İnsan düşünerek hareket etmeli
İnsan düşünen bir varlıktır, genellikle düşünmek bir amaç için yapılır. Bir işi yapmadan önce o işin sonucunun nereye gideceğini düşünen insan, yaptığı işin sonunu da düşünmesi gerekir.
Düşünmenin insanı geliştirdiği aşikardır. Düşünmek insan
yaşamında sürekli hareket halinde olan beynimizin görevidir. Dolayısıyla
yaşantımız davranışlarımız beden dilimiz düşüncenin sonucudur. Tabi düşünmek
bilgiyi de gerekli kılar. Düşüncesizce hareket eden toplumda bir sürü insan var.
Geçenlerde gurbetçi bir arkadaşım anlattı; ‘’Almanya’dan
Türkiye’ye iznimi kullanmak için yola çıktım. Kapıkule sınır kapısına
geldiğimde bir aracın içinden çöpleri dışarı atan bir vatandaşımızı gördüm,
trafik yavaş ilerlediği için duruma tepki göstererek neden çöpleri dışarı
attığını sordum? Oda gurbetçi vatandaşımız, Avusturya’dan geliyormuş, çöpleri
Avusturya’dan beri poşete koyduğunu diğer ülkelerde çöpün araç dışına
atılmasının yasak olduğunu, atarsa para cezası kesildiğini çöplerin koktuğunu
onun için attığını söyledi, burası benim vatanım bi çöpümü bile atamayacakmıyım
diye tepki gösterince, bende, Avusturya’dan beri biriktirdiğin çöpleri neden
ülkemize getiriyorsun diye tepki gösterdim ancak vatandaşımız hiç umursamadan
yoluna devam etti.’’
Olayı anlatan arkadaşım ‘’Malesef bizim milletimiz böyle
sigara izmaritini yere atar, çöpünü araçtan yol kenarına atar, çekirdek çitler
yere atar vs. ‘’ diyerekten, Türk toplumunda sıradan alışılagelmiş bu tür
olayları anlattı. Bunların hiç birisini Avrupa’da göremezsiniz, İngiltere’de
sigara izmaritini yere atmanın cezası 150 Sterlin (6.300 TL) ceza ödenmezse
mahkemeye çıkılır ve bu ceza 2500 sterline kadar çıkar. Almanya Berlin’de yere
izmarit atmanın cezası 120 Euro, Fransa’da 68 Euro komşumuz Yunanistan’da ise
50-200 Euro arasında değişmektedir. Ülkemizde 2024 yılı itibarıyla, yere izmarit atmanın
cezası 4.000 TL’dir.
Buna rağmen herkes izmaritini yere atıyor demek ki, uygulama yok.
Kalabalık bir cadde veya sokakta yürürken yere izmaritin
atılması, toplumda hoş karşılanmayacak bir davranış olup, yeni yetişen nesil
içinde olumsuz bir örnek teşkil edecektir. Yapılan araştırmalarda; bu tür
düşüncesizce yapılan davranışlar genellikle alışkanlıkla elde edilen, bireyin
küçük yaşlarda yakın eş, dost ve arkadaş çevresi tarafından da yapılan davranışlar
olduğu için, birey o davranışı içselleştirmiş ve bu hareketin bireyce normal
bir davranış olduğu sonucuna varılmıştır.
İnsan, dille düşünür, dille kurar dünyasını ve o dünya
içinde diliyle yaşar. İnsan, düşünerek, iletişim kurar; hayatını düşünmekle
yani bağlantılar kurarak sürdürür. Bir işi yaparken mutlaka düşünmek gerekiyor, öyle
hemen karar verilmez, önce bir ben ne yapıyorum demesi lazım, sonra bu yaptığım
davranış acaba doğrumu? yanlış mı? diye bir kendinize sormalısınız? sonra bu
yaptığım işin sonuçları ne olacak onu iyi hesap edip, ölçüp, biçip tartacak, Zira
her nimetin bir şükrü vardır. Akıl nimetinin şükrü de düşünüp öğüt almaktır.