Dolar (USD)
33.98
Euro (EUR)
37.61
Gram Altın
2728.37
BIST 100
9771.16
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Temmuz 2024

​İnsanın Yolu

Bütün kanunlar, kurumlar, inançlar, kurumlar, kaynaklar ve kurgular insan için yapılmıştır. İnsandan üstün ve yüce hiçbir kurum, kaynak, kişi veya kaynak yoktur. Bazı inançlar, kurumlar, kaynaklar, kimlikler, kurgular, kendilerinin insandan üstün olduğunu ve insanın kendilerine köle olması gerektiğini iddia ederler. İnsanı kendilerine feda eden ve köleleştiren bütün sistemler, kaynaklar, kimlikler, inançlar ve kurgular, sapkındırlar, yanılsamadırlar ve yalandırlar. İnsan, kendini hiçbir sisteme, kurguya, kaynağa, kimliğe ve kurguya feda etmemeyi ve hayatını onlar için harcamamayı anlama olgunluğuna ulaşmalıdır. Aydınlanma, aklını kullanmaya cesaret ederek insanın kendisini hiçbir şeye feda etmemesidir ve harcamamasıdır.

Kendisini tek mutlak doğru yol, kimlik, kaynak ve kanun olarak dayatan bütün yollar, kurgular ve düzenler, barbarlıktan başka bir şey değildirler. Kendilerinin eleştirilmesine izin vermeyen, eleştirmeyi sadece kendilerine hak olarak gören, sorgusuz sualsiz bir şekilde herkesin kendilerine inanmasını empoze eden bedevi ve barbar anlayışlar, insana esaret, cehalet ve sefalet getirirler. İnsana dair hiçbir şey, insana yabancı olmamalıdır. İnsana dair her şey, aynı zamanda insan tarafından eleştirilmeli, reddedilmeli, sorgulanmalı, soru haline getirilmeli, değiştirilmeli ve geride bırakılmalıdır. İnsan, kendisi tarafından yazılan bütün eserlerin, oluşturulan bütün kurumların, yapılan hukukların, kurgulanan bütün kimliklerin hakimi olmalıdır. Kurumlar, kimlikler, kaynaklar, insana hakim olmamalıdır ve insanın üstünde bir dereceye çıkarılmamalıdır.

İnsanlık, kadın-erkek bütün bireyleri kapsamaktadır. İnsan onuru, özgürlüğü ve özgünlüğü açısından kadınl ve erkek birbirine eşittirler. Erkek, kadının efendisi ve sahibi değildir. Kadın, erkeğin malı değildir. Kadın, erkeğin şehvet makinası da değildir. Kadın-erkek arasında cinsiyetçi ayırımcılıklar yapan, kadını erkeğin malı olarak gören ve erkeği kadının sahibi ve efendisi olarak dayatan bütün yollar, insanı barbarlığa ve çölleşmeye sürüklemektedirler. Kadın-erkek eşitliği, insanca yaşamak için takip edilmesi gereken yolun asli temelini oluşturmaktadır. Kadın-erkek eşitliğini inkar ve iptal eden bütün yollar, insanı medeniyete değil, vahşete götürmektedir.

Birey, kendi hayat tarzını ve yolunu aklıyla kendi oluşturan kişidir. Geçmişte yaşamış hiç kimse, gelecektekiler için bir yaşam yolu oluşturamaz ve geçmişte oluşturulan kalıplar ve kurgular, zaman ve mekanüstü mutlak doğru yaşam tarzları olarak bütün insanlara dayatılamazlar. Herkes için geçerli ve gerekli olan mutlak doğru kimlik, kaynak, hayat tarzı, kalıp, kimlik, kanun, kural ve yol yoktur. Herkes kendi ideallerine, arzularına, isteklerine ve ihtiyaçlarına uygun şekilde kendi hayat yolunu ve tarzını oluşturmakla sorumludur. İnsanın bireysel, toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel, zihinsel, duygusal, biyolojik ve iletişimsel işlerini ve ilişkilerini düzenleyen ve kontrol eden hiçbir yol, kural, kurum ve kalıb yoktur. Kendilerinin bütüncül hayat tarzı sunan yollar olduğunu vehmeden ve dayatan bütün kurgular, insanın özgürlüğünü ve sorumluluğunu inkar eden kölelik yollarıdırlar.

Bütün yollar, kimlikler, kültürler insan tarafından yapılmıştır. Yeryüzünde insan tarafından yapılan her şey, değişmek zorundadır. Değişmeyi reddeden, değişme yerine değişmemeyi, içe kapanmayı ve hayatı inkar etmeyi tek tutum olarak benimseyen bütün yollar, yeryüzünü insanlık için cehenneme çevirmeyi amaçlamaktadırlar. Doğaları gereği değişime, dönüşüme ve düşünmeye giden bütün yolları kapatan yollar, aslında insana ve hayata giden her şeye kapalıdırlar. Kapalı, karanlık ve katı olan bütün kurguların hepsinin yeri, hareket içinde olan hayat değil, arkeoloji müzeleridir. Arkeoloji müzelerinde olması gereken kalıpların ve kurguların, insan hayatını kontrol etme sapkınlığından vazgeçmemeleri, insanlığın dününde olduğu gibi bugününde ve geleceğinde varolan en önemli sorunlardan biri olmaya devam etmektedir.