Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Eylül 2024

İnsanlığınıza sahip çıkın

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde ”insan haklarının dokunulmaz ve devredilemez” olduğu söylenir değil mi? Liberallerimiz daha iyi bilir bunu.

Ne var ki ”kovid diktatörlüğü” zamanında hepsine dokunuldu. En özgürlükçü diye bildiğimiz insanların gıkı bile çıkmadı.

Geçenlerde WEF Başkanı Klaus Schwab da sitesinde pandemi sürecinin ”Büyük Sıfırlama” gündemi ile alakalı olarak olumlu bir sonuç elde etmek için yapılan bir test olduğundan bahsetti.

Milyarlarca insanın kovid kısıtlamalarına uyduğuyla övündü ve aynısını karbon emisyonlarını azaltma kisvesi altında yapacaklarını duyurdu.

Zihinsel engelli bireyler gibi davranıyorlar insanlara.

Evimizin merkezine yerleştirdikleri televizyonlarla ve elimize tutuşturdukları akıllı telefonlarla yapıyorlar bunu.

Farkında mısınız bilmiyorum son zamanlarda özellikle sosyal medya platformlarında birçok hesabın genel ahlaka aykırı, Türk örf ve geleneğine yakışmayacak derecede edepsiz paylaşımlar yaptıklarına şahit oluyoruz.

Bunun bir plan dahilinde yapıldığından hiç kuşku duymuyorum.

Edepsizliğin ve kötülüğün sıradanlaştığı bir akıl tutulması yaşanıyor. Bunun yanı sıra gerek siyaset dünyada gerekse medya ve sanat dünyasında seviyenin gittikçe düştüğünü görüyoruz.

Ekonomik, siyasi, kültür, sanat, düşünce ve ahlak gibi hayatın hemen her alanında insana yönelik büyük bir saldırı söz konusu.

Tüm kötülüklerin sıradanlaştırıldığı acayip bir dünyaya doğru sürükleniyoruz. Ve emin olun tüm bu olanlar bizim kontrolümüzün dışında gerçekleşiyor.

Herkesin bir diğerinin mezarını kazdığı, insan ve değerlerin hiçe sayıldığı korkunç bir yozlaşma süreci bu.

Baudrillard, ”İnsanları artık iktidarlar yönetmiyor. Dünyanın her yanına yayılmış zihinsel ağlar aracılığıyla tek bir düşünceye boyun eğdiriliyorlar. Artık bizi yöneten politik aktörler değil, zihinsel ağlar” diyor.

İnsanın insana düşman edildiği ve değerlerinin bu denli ayaklar altına alındığı başka bir çağ yaşanmamıştır.

Bugün insana yapılan saldırı bambaşka bir boyutta ilerliyor. Dünyada yaşanan büyük savaş budur. İki büyük dünya savaşıyla yeraltı ve yerüstü servetlerimize çöktüler.

Bu sefer doğrudan insan zihnini ele geçirecekler. İnsan ve değerlerini ortadan kaldıracaklar.

Baksanıza çocuklarımızı kaçırıyorlar, onları tecavüz ediyorlar, organlarını satıp üstüne bir de sapkın inançları uğruna kurban ediyorlar.

Dünyada yılda iki buçuk milyon çocuk kaçırılıyor. Ve bu çocukların yaklaşık 1 milyon 100 bin kadarı fuhuş mafyaları tarafından kullanılıyor.

Sonra erkek cinsini kadınlaştırıp, kadın cinsini de erkekleştiriyorlar. Arsızlığı, şerefsizliği, namussuzluğu normalleştirip ahlaklı, namuslu, dürüst ve kaliteli insanları ötekileştiriyorlar. Hatta cezalandırıyorlar.

”Berrak düşüncelere varmak istiyorsak ortamın kafamızı niçin bulandırdığını bilmek zorundayız” diyor İsmet Özel. O kadar haklı ki.

Duru ve berrak bir zihne sahip olmanın kolay olmadığı bir çağ bu, biliyorum. Ancak ortamı bulandıranları iyi tahlil etmemiz gerekiyor.

İnsanları bir bataklığa doğru sürükleyenlerin büyük sıfırlamacı elitler olduğunu artık anlamamız gerekiyor. Bakınız hiçbir şey tesadüfi ilerlemiyor. Artan şiddet olayları, tarımın yok edilmesi, insani değerlerin ayaklar altına alınması ve yaşanan ahlaki çürüme…

Evet tüm bunlar bir plan dahilinde ilerliyor.

En nihayetinde ”batsın bu dünya artık yeter” diyene kadar devam edecekler. Aklınıza, iradenize, insanlığınıza sahip çıkın dostlarım. Çünkü sırada biz varız. Ve inanın, kimsenin umurunda değiliz.