İNSAN MÜHENDİSLİĞİ
İki hücrenin birlikte yolculuğu ile başlayan ,mühendislik harikası insan denen eşrefi mahluklarız. İki hücre katları ile çoğalarak sonsuzluğa doğru yol alırken yaşanılan mucizevi olaylar var. Bu hücreler vahye uygun olarak farklılaşıyor. Dokuları organları sistemleri meydana getirirken bir kısmı diş bir kısmı baş bir kısmı et bir kısmı ise kemiklerimizi oluşturuyor. Meselenin tıbbi , felsefi ,boyutundan ziyade bugün içine düşürüldüğümüz hali pür melaline göz atmak ,dini ve sosyolojik olarak değerlendirmelerde bulunmak istiyorum.
Yaratılışımızda hiçbir dahlimiz olmaması nedeni ile de kusursuz varlıklarız .Sabi sıfatını da bu özelliğimizden alıyoruz. Fıtratımızı ise Rabbimiz islam üzere olarak dizayn etmiş.
Böylesine harika ve mükemmel bir alt yapı, insan mühendislerinin ince ayarları ile taban tabana zıt yaratıklar haline gelebiliyor .Melekut alemini kıskandıran yada şeytana pabucunu ters giydiren insanlar etrafımızda cirit atıyor.
Yaşadığımız çağ ileri teknoloji gücünün sunduğu imkanlarla robotik insanları da insanlığın hizmetine sunabiliyor. Bir çok şeyi insan yerine bu makinalar yapabiliyor artık. Robotlar ameliyat da dahil bir çok alanda işlerimizi oldukça kolaylaştırıyor. Günümüz insanı ise robotik yaratıklar haline getirilerek istenildiğinde istenileni yapan omurgasız varlıklar olma yoluna itilmiş durumda. Robotlar ne kadar insanlığın hizmetinde önemli misyon sahibi ise robotik insanla da o kadar insanlık onuruna aykırı hizmetlerde acımasızca kullanıma müsait.
Rabbimizin esmasındaki 99 isim , yarattığı insanlar üzerinde nakşedilmiş. Her birimizde farklı olan bu isimleri ile sonsuzluğunu , akılla anlaşılamayacak sırlarını akledenlerin idrakine naklediyor. Robotik insanlar esmadan uzaklaştırıldıkları için akla, nakle pek ihtiyaç duymadan zeka ile hareket ediyor . Zeka ki çok önemli bir turnusol. Ancak zeka akıldan bağımsız tek başına genellikle insana mutlu olacağı vaazlarda bulunmaz. Zeka ancak aklın rehberliğinde pusulasını şaşırmadan insana doğruyu evrenseli ve fıtri olanı gösterir.
İnsan mühendislerinin görevi buradan başlıyor aslında. İlk akla gelen mühendisler anne baba ve öğretmenler. Her insanın içinde yüzeyde yada derinde bulunan cevheri çıkartmak bu mühendislerin görevi. Görev yerinde ve zamanında eksiksiz yerine getirilebilirse her birey bir esma olarak yerüzünü aydınlatır. Farklı tohumlar aynı toprak su ve güneşle zengin bir bitki örtüsü haline gelebiliyorsa insanda da ayni zenginlik fazlası ile mevcut aslında.
Kendi cevherini etrafının istifadesine sunamayan insanlar patlatamadıkları kabuklarının içinde hapsolarak boğulmaya mahkum . Rahat etmesi için her türlü imkana sahip olduğu halde rahat değil. Yaptığı işten tat almadan yaşadığı hayatın anlamına yabancı olarak yaşayıp saman alevi gibi arada parlasa da ot gibi yaşayıp kısa sürede misyonunu tamamlamadan geldiği Hay dan Huu ya doğru farkıda dahi olmadan koyup gider.
İnsan mühendislerimiz bu gidişe anlam katan süreci insan fıtratına uygun hale getiren insanlardır.. Dünyaya niçin geldiğimizi, misyonumuzun ne olduğunu, haddimizin sınırlarını, içimizdeki cevherlerin hangisi ile daha mutlu olacağımızı vesselam daha bir çok konuda bize fıtratımıza uygun proğramlar yapmalılar.
Bu proğramlar bizi hem kendimizle hem de etrafımızla barıştırmalı. Bencillik yerini paylaşmaya, kavga yerini muhabbete, Kin nefret gibi kötü duygular yerini sevgiye saygıya bıraksın.
Yoksa bu fani dünyada ; Sahtekarlar , iki yüzlüler , insan müsveddeleri kendi kötü emelleri ile yaşadığımız dünyayı bize ve nesillerimize cehennem haline getirir. Yol yakınken hala elimizde fırsatlar varken aklımızı başımıza toplayalım diyorum. Akletmemizi düşünüp taşınmamızı bizden öncekilerden ibretler almamızı bize Rabbimiz öğütlüyor. Bu öğütlere uymayanların akıbetinden kıssalarla bahsederek bir kez daha düşünmemizin menfaatimiz icabı olduğunda israr ediyor.
Fıtri yeteneklerimizi iyi değerlendirelim. İstidatlı olduğumuz alanlarda kendimize imkanlar arayalım. Tüm dünyada örneklik listesinde ilk sırada olan peygamberimizin hayatını kendimize örnek olarak alalım diyorum. Keşkelerle pişmanlıklarla aydınlık günlerimizi karartmak yerine ortak akla uyarak orta yoldan yürüyelim. Günümüz aydın, ömrümüz bereketli ve yaşadığımız hayan anlamlı olsun. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.