İnsani değerler kaybediliyor mu?
Değer (üstün nitelik, meziyet, kıymet), bir şeyin önemini belirlemeye yarayan ‘soyut ölçü’, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet anlamına gelmektedir. Değer ile daha çok manevi olanlar kast edilmektedir. Maddi şeylere ise daha çok fiyat veya ağırlıkça/hacimce değer biçilmektedir. Manevi değerleri ölçme ve ona kıymet biçme soyut olduğundan maddi şeylerden zordur. O yüzden insanın sevgisini, vatanseverliğini, dindarlığını ölçmek mümkün değildir.
Belli
yaşı geçmiş insanlara kulak verdiğinizde değerlerde bir erozyon olduğunu duymak
mümkün. Halikarnas Balıkçısı’nın "İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun
kalınca anlıyor" dediği rivayet
edilmekte.
Gerçekten
(yakınıldığı gibi) eski zamanlarda bazı değerlere çok çok sahiptik de şimdi mi
kaybedildi? Bu soruyu cevaplamak için şu soruyu soralım: Yoksun kaldığımız veya
kaybettiğimiz değerler nelerdir?
Değerler
Öncelikle
değerler konusuna değinelim! Değerler üzerine yapılan çalışmalar incelendiğinde
farklı birçok değer sınıflamasının olduğu görülecektir. Değerlerin tanımları ve
seçilmesinde kesin bir görüş birliği olmadığı gibi sınıflandırılmasında da
birliktelik yoktur. Yurt içi ve dışında öne çıkan bazı bilim adamlarının (Spranger,
Rokeach, Ülken ve Mengüşoğlu) değer sınıflandırmaları vardır. Erol Güngör'ün de
kabul ettiği sınıflama olan Spranger’in değer sınıflamasına bir göz atalım.
Alman filozof ve psikolog Eduard Spranger (1882-1963),
değerlerin içeriğini esas alarak yaptığı sınıflamada değerleri, teorik/bilimsel,
ekonomik, estetik sosyal, politik ve dinî değerler şeklinde altı temel grupta
toplamıştır (bk. https://tr.wikipedia.org/wiki/Eduard_Spranger).
Gençlik liderleri ve eğitimcilerin yer aldığı Aspen Konferansı’nda ise (22-25
Temmuz 1992), altı temel evrensel değer (güvenilirlik, saygı, sorumluluk, adâlet ve kurallara uygunluk, ilgilenme/özen
gösterme, yurttaşlık erdemi ve vatandaşlık) taslağı oluşturulmuştur.
Anlaşılan
değer konusu epeyce karmaşıktır. Konuyu sınırlamak için bu yazıda sosyal değerlere dikkat
çekeceğim. Sosyal değerler başkalarını sevme, yardım severlik ve bencil olmama
gibi değerlerdir. Sevgi, saygı, yardımlaşma, sorumluluk duygusunun en önemli
değerlerden olduğunu düşünüyorum
Sevgi ve yardımlaşma
En
büyük değer insan sevgisidir. İnsan sevgisi sınırsızdır: Sevgi olursa insanlar
arasında birlik, beraberlik, mutluluk ve refah esas alınır. İnsan sevgisi
olursa başkalarının mutluluğu istenir; insanlar kendi mutluluğu için harcadığı
enerjiyi başkalarının mutluluğu için de harcar. Siz siz olan birlik ve
beraberliğe zarar verenlerin insan sevgisi olduğuna, sizin sevdiğine inanmayın
Yardımsever
olan insanlar ağlayan gözlere gülümseme vermesini, kişinin acılı ve ümitsiz
günlerinde onun yanı başında olmasını bilir. Böyle bir insan çevresindeki
insanlarla olan görüş ayrılıklarına öfkelenmeden geçiştirmesini bilen insandır.
Başkalarının düşüncelerine de önem veren bir insan niteliğindedir.
Değerlerimiz
kayboluyor diye yakınanların ileri sürdüğü gibi bu iki değerde sanki bir
erozyon var…
Sorumluluk
Önce
bir üzücü olayı hatırlatayım: Yıllar önce ‘Köprüde Japon mühendisin onur
intiharı’ başlıklı bir haber okumuştum (bk 24.03.2015 tarihli gazeteler). İzmit
Körfezi’nde yapımı süren asma köprünün taşıyıcı halatının kopmasından kendisini
sorumlu tutan Japon mühendis Ryoichi Kishi, “Sorumluluk benim” yazılı not bırakarak hayatına son verdi.
Şunun
biliyoruz ki kişinin kendi hayatına son vermesi bizim kültürümüzde/inancımızda
yasaklanmış Ama Japon Kültürü farklı!
Sorumluluk;
kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın
sonuçlarını üstlenmesidir (mesuliyet). Bizde sorumluluğu almama kültürünmüzün
zayıf halkası gibi…
Bu
değerde şimdilerde eskiye göre erozyon oldu mu? Eskiden çok fazlaydı şimdi
azaldı mı?
Bu
sorunlara verilecek cevap için çok emin değilim!
Canlarım
cevabı siz de düşünün!
Son söz: Değeri olmayan değersiz bir canlı varlıkdır.