Dolar (USD)
34.73
Euro (EUR)
36.57
Gram Altın
2954.00
BIST 100
9827.23
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Ocak 2023

​İNSANIN CANINA KIYMAK HARAMDIR

İslam, insan hayatını aziz kılmıştır. Bu sebeple onun hayatını, ana karnında canlanmasından itibaren ölümüne kadar koruma altına almıştır. Kurallar, emirler açık ve nettir. Bir insanın diğer bir insanı öldürmesi haramdır, kesinlikle yasaktır. Ayeti kerimeler bu hususu şöyle beyan ediyorlar

“Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı bir cana haklı bir sebep olmadıkça sakın kıymayın.” (bk.17/33)

“Kim, bir insanın canına kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir insanı öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir…” (bk. 5/32)

“Kim bir mümini kasten öldürürse onun cezası cehennemdir. Orada ebedi olarak kalacaktır. Allah ona gazap ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (4/93)

Peygamber efendimiz de buyuruyor ki “Allah Teâlâ’nın katında, dünyanın yok olması, bir Müslümanın öldürülmesinden daha ehvendir (daha hafiftir)” (Tirmizi k.ed-diyat.b7.hn1395)

Canı veren, insanı yaratan Allah Teâlâ yarattığı kişiyi, bir başka kulun öldürmesini yasaklıyor. Hayatın ve ecelin kendi takdirinde olduğunu beyan ederek buyuruyor ki;

“Allah, yarattıklarının ecellerini bir vadeye kadar erteler. Ecelleri geldiğinde ise insanlar onu ne bir an erteleyebilirler ne de bir an öne alabilirler.” (bk 16/61)

O halde hiçbir kimse bir başkasının hayatına son vermeyi asla aklından bile geçirmesin. Allah’ın yüce takdirine boyun eğsin. Ayet-i kerimenin (haklı bir sebep olmadıkça sakın cana kıymayın) ifadesini iyi anlamak lazım. Yani bir kişi “işte bu benim için haklı bir sebeptir.” Diyerek bir kimseyi öldüremez, yaralayamaz, herhangi bir zarar veremez. Çünkü İslam hukuku böyle bir kararı kişilerin sübjektif takdirine bırakmıyor. Bu sebeple bir temel kural daha koyuyor ve “ihkak-ı hakkı” yani kişinin, hakkını bizzat almasını yasaklıyor. Meseleyi hukukun kontrolüne alıyor ve belli usuller kullanarak, tespitler, yargılamalar yapıp haklıyı haksızı ayırıyor. Suçu sabit olanlara cezasını veriyor. Mağdurların, mazlumların haklarını alıyor. Kamu düzenini koruyor had cezalarını, tazir cezalarını vb. veriyor ve düzeni koruyor. Ve hiçbir istisnaya kayırmaya, ayrımcılığa yer vermiyor. Öldüren veya öldürülen kim olursa olsun erkek olsun kadın olsun büyük olsun küçük olsun zengin olsun fakir olsun durum değişmiyor. Suç işleyen cezasını görüyor. Ayeti kerimede buyuruluyor ki;

“Bir kötülüğün (bir haksız fiilin) cezası aynen ona denk bir cezadır…” (bk. 42/40)

Peygamber efendimiz de buyuruyor ki;

“Müminin kanı eşittir.” (Ebu Davud k. El cihad b.147 hn.2751)

Peygamber efendimizin, şeriatın hükümlerini hayatında iken bizzat uygulamalarında, kendisinden sonra da zaman zaman adil Halifelerin uygulamalarında görüldüğü gibi yargılama ve cezalandırmalarda eşitlik ilkelerine uyulmuş ve kanun önünde ayrımcılık asla söz konusu olmamıştır.

Şimdi keyiflerine göre adam öldürenler, ses getirsin, acı versin diye topyekûn imha hareketine girişip masum insanların hayatlarına son veren caniler, teröristler, anarşistler ve yargılamayı adil yapmayanlar, zalime pirim verip mazlumu ağlatanlar medeniyetin, hukukun, insanlığın neresindedirler? geldiğimiz noktada modern çağın vahşetini ve utancın hangi rengini temsil ediyorlar? Cevabı tüm insanlık düşünmeli ve İslam’a ne kadar muhtaç olduğunun idrakine ermelidir.

İslam insan hayatını aziz bilip onun korunmasını esas alırken bunun için en mükemmel hukuk kurallarını koyuyor ve uygulamamızı istiyor. Kişisel hakları ihlal edilenlerin haklarını nasıl koruyup ve toplumu nasıl huzura kavuşturuyor bunun için çok önemli bir hüküm olan KISASI devreye alıyor ve uygulanmasını emrediyor. Kısasın ne olduğu görüldüğünde mesele daha iyi anlaşılacaktır. Gelecek yazımızda hayatları koruyan kısası bahse konu edeceğiz inşallah.