İnsan bilimi olarak teoloji
Teoloji geleneğinin, disiplinin ve kültürünün olmadığı bir yerde dine, Tanrı’ya, tabiata ve insana dair konuşmak, düşünmek, anlamak ve açıklamak, çok zor bir faaliyettir. Tanrı bilimi anlamına gelen teoloji, aslında insanın kutsalla olan ilişkilerini, anlayışlarını, amaçlarını ve yaratılış içindeki yerini çalışmayı amaçlayan bir disiplindir. Teoloji, aslında insanın kutsalla kurduğu her türlü ilişkiyi çalışmak demektir. Teoloji, aslında insan bilimidir. Teoloji, insanın kutsalla kurduğu tecrübe ışığında hayatını anlamlandırmak için ortaya koyduğu bütün duygulara, düşüncelere ve davranışlara bir açıklama getirmeye çalışır. Teoloji, insan hayatını kapsayan ve etkileyen bir faaliyettir.
İnsan kutsalla, kendisi için en önemli olan değerleri ifade
etmek için ilişki kurmaktadır. Örneğin Hz. İsa’nın annesi Hz. Meryem, İslam ve
Hıristiyanlık’ta çok önemli bir yere sahiptir. Hz. Meryem, ahlak, iffet ve tevazunun
sembolü olarak kabul edilmektedir. Hz. Meryem’e saygı duymak, aslında ahlakı,
dürüstlüğü ve tevazuyu esas öncelik haline getirmek demektir. Ahlakı, tevazuyu
ve maneviyatı sahici anlamda yaşamsal bir pratiğe dönüştürmeden Hz. Meryem
hakkında doğmatik spekülasyonlarda bulunmak, teolojik açıdan anlamlı ve
işlevsel değildir. Teoloji, önemlidir. İnsan için sahici anlamda önemli ve
öncelikli olan duygular, düşünceler ve davranışlar, teolojinin alanına
girmektedir. Teoloji, insanların zihinlerini, kalplerini ve hayatlarını sahici
anlamda etkileyen kutsalla ilgili dünya görüşlerini, değerlerini,
davravranışlarını, bağlılıkları duygularını kendisine konu almaktadır. Kutsal
tecrübesinin insanı nasıl etkilediği ve şekillendirdiği sorusu, teolojinin ana
sorusudur.
Teoloji, Yaratan ve yaratılan ayırımını yapmaktadır.
Yaratılanların Yaratan’a bağlı olduğu ve Yaratan’ın yaratılanlara nimetlerle
dolu bir hayat bahşettiği, teolojinin önemli bir kabulüdür. Yaratan, her an
hayatlarımızda, duygularımızda, düşüncelerimizde ve davranışlarımızda
kendisinin tezahür edilmesini istemektedir. Teoloji, kendini bilmenin Rabbini
bilmek olduğu prensibinden hareket eder. İnsanın kendini bilmesi, teolojik
açıdan en önemli tecrübedir. Kendini bilme çabası içinde olmayan insana dair
teoloji yapmak gereksizdir.
Allah gerçekliği, insan hayatına derin anlam, amaç ve değer
kazandırmaktadır. Rabbini bilmek, insanın Allah’ın huzurunda nasıl bir hayat
yaşamamız gerektiği konusunda bize anlayış kazandırmakta ve yol göstermektedir.
Allah’ın Rahman ve Rahim olduğu, bütün varlıkları sevdiği, herkese şefkatle muamele
ettiği, zor anlar dahil olmak üzere hiçbir zaman insanları ve varlıkları yalnız
bırakmadığını bilmek, insanı güvenle, umutla ve aşkla dolu bir hayat yaşamaya
motive etmektedir. Teoloji, sahici anlamda Allah’la kurulan ilişkinin insan
hayatında meydana getirdiği farkla ilgilenmektedir.
Tarihin akışı ve insanın tarihsel süreç içinde sürekli
olarak kendini yenilemesi, teolojinin odak noktasıdır. Zamanın ruhunu anlamak
ve zamana uygun biçimde insanın kendini yenilemesi, insanın önündeki en büyük
meydan okumadır. Tarih, hiçbir kişiye, doktrine veya doğmaya göre gelişmez.
Kutsal tarih yoktur. Tarih sürekli olarak ilerleme halindedir. Tarihin
ilerleyişine göre insan, ileriye doğru bakmak, gelişmek ve yaşamak zorundadır.
Din, felsefe, sanat, bilim, edebiyat, ekonomi, kısacası insana dair her şey,
tarihi takip etmek durumundadırlar. Tarihin ilerleyişine uygun olarak
varoluşumuzu yenileyemeyi başarmak, hayatımızı anlamlı kılmayı sağlamaktadır.
İnsanlığın tarihsel tecrübesinin bütünlüğüne uygun anlamlı bir hayat yaşamak, ebedi
hayatımız üzerinde ciddi bir etkide bulunacaktır. Ebedi hayatımız, bu dünyada
yaşadığımız hayatın biçimine ve içeriğine bağlıdır.
Teoloji, insanın özgürlüğünü, özgünlüğünü ve onurunu yok
eden bütün sahte kültlere, putlara ve kurgulara meydan okuyan bir disiplindir.
Din, kutsal ve Allah adına insana hükmetmek isteyen, insanı köleleştiren ve
insanın yaşama sevincini öldüren bütün sahte yapıları ve kurguları
etkisizleştirmek için teolojinin zengin imkanlarından yararlanmaya ihtiyaç
vardır. Teoloji, gerekçesi ne olursa olsun insanın insanı kullanmasına ve linç
etmesine hayır demektedir. Teoloji, kutsal adına insanın insanı yaşaması ve yaşatmasının
bilimi olarak yaşamla ilişkilendirilmelidir.