İnsana dair, Başka ne var ki...
Unutmuşuz, kaybetmişiz hasbıhal etmeyi. Dost aramayı, dost tutmayı unutmuşuz. Sadece menfaat ya da sadece beklenti, bilinçaltı bununla sarhoş. Nasıl oluyor da neredeyse herkes herkesten bir menfaat dilemekte ya da menfaati aklından-hayalinden geçirmekte. Hayata dair ne çok kapitalist olmuş olmayacağına dair kanaat beslediklerimiz. Madde ya da en açık tabiriyle para hayatın gerçeğidir buna itiraz imkansız; ancak bir kalbimiz olduğu gerçeği hayatın neresinde. Soruyorum bir kalbimiz varsa şayet neden içten ta en derinlerden üzülmüyor ya da içten mutmain olamıyoruz, neden hep bir kaygı hep bir kavga hep gelecek beklentisi ve kaygısı. Bana bu kaygıyı modern popüler tüketim çılgınlığının dayattığı kapitalizmle anlatamazsınız. Bunu ancak şöyle ifade edebiliriz, insan insanlığı harcaya harcaya sıfırı tüketti, insan insanlıktan mahrumken, insan, gönül denen melekenin en derinlerini nasıl idrak edebilir ki.
Bir çay, sadece bir çay eşliğinde telefonu ve asosyal medyayı bir kenara bırakıp, sohbetin muhabbetine dalsak, dalsak ve mutlu olsak, ihmal ettiğimiz bir dostumuzu arasak, varsa bir ihtiyacı bunu imkân yetirebildiğimiz kadar gidermeye çalışsak ve yine sohbete dalsak, dalsak ve kâşifi olsak sevgi denen kutsi ikramın ne kadar da yüce ve tatmin edici olduğu fark etsek. Fark etsek ki fark etmemiz gereken o kadar çok farkındalık var ki hayat denen âlemde.
Ömür denen sermayeyi belki de göremeyeceğimiz yarınlar için anlamsız bir çılgınlıkla tüketirken, sadece bizim olan, içinde bulunduğumuz anı yakalayamıyor anı yaşayamıyor ve kaybediyoruz benliğe ve bizliğe dair ne varsa. Sizi iki kuruşa harcayacak adam kılıklı kişilere zaman ayırmayın. Sizi sadece siz olduğunuz, sizi sadece haysiyet ve şerefli olduğunuz için sevene itibar edin. Bugün var, yarın yokları hayatınıza ortak etmeyin. Bu tarz insanlara da dostluğun-paylaşımın-kardeşliğin lezzetini gösterin, ki tebliğle de anlatmakla da mükellefiz biz; ancak baktınız olmuyor olmasın, zira hayat çok kısa, bu bilincin keyfiyetinden ailenizi mahrum etmeyin, dostlarınızı mahrum etmeyin ama dostluk denen samimiyet kalesindeki burçlardan haberdar olanları kast ediyorum. Hayat tercihlerle kaim. Tercihiniz çayın kitabın doğanın hasbiliğin yanında olsun. Mesela insan, devleti vatanı ve davası için nefes sarf edenlerin yanı başında olmalı. Seni sen yapan vatanına toprağına saygısı olmayanların yanında nefes teneffüs etmek ne fena, ne acı, ne acıklı... Tercihiniz ahlakın değerini yitirmeyenlerin yanında olsun.
Ne çok kaybettik, ne çok unuttuk, ne çok yitirdik, ne çok battık bataklıkların çıkmazında. Bir özümüz ve aslımız, aslında fıtratımız var bizim. Nedir bu acep.