Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2495.76
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 Kasım 2021

İnsan şerrine de dua edermiş!

İnsan hem dünyada hem kabirde hem de ahiret gününde rahat emek istiyorsa; Allah’u Teâlâ’yı, kendi nefsini ve Allah ile arasına girmeye çalışan şeytan ve dostlarını iyi tanımalıdır.

Zaten insanların çoğunluğu Allah’ı tanımadıkları için mutluluk formüllerinin Allah’ın elinde/dilemesinde olduğunu bilemezler ve mutluluğu alakasız adreslerde ararlar…

İnsan Allah ’u Teâlâ’nın kendisine inanan kulları için nasıl bir ikramda bulunduğunu fark ettikçe Allaha karşı kalpte çok ciddi bir mahcubiyetin oluştuğuna bizzat kendisi şahit olur…

Evet…

Allah’u Teâlâ’nın nimetlerini saymaya kalksak sayamayız… Sayamayacağımız nimetlerden biri de “dua” nimetidir… Dua etmek… Allah’tan istemek… Allah’ın her an gördüğüne, her an işittiğine, bütün dilleri bildiğine, her şeye güç yetirdiğine inanarak Allah’a dua etmek…

Allah, kendisine dua edenleri seveceğini vaad ediyor. Hatta kendisinden istenmemesine kızıyor:

Âişe radıyallahu anha rivayet ediyor. Resulullah aleyhisselam şöyle buyurdular: Allah ısrarla duâ edenleri sever.”[1]

“Darda kalanların, kendisine yalvardıkları zaman duasını kabul eden ve onları sıkıntıdan kurtaran kim?”[2]

Allah kendinden talep etmeyene kızar.”[3]

Evet…

İnsan her konuda rabbine muhtaç olarak yaratılmıştır… Alacağı nefesten tutun, alınan nefesi vermesine kadar Allah’a muhtaçtır… Ve her konuda, her ihtiyaç olan şeyde bizler Allah’tan istemeliyiz. Çünkü yer ve gök Allah’ın emrinde… Ve Allahtan gelecek bütün hayırlara da muhtacız… Biz Allah’tan hep hayır isteriz…

Özellikle insan dara düştüğünde yani isteklerine ulaşamadığında Allah ile arası iyi olmazsa bile önce Allah’a el açar… O an anlar ki ne kendi gücü ne de insanların gücü bu dardan kurtarmaya yetmez… Bütün güçlerin sahibi olan Allah’u Teâlâ güç yetirir. Ve başlar Allah’a yalvarmaya:

“Onları, dağlar gibi dalgalar kapladığı vakit, dini sadece Allah’a tahsis ederek ona yalvarmaya başlarlar. Daha sonra Allah, kendilerini kur­tarıp karaya çıkardığı zaman da içlerinden bir kısmı orta yolu tutar. Zaten bizim ayetlerimizi ancak sözünden dönen ve nankör olanlar inkâr ederler.”[4]

Biz insanlar böyleyiz işte….

İşin daha ilginci ise hayrı istediğimiz gibi bazen Allah’tan şerri de istiyoruz… Secde suresi 11.ayeti okuduğumuzda insan fıtratını bilen Allah’u Teâlâ’nın sözlerinin ne kadar da doğru olduğunu görürüz:

“İnsan, hayra dua ediyormuş gibi şerre de dua eder. İnsan, çok acelecidir.”[5]

Bu ayeti ilk okuduğumuzda insan hangi mantıkla şerrine dua etsin ki? Sorusu kalbe gelir… Yani aklı başında bir insan hangi sebepten:

- Allah’ım! malımı helak et!

- Allah’ım! beni şerli biri ile evlendir!

- Allah’ım! Bana hayırsız evlatlar ver!

- Allah’ım! dualarımı kabul etme!

- Allah’ım! beni cehennemine at!” gibi beddualarda bulunabilir mi bir insan?

Ama bir gerçek var ki, insan öfkelendiği zaman hem nefsine hem çocuklarına hem de sevdiklerine karşı bedduada bulunabiliyor Sonrasında pişman olacağını bilmesine rağmen… Resulullah aleyhisselamın şu güzel uyarısına rağmen:

«Sakın kendiniz ve mallarınız aleyhinde bedduada bulunmayın. Şayet Allah'ın dua­ları kabul ettiği bir ana rastlarsanız, helak için yaptığınız duayı da kabul eder».

Evet…

Öfkelendiğimizde:

- Allah hidayetini artırsın!

- Allah seni ıslah etsin!

- Allah hayrını versin! Gibi dualar edemiyoruz maalesef… Öfke anında yapacağımız bedduanın kabul edilmesi karşısında bize çıkarılacak faturayı düşünemiyoruz.