Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.81
Gram Altın
2979.05
BIST 100
9730.7
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Kasım 2021

İnsanî Haklar Çerçevesinde

İnsanlık tarihinde fert ve toplum planında oynadığı rol itibariyle, dinlerin, felsefenin, siyasetin, hukukun ve ahlâkın ortak meselesi ‘hak’ kavramı olmuştur. İnsan hakları meselesi tarihin eski çağlarından beri düşünülen bir konu olarak insanlığın gündeminde kalmıştır. Bu zaviyeden bakıldığında ‘hak’ insanlık tarihiyle yaşıt bir kavramdır diyebiliriz.

Ortak meselemiz olmasına rağmen; hakkın kazanılması, sınırı, konusu ve öznesi gibi hususlar farklılaştıran mükellefiyetlerimizdir. Yani hak sahibinin bizatihi kendisini ilgilendiren bir hak, diğerlerine dokunmama borcunu doğurur. Bir başka ifade ile hakka işlerlik kazandıran, onun karşısındaki mükellefiyetlerin eksiksiz yerine getirilmesidir. Aksi takdirde, hak sadece bir iddia olarak kalacaktır.

İnsan hakları meselesi ilkçağlardan beri çeşitli düşünürler tarafından söz konusu edilmiş olmasına rağmen, şartlar meydana gelmediği için siyasî iktidarlar üzerinde zorlayıcı etkisi olmamış, fert haklarını seslendirilen görüşler toplumda karşılık bulamamıştı.

İnsan hakları alanında müşahhas belge 4 Kasım 1950 tarihinde kabul edilen ve 3 Eylül 1953 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’dir ki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne nazaran ileri bir adımdır.

Binlerce yıl boyunca insanlık âlemini işgal eden ‘insan hakları’ meselesi ihtiyaç duyulan haklara göre farklılık göstermiş, modern çağlara gelinceye kadar fert hakları pek gündemde tutulmamıştır. Batı toplumları insan hakları meselesini kendi içinde çözmeye gayret ederken kendi insanları söz konusu olduğunda, insan hakları meselesinde hassasiyetlerini kaybedebiliyorlar. Yakın tarihimizde Bosna Hersek’te Sırpların Boşnakları katletmesine seyirci kalınması, yüz binlerce insanın katili olan Suriye liderini koltuğunda tutmak için birbirleriyle yarışırken, Irak ve Libya’ya müdahaleyle liderlerini vahşice katletmelerini canlı yayınlarla dünyaya göstermelerini hangi insan hakkıyla izah edebiliriz?

Bu konularda misalleri çoğaltmak mümkün ama gelinen noktada batının din ve etnik menşe farkı gözetmeksizin, insanın sırf insan olduğu için bazı haklara sahip olduğu anlayışının henüz çok uzağında olduğunu belirtirken ülkemiz için umutlu olduğumu ifade etmek istiyorum.

Dünyanın medeniyetlerinin tam kalbinde bulunuyoruz. Oynanan oyunlar bölgemizde cereyan etmektedir. Ak Parti tüzüğü ve programında belirlenen ilkeler doğrultusunda 2015 yılı Eylül ayında gerçekleştirilen 5. Olağan kongresinde insan haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapmak ve dokümanlar oluşturmak, insan hakları ile ilgili konularda sivil toplum kuruluşları ile yakın diyalog kurmak ve kuruluşlar arasında koordinasyon sağlamak, insan hakları ihlallerinin tespiti ve önlenmesine ilişkin politikalar geliştirmek ve önerilerde bulunmasını sağlamak için insan haklarından sorumlu genel başkan yardımcılığı, ihdas edilmişti.

Geçtiğimiz hafta sonu insanı yaşatmak ilkesinin ürünü, yaratılanı yaratandan ötürü sevmenin mahsulü, insan varsa millet, millet varsa devlet vardırın tezahürünce ülkemizin insan hakları konusundaki politikalarının geliştirilmesine yönelik çalışmalarıyla ses getiren Ak Parti İnsan Hakları Başkan Yardımcısı Dr. Leyla Şahin Usta’nın sivil toplum kuruluşlarıyla istişare toplantısına icabet ettik. Ankara adresli vakıf ve dernek temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda sahada yaşadıklarından yola çıkarak insanî haklar bağlamında yapılanlar hatırlatılıp, önümüzdeki süreçte hakların daha iyileştirilmesine yönelik atılacak adımlar ifade edildi. Ak Parti’nin yaklaşan seçim atmosferine girmeden benzeri toplantılarla halkımızla kuracağı sıcak temasın sağlıklı olabilmesi için bu tür toplantılar düzenlemesi gerektiğinde hemfikir olarak ayrılırken, yıllar sonra çıkışta görevlinin ismimle hitabı moral ve motivasyonumu güçlendirdi.

Herkese insan hakları sadece vaat olarak kalırsa kaos ve anarşinin ortaya çıkacağını ifade ederek insan hakları meselesinin siyasî, hukukî ve kültürel olduğu kadar iktisadî boyutlarını göz ardı etmemek lazım ve’s-selam.