk alanlar azalıyor. Suriye iç savaşının açtığı dramla birlikte karşı karşıya kaldığımız insanlık sınavı var. Diğer taraftan olası bir kadın cinayetini engelleyen ve şimdi tutuklanan Kadir Şeker’in durumu var. İnsanlık yapmak suç mu? İnsanlık nereye gidiyor?

İdlib kırsalında tamamen insanlık suçu işleniyor. Türkiye’nin müdahil olduğu bu coğrafyada biz de millet olarak acılar yaşıyoruz, şehitler veriyoruz. İnsanlığın tarafında olan bir Türkiye var. İnsanî vazifesini yerine getirmek ve bölge halkının yaralarını sarmak üzere İdlib’e giden askerlerimiz şimdi büyük bir mücadele veriyor. Türkiye’nin askerî hamlesi mecburî olmuştur. Sınırları boyunca uzanan terör mensuplarını bertaraf etmek ve güvenli bölge oluşturmak amaçlanmaktadır. Millî varlığını tehdit edebilecek her türlü unsuru barındıran Suriye kırsalında Türkiye’nin olmaması düşünülemezdi. Şimdi zor soruların muhatabıyız. Türkiye’nin Suriye politikasını eleştirmek ayrı, buradan kaynaklı insanî dramla ilgilenmek ayrı düşünülmelidir. Bu durum, birkaç gün önce yaşadığımız Kadir Şeker’in müdahale etmek zorunda kaldığı olay gibidir. Kadir, o kavgaya karışmasaydı şimdi, biz bir kadın cinayetini konuşuyor olabilirdik. İnsanî bir davranış sergileyen Kadir, aynı zamanda bir belanın da içine girmiş oldu. Kadir’in bu hareketi toplumun büyük çoğunluğu tarafından takdirle karşılandı. Bir kısım insanımız da karışmamak gerekirdi, dedi. Türkiye’nin de gözünün önünde seri cinayetler işleyen katiller sürüsü var. Şimdi, bu cinayetlere karışmasa mıydı Türkiye? Üstelik sınırınıza dayanan milyonlar varken, bebekler, çocuklar, yaşlılar, kadınlar imdat çığlıkları atarken Türkiye ne yapabilirdi? Kadir’in vicdanı sessiz kalmayı reddettiyse, Türkiye de bu vahşet karşısında sessiz kalamazdı.

Suriye’de cereyan eden insanlık dramına toplumun çoğu yabancı kalmıştır. Bölgeden daha çok görüntü ve haber aktarmak gerekiyor. Şehitlerimiz üzerinden eleştiri yaparak Türkiye’nin tutumunu eleştiren iç siyasi unsurlar büyük fotoğrafı görememektedir. Türkiye, eli kolu bağlı duracak devlet değildir. Suriye, Türkiye’nin iç meselesi olmuştur. Bugün sessiz kalınırsa, yarın daha büyük yangınlar bizi bekleyecektir. Elbette şehitlerimize üzülüyoruz. Ancak bu millet kahramanları ile ayakta kalmıştır. Bu coğrafyanın kaderinde maalesef savaş var. Bunu değiştiremiyoruz.

Dünya milletleri insanlık sınavından kalmıştır. Bir tek Türkiye bu mazlumları sahiplenmektedir. Bedel ödemediğimiz toprağımız yok. İnsanlık yok oluyor, kendi kıyametini çağıran ve azgınlaşan bir zalim sürüsü varken, Türkiye’nin seyirci kalması olamaz.