İnsanların diliyle söylediklerini esas alın
Üsame bin Zeyd anlatıyor:
u2013 Resu00fbl-i Ekrem bizi Cüheyne kabilesinden Harka oğulları üzerine savaşa göndermişti. Sabah olunca düşmanın yurduna vardık. Onları yendik. İçlerinden birine, Ensar'dan bir arkadaş ile yetiştim. Tam boynuna kılıcımı vuracakken:
u2013 La ilahe illallah, dedi. Arkadaşım bunu işitince geri çekildi. Ben ise, denileni samimi olarak söylemiyor, kılıç korkusundan diyor düşüncesi ile ona vurmakta tereddüt etmedim.
Kumandan ve arkadaşlarım bana:
u2013 Allah'a yemin olsun ki, sen buyrulmadığın kötü bir iş yaptın. La ilahe illallah diyen bir adamı öldürdün, dediler.
Bu gibi sözleri işitince yaptığıma çok pişman oldum. Üzüntüden yemeden içmeden kesildim. Resu00fblüllah'ın yanına varınca arkadaşlarım olayı kendisine haber verdiler. Resu00fblüllah beni çağırdı.
u2013 Ya Üsame! Demek sen La ilahe illallah diyen bir adamı öldürdün ha...dedi. Ve bu sözü üç kere tekrar etti.
u2013 Ya Resu00fblallah, o bunu silahtan korktuğu için söyledi, dedim. Resu00fblüllah:
u2013 Bari adamın kalbini yaraydın da samimi olarak mı, yoksa yalandan mı söylemiş öğreneydin?buyurdu.
Bana bunu o kadar çok tekrarladı ki,
u2013 Keşki, o gün yeni Müslüman olaydım da o olay başımdan hiç geçmemiş bulunaydı, diye gönülden arzu ettim.