İnna lillahi ve inna ileyhi raciun
Değerli okurlarım Regaip kandilinin huşu ile ihya edildiği mübarek gecede alçak ve zalim unsurlarca yapılan saldırı ile onlarca askerimiz şehit edildi. Yararlılarımızda var. Rabbim şehadetlerini kabul eylesin. Yararlılarımıza acil şifalar nasip etsin. İçimizdeki alçak ve hainleri kahhar ismi şerifi hürmetine kahrı perişan eylesin. Amin.
Alçak rejimin alçak banisi ve koruyucusu münafık ve gaddar destekçileri elbet bugün sebep olduğu saldırının bedelini ödeyecek. Rabbim o günü bizlere göstersin inşallah.
Yakın tarihe bakmaya gerek yok. Yüzyıllardır hak-batıl savaşının batıl tarafında bulunanların kemiyet üstünlüğü olmuş, Hak, hukuk, adalet, insanlık, vicdan gibi insana mahsus duygulardan yoksun azgın güruh ve güruhlar güç zehirlenmesinin etkisi ile yaptıklarının ettiklerinin bedelini çoğunlukla bu dünyada ödeyerek geberip gitmişleridir. Darısı diğerlerinin başına.
İkinci dünya savaşının yıkıcı sonucu tüm gavurları aynı kulvarda hizaya dikmeyi başarmış olduğu için İslam alemi karşısında günümüzde görünür bir üstünlükleri var maalesef.
Bu üstünlüğün gücü ile yıllardır Müslüman ve mazlum dünya, yerli kukla işbirlikçilerin marifeti ile ha bire dövülüyor. İtiliyor kakılıyor en basit hak olan yaşama hakkı bile çok görülüyor.
Bu açık gerçekliğe rağmen Suriye üzerinden hükumetimize ve devletimize saldırmak en hafifi ile alçaklık ve adilik. Hırsızın hiç suçu yokmuş gibi devamlı ev sahibi üzerinden çare ve çözüm üretmeye çalışmak ise vatana ve millete ihanet.
Maalesef bizde de bunlardan çokça var. Ne kadar temizlense temizlensin bir türlü kökleri kurumuyor. Biz vatandaşlara düşen görev her daim devletine sahip çıkmak olmalı. Dolduruşlara tahriklere karnımızın çok ama çok tok olduğunu tüm dünya alçaklarına yaşayarak göstermeliyiz.
Zulüm ile abad olunmayacağı ne kadar kesin ve kati ise berbat olunacağı da bir o kadar kesin kati.
Korona mı? Algısı mı?
Dünyayı kasıp kavuran, devletlere ve milletlere tedbir üstüne tedbirler aldıran büyük bir bela ile karşı karşıyayız. Nerede başladığını bilmemize rağmen ne şekilde ve nasıl biteceğini bilmiyor olmamız ister istemez zaaflı yanımız olan algılarla cebelleşmemizi gerektiriyor.
Algı ki, gerçekten pireyi deve yaptığı gibi şüyuu vukuundan beter bir sürü olumsuzluğun başımıza bela olarak gelmesinin önünü de açar. İşte tam o günlerden geçiyoruz. Mesele çok önemli olduğu için yazdıklarımı okumanızı ve uygulamanızı öneriyorum.
Geçmiş yıllardan günümüze salgın hastalıklarla mücadele hep olmuş. Kayıplar çare ve çözümler üzerinde insanlık ortak paydada buluşup hastalıkların belini kırmayı başarmış ancak vadesi yeten, rızkı biten insanların ölümünü engelleyememiş.
Bugünde yarında bu böyle devam edecek.
Birinin çaresi bulunurken başka bir sebep ölümlü olan biz insanlara ben buradayım diyerek aslında ibret almamızı hazırlıklı olmamızı salık veriyor. Tabi anlayana akdedene.
Daha önceki salgınlarda olduğu gibi bu furya da geçtiğinde belki adını bile hatırlamayacağız. Tıpkı İspanyol, domuz, kuş sars mars deli danada olduğu gibi.
Ancak bugün için önemine binaen ben bir hekim olarak kısaca bu virüsle ilgili bilgileri sizlerle paylaşacağım. Çoğu bilindik bu bilgileri kulaklara küpe yapmayı temenni ediyorum.
Virüs Çin’den dünyaya yayılıyor. Covid-2019. Hastalıktan korunmanın önemli bir yolu bağışıklık sistemimizin güçlendirmek. Bunun da olmazsa olmazı dengeli beslenme, yorucu olmayan eksersizle hareketli yaşam ve sağlıklı uyku.
Korunmanın olmazsa olmaz başka yollarını şöyle özetlemek mümkün; Temizlik ve hijyen çok önemli bir tedbir. Ellerin sık yıkanması yaşadığımız mekanların havalandırılması ve stres ve gerilim üreten ortamlardan azami uzak kalmak gibi tedbirler çok işe yarar.
Hastalık yüksek ateş kuru öksürük ve yaygın ağrı ile yani tipik grip bulguları ile başlıyor. Bağışıklık gücü zayıf olan insanlarda akciğerler ve diğer organlarda sorun oluşturabiliyor.
Çocuklarda görülmemesi ve 10 yaşın altında hasta olmaması, ileri yaşlarda, kalp böbrek şeker hastalarında ve KOAH da tahribatının olması akılda tutulmalı. Yakın bir gelecekte tıpkı diğer viral hastalıklarda olduğu gibi aşısı bulunarak belki de bu kadar korku anaforunun olması yadırganacak ama tedbir takdirden önce tavsiye edilen bir gerçeklik.
Algıya gelince gerçekten piyasada ciddi bir kirlilik var. Sap saman karışmış. Ağzı olan konuşunca kafaların daha da karışması ve karıştırılması mümkün.
Biz biz olalım. Tedbiri elden bırakmayalım. Her gördüğümüz sakallı nasıl dedemiz değilse her grip ve nezle de korona değildir. Grip ve nezle gibi yakınmaları olan insanların önceliği bağışıklık gücünü artırmak olmalı. Hastalığı başkalarına bulaştırmamak için maske iyi bir tercih.
Ancak şükür bu makaleyi yazdığım saatlere kadar ülkemizde bu virüs ile hastalanmış bir kişinin olmaması büyük bir şans ve lütuf. Ülkemizin dört tarafında hastalıklı insanlar artmaya devam ediyor.
Savunma ordumuzu güçlendirecek tedbirlerle beraber temizlik ve hijyene azami özen göstererek bu virüsün ülkemizin ve bizlerin başına bela olmasını engelleyebiliriz. Tedbir bizden. Takdir Allah’tan.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
