Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.75
Gram Altın
2974.57
BIST 100
10024.05
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Kasım 2018

İnsan bilgileri ile düşünür, algıları ile yaşar!


Davranışlarımız duygularımızın ürünüdür. Alışkanlıklarımız da her zaman düşünmeden yaptıklarımızdır. Zamanla da bu yaptıklarımız bizim vazgeçilmezimiz olur. Gerçekler açık beyan ortada olsa da, doğruların karşısında olabiliriz.

Duygu yüklenen bedenimizle, sağlam bir düşünce yapısına sahip olamadığımızdan dolayı doğru karar da veremeyiz. Artık algılarımız duygularımızın esiri olmuştur. Halbuki bizler hayata algılarımız ile bakarız.

Bana gelen bütün vakalarda istisnasız karşı karşıya kaldığım olay şu şekildedir: “ Ben iyi niyetliyim, ne yapıyor ya da söylüyorsam herşey daha güzel olsun diye. Ben ne dersem diyeyim beni yanlış anlıyor. Hatta anlamamak için özel gayret sarfediyor...„ gibi söylemlerdir.

Bunun altında yatan sebep elbette algılarımızdır. Bizler neyi ne şekilde anlamak istiyorsak, kafamızda o şekilde bir algı da oluşturmaktayız. Bu şekilde olmamız ise o andaki ruh halimizle alakalıdır.

Algılarımızda ne varsa seçiciliğimiz de o şekilde olmaktadır. Bazen başımızda olan gözlüğü ararız. Bazen gözümüzün önündeki kalemi görmeyiz. Bazen kalabalıkların içinde kendimizi yapayalnız hissederiz.

Bazen her yaşananlara karşı “olur böyle şeyler„ derken, bazen de küçücük söylemler bize acı verir, “ dost acı söyler „ cinsinden söylenen eleştirileri büyütür, sevdiklemizle bağımızı kesiveririz. Her esen yelden nem kapıp, her bakışın altında bir ima ararız. Her sözün altında bir dokunma hissederiz.

Moralimiz iyi ise değerlendirir, değilse binbir anlam yükleriz. Birden herşeyi silebilir, yapılan onca güzelliklere kör kalabiliriz. Bu şekilde olmamız her aklı başında olanın “sağlıksız„ diye niteleyebileceği bir olgudur.

Halbuki sağlıklı düşünmemiz duygularımızı dengeleyecek, doğru anlaşılmasına sebep olacaktır. Duygularımız ise bizi hem beden hem de ruh sağlığımıza kavuşturacaktır. Bu şekilde hayatımızın da anlamı yeniden oluşacaktır.

O zaman duygularımızı her daim kontrol altında tutmalıyız. Zira iç ve dış dünyamızı duygularımızla anlamlandırırız. Hayatımızı anlamlı kılan duygularımızı dengeli şekilde yönetebilmemizdir.

Acıkma duygumuz aktif olduğunda ölçülü yemezsek kilo alır, sağlığımızı da tehlikeye sokabiliriz. Duygularımızı da ölçülü kullanmazsak, iç çöküntüye sebep olabiliriz. Bağışıklık sistmemiz zayıflar ve depresyona girebiliriz. Bedenimizi bize verilen ilaçları kullanmaya, beynimizi de uyutmaya mahkum ederiz.

Bizler bedenimize her zaman olmasa da spor yaparak bakım yaparız. Lakin duygularımıza bakım yapmayı genellikle ihmal ederiz. Duygularımızın ihmali, bedenlerimizin duygularımızın kölesi olması anlamına gelir.

Sevgilemiz de nefretlerimiz de duygular ile oluşur. Sevdikten sonra artık gözümüz görmez, kulağımız duymaz, aklımız doğruları anlasa da kabul etmez. Güzeli çirkin, beyazı kara, gündüzü gece, sevgiyi nefret gibi görebilir, kendi kendimize de zulmedebiliriz.

Doğruğun, güzelliğin, sevginin, vermenin, yardımlaşmanın, fedakarlığın, muhabbetin, merhametin bizlere neler kattığını çok iyi biliriz. Lakin bu bilgiler hayatımıza anlam katmayabilir. Zira sadece bu bilgiler insanı iyi insan yapmaya yeterli değildir.

Duygu eğitimi iyi insan olmamızın garantisidir. Duygusal öz bilinç kazanmalı, duygularımızı tanımlayabilmeliyiz. Duygularımızın nedenlerini bilmeliyiz. Duygular ve davranışlar arasındaki farkı kavrayabilmeliyiz. Yani öncelikle bataklığı kurutmalıyız.

Duygu yönetimi bilgisini edinmeliyiz. Çaresizlik duygumuza katlanıp, öfkemizi kontrol edebilmeliyiz. Sözlü aşağılamadan, kavgadan uzak durmalıyız. Bağırmadan öfkemizi uygun biçimde ifade edebilmeliyiz. Zira bağırmak acizliğimizin göstergesidir.

Bizleri içinde yaşadığımız kültürler ve bizim en yumuşak karnımız olan dini bilgilerimiz yetiştirdi. Hayatımıza bu bilgiler ile baktık ve devam ediyoruz. Algılarımız ve alışkanlıklarımız bu bilgiler üzerine oluştu.

Bu algılar üzerine kurduğumuz yaşamımızı ve şartlarımızı her ne kadar değiştirmiş olsak da, bu hal üzere devam ettirmekteyiz. Dengeli olmalıyız. Halimizin değişimi ve bakışımızda dengenin oluşumu ancak duygularımızı ve algılarımızı eğitmekle mümkündür. Zira insan algısına tabidir.

Ves-Selam...