İnsan, ne ile insandır
Bu toprakların insanı, İslam’ın kötülükle mücadele etmeyi imanın bir gereği saydığını biliyor. Allah’tan ümit kesmez. Mücadele ederse başaracağını biliyor.
Bu toprakların insanı iyilik ve merhamet sahibidir.
Değerini, değerlerinden aldığını biliyor. Bizim değerlerimize göre, insan imanı
ve merhameti, ahlak ve hayâsı kadar insandır. Buna sevgi, saygı ve sabrı da
ekleyebiliriz.
Bizi tankla tüfekle yıkamayı başaramayanlar değerlerimizi
yok ederek ve bu ülkenin çocuklarını kendi değerlerine karşı kullanarak yıkmaya
çalışıyorlar. Bu anlamda bugünkü neslin görüntüsü pek iç açıcı değil!
‘Ben canımın istediği her haltı yerim ve hiç kimse bana
karışamaz. Bu, anam babam bile olsa. Bu çağda din yobazlıktır, dini ve milli
değerler gericilik…’ Maalesef, bugünkü gençliğin hali bu!
Aşağıdaki cümleler bir sokak röportajından…
Ayakta zar zor duran bir genç: “Ya, ben istediğim kadar
içmek istiyorum.”
Genç bir bayan ise, “Ben din, anne ve bana baskısı
istemiyorum. Canımın istediğim saatte eve gitmek istiyorum.” Dikkat ettim saat
gecenin üçüydü.
Üstünde LGBT renkleri olan biri, “cinsel özgürlüğüm yok,
özgür yaşamak istiyorum” demez mi, ağlanacak haline üzüldüm!
Her türlü ahlaksızlığın bini bir para. Sen kalk utanmadan
özgür değiliz de. Cadde ve sokaklarda, metrolarda, uluorta her yerde
sevişiyorlar, adeta çıplak dolaşıyorlar. Bu tür görüntüler bizim insanımızın
görüntüleri değil, sağlıklı bir insanın ruh hali değil! Ülkemiz adına kayıp bir
nesil! Mankurt bir nesille milletimiz içerden çökertilmek isteniyor.
Bursa’da dolmuşta yaşanan olayı biliyorsunuz…
Tesettürlü bir bayanın pardesüsü yanındaki bayana değince
“Pis elbisen bana dokundu, sizlerden tiksiniyorum” hakaretinde bulunuyor. Bizim
inancımıza göre fitne ve fesat çıkarmak katilden beterdir. O bayanın yaptığı
şey bu.
Bosna’ya Aliya İzzetbegoviç’in manevi şahsiyeti ziyarete
gitmiştim. Kabir ziyaretinden sonra sohbetimizde bir Boşnak genç kardeşimiz şu
cümleyi kurmuştu; “Türk olmanın şartı İslam’dır.” Balkanlar’da, eski nesil
Avrupalılar bu anlayıştadır. Türklükten anlaşılan Müslümanlıktır.
Dünyada yüzünü bu topraklara dönen, umudunu bize bağlayan
milyonlar var, Türkiye’yi ortak evi görüyorlar. Yukarıda durumunu özetlediğimiz
nesil maalesef bu bilinçte değil. Ev olarak Batı’yı görüyorlar.
Bizim arzumuz, dini ve milli değerlerine, kendi geçmişine,
ülkesine sahip çıkan, geleceğini bu yönde inşa eden bir nesildir. “Dininin,
dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, davacısı bir gençlik…”
Umutsuz olma hiç gerek yok, dinimiz umutsuz olmayı
yasaklıyor. Çünkü umutsuzluğu şeytani bir duygu sayıyor. İyilik et, karşılık
bekleme ve sabret. İyilik mutlaka galip gelecektir. Umutlu ol.
İnsan, değerleriyle insandır.