Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 May 2020

İnsanın kendini değerlendirmesi

Herkesin bildiği gerçek üzere dünya hayatı bir yolculuktur. İnsan; vakti gelince doğar, verilen ömür kadar yaşar ve eceli denk gelince ölür. Doğumdan ebede doğru bir yolculuktur bu.

Bu yolculuk boyunca insanın kendi hayatında değiştiremeyeceği iki özelliği vardır. Birincisi insanın bedenidir. Et kemik özellikleri, zihni yetenekleri ve karakter özellikleridir. Diğeri de insanın, Yüce Allah’ın takdir ettiği kendi iradesi dışındaki kaderidir. Geriye bir tek şey kalır: Kendi iradesi ile yapacakları. İyi şeyler de yapabilir veya yapmaya da bilir.

İnsanın kendi iradesi için özellikle İslam geleneğinde kemâlât yolu denilen, doğumla başlayıp ölene kadar süren ve sistemli bir şekilde insanlara bilgi verme üzerine kurulan yol tercih edilmiştir. Tasavvuf bunun nefs terbiyesi yönünü almış. Başka yapılar, metotlar da insanın diğer bazı yönlerini almıştır. Yıllar yılı insanı, insanı kâmil hedefine doğru yürütmek için çaba göstermişlerdir.

Konumuz daha kolay anlaşılsın diye şu örnekler üzerinden de gidebiliriz:

Hazreti Ebubekir öldüğünde insanlar bir şeyler söylemiştir. Biz bugün bile son Resul Hazreti Muhammed’in yol ve can arkadaşı Ebubekir kimdir, hadi bir değerlendirin ve özelliklerini sayın dendiğinde neler söyleyebiliriz?

Kimisi der ki: Onun bir sıfatı da sıddıktır. Peygambere sadık ve şu özellikleriyle sadakati ortaya çıkmıştır. Kimisi de demiştir ki: O’nun cömertliği meşhurdur. Bir başkaları da O’nun devlet adamlığı çok büyüktür. Peygamberden sonra ortaya çıkan kargaşada son derece soğukkanlı ve çok aklı başında davranmış demiştir. Veya çok ileri görüşlüdür. Çünkü Kuran’ı Mushaf haline getirmiş demiştir.

Yine ne yazık ki Osmanlı çökerken sadece topraklarını kaybetmemiş aynı zamanda kendi inanç değerlerini kaybetmiştir. Kendi kültür değerlerini de insanlık değerlerini de kaybetmiştir. Kendini değerlendirmeyi (Arapça; kıymet, Osmanlı Türkçesi; abd-i mükerrem) ile beraber başkalarını değerlendirmeyi de kaybetmiştir.

Bir tahlil yaptığımızda görüyoruz ki Osmanlı, kendi inançlarından ve kıymetlerinden olan helallerle büyümüş, yükselmiş ve adalet dağıtmıştır. Mekruhları işleyerek büyümesi durmuş, gerilemiş ve zayıflamıştır. Haramları işleyerek değerlerini kaybetmiş, tüm takvasını azaltmış ve çökmüştür.

Ölüm Hak’tır ve ölünce bizim arkamızdan hakkımızda neler söylenecektir? Hangi özelliklerimizle yaşamaya ve yaşatılmaya devam edeceğiz?

İlim ehlidir. İlmin şu tarafında değil bu tarafında çile çekmiş, ter dökmüştür. Bu yönünü takip etmiştim.

Diğeri de şu yönünü takip ettim diyecektir: Allah için parasıyla, malıyla mücadele etmiş ömrünü hayırlı işlerde harcamıştı. Ama şuralarda da zayıftı maalesef.

Sizin için bu değerlendirmeleri ortak havuza toplayacaklar. Sadece bir kişi değil birçok insan aynı şeyleri söyleyecekler. Dolayısıyla “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” atasözündeki eser kelimesini, kendini değerlendirmek kısmı ile alakalı kabul ediyoruz.

Değerlendirmeler, namazlarda çoğu zaman okuduğumuz ayetteki gibi “Ebu Leheb’in elleri kurusun, zaten kurudu” şeklinde de olabilir. Değerlendirmeler hayırlı olan da olabilir şerli olan da olabilir.

Bu bir dünya yolculuğudur. Siz varsınız ve değişmeyeceksiniz. Yol değişmeyecek. Geriye sadece sizin gayretiniz kalır. Kendi gayretinizi sıfır kabul edersek bu bedeninizle o yolculuğu tamamlarsınız.

Ancak önünüze çağlayanlar mı çıkar, yılanlar mı çıkar, toprak yol mu çıkar? Nasıl bir kaderinizin olduğunu da ne tür zorluklarla karşılaşacağınızı da bilmiyorsunuz.

Piyade olarak yolunuza devam edebilirsiniz. Bir de gayret gösterip at almışsınız ve at ile gidiyorsunuz...

Bu konuya haftaya Perşembe devam etmek üzere… Sağlıcakla kalınız. Haneniz, şifahaneniz olsun.