İnsanlık daha ne kadar katlanacak?
Evet, yeryüzünde tam bir köle düzeni uygulanıyor. Üstelik efendiler işi tam bir pişkinliğe vurdular.
Bu gidişata insanlık daha ne kadar katlanacak?
Temelden konuya değinelim: Dünya üzerinde insanlar üç ana kategoride ele alınabilirler.
1) Batılılar. Dünyanın efendileridir. Karun kadar zengin Firavun gibi acımasızlardır. Firavunun büyücüleri rolünü günümüzde iletişim araçları ve medya yoluyla deruhte ederler. Suret-i haktan görülüp insanlığı oyalarlar.
2) Batıcılar. Batı-dışı ülkelerde Batı’nın ağzı açık hayranlarıdır. Aklın öneminden sıkça bahsederler ama düşünmezler. Daha doğrusu bu işi Batı’ya havale etmişlerdir. Üretileni büyük bir iştiha ile tüketirler. Batıcıların içerisinde büyük bir bölüm büyücülerin etkisindedir. Ama küçük bir azınlık kelimenin tam anlamı ile haindir. İçerisinde yaşadığı toplumun haini.
3) Mazlum halklar. Bunların görevi tüketmektir. Batıda üretilenleri tüketmek. Dünya-sistemin marabaları. Demokrasi ile avutulurlar. Batının işine geleni tercih ettikleri müddetçe bir sorun yok, lakin biraz şaşarlarsa onları bekleyen bir darbedir. Mısır ve Cezayir’de olduğu gibi. Ama daima Batının yararına olan bir darbe. Demokrasi mi? Delinin zoruna bak!
Laf darbeye gelmişken üzerinde biraz duralım. Batı eskiden “bizim oğlanlar” dediği darbecileri biraz mahcup bir şekilde desteklerdi. Açıktan açığa ilan edilmezdi. Artık utanmak kalktı. ABD Venezuela’da darbe girişiminin yanında açıkça yer aldı. Bir teknik direktör gibi kuklasına göstererek taktik veriyor. Dünya seyrediyor!
DEAŞ lideri sarıklı, şalvarlı, sakallı ajan Ebubekir Bağdadi yine sahneye sürüldü. Alçağın son görüntüsünde elindeki dosyada “Türkiye vilayeti” yazısının kasıtla gösterildiği besbelli. Güya bir hilafet devleti kurulacak ve Türkiye bu ajanın yönettiği toprakların bir parçası olacak. Bu mümkün mü? Ama işaret başka, Batı “hedefimiz Türkiye” demeye getiriliyor.
Batılı yayın kuruluşları yine “özgürlük” dolu bir girişimin içinde. ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa anlaştı YouTube üzerinden Türkiye’ye yönelik müşterek yayına başlayacaklar. Amaçları belli. Yazar Ömür Çelikdönmez’in deyimi ile Türk Baharını başlatmak. Sokakları karıştırmak. Batı bunu Arap Baharında yaptı. Artık devrimler sosyal medya üzerinden koordine ediliyor. Motto basit: Tarafsız gündeme bağlan. Türkiye’de de aynı isimle faaliyette bulunan Amerikan Fox TV’nin de içerisinde bulunduğu bu girişim adına yapılan açıklama da “amacımız kâr etmek değil” denilmiş. Sayın Çelikdönmez’in ifadeleriyle soralım: “Amaç kâr etmek değilse ne? Ne zamandan beri Avrupalı sömürgeciler sağmayı amaçlamadıkları keçinin önüne ot koydular”
Komşumuz İran topun ağzında. Petrol üreticisi olan bu ülke uygulanan ambargo ile ekonomisi çok zor günler yaşıyor. Ya halk rejime karşı isyan ettirilecek ve orada ABD yanlısı kukla bir rejim kurulacak, ya da ABD saldırarak rejimi çökertecek.
Hakkında ayyuka çıkan yolsuzluk iddialarına rağmen Netanyahu beşinci kez seçimi kazandı. Trump ile birlikte coğrafyamızı karıştırmak işine devam. Bize “laiklik” satanlar kendi sapık inançları doğrultusunda tanrıyı kıyamete zorlamakta hiçbir beis görmüyorlar.
Türkiye yeni bir küresel saldırıya muhatapken doğrusu İBB veri tabanlarının kopyalanma çalışmasını hiç hayırhah göremiyorum. Öyle sanıyorum ki konu İstanbul’un yeraltı haritası ile ilgili. Bunun belediyecilikle yahut selefinin yaptığı iddia edilen yolsuzluğun ortaya çıkarılması ile ne alakası var.
Ben şuna inanıyorum. İstanbul’un tekrar Konstantinopolis olması için gayret gösteren dünyada pek çok kuruluş var.
Zor bir kavşağa girdiğimiz belli. Zaman birlik ve beraberlik içerisinde gayret gösterme zamanı.
ABD ve Avrupa İslam coğrafyasını yeniden belirleme çabasında. Pek çok küçük devletçikler oluşturacaklar. Böylece hem çıkarlarını ve hem de İsrail’in güvenliğini sağlayacaklar.
Hedeflerindeki en büyük engel Türkiye. 15 Temmuz’da başarılı olsalardı ülkeyi bölmeyi başaracaklardı.
Ama olmadı… İnşallah bundan sonra da olmaz…