İngilizlere Karşı Bir İrlandalı Yazar
İngiliz Edebiyatının önemli hiciv yazarı, şairi ve siyasetçisi olan Jonathan Swift'in aynı zamanda İrlandalı olduğunu da söylemeliyiz. Daha doğrusu annesinin İngiliz babasının İrlandalı olduğunu biyografisinden öğreniyoruz.
Yazarın kıymetli eseri "Guliverin Seyahatleri"ni okuyunca bu yazarın derinliğine hayran kaldımı söylemek istiyorum. Guliver'in Seyahatleri kitabı her ne kadar çocuklar için yazılmışsa da büyüklerin de okuması gerektiği vurgusunu burada tekrarlayalım. İroni yazıları ve mektupları da büyük beğeni toplamış yazarın asıl ismi bu kitapla duyulmuştur.
Özellikle ülkemizde en çok çevrilen ve ilgi çeken eseri Guliver'in Seyahatleri (Gulliver's Travels) Ttürkçeye farklı zamanlarda ve farklı isimlerle çevrildi. "Cüceler ve Devler Ülkesinde Guliverin Seyahatlari, Guliverin Seyahatleri, Guliverin Serüvenleri, Guliver Devler Ülkesinde, Guliver Cüceler ülkesinde" gibi çeşitli adlar kitabın kapağında yer almıştı.
Swift'in yaşadığı 17. ve 18. Asırda İngiltere ve İrlanda'sından sosyolojik ve siyasal olarak bir çok birikimi edebi eserlerine yansıttığını söyleyebiliriz. Bunu en çok malum kitabı okuduğumuzda hissedebiliyoruz. Evet Guliver'in Seyahatleri kitabı çocuklar için yazılmıştı. Çocuklar bu kitabı okuduğunda hırslarına yenik düşen insanların nasıl tehlikeli olabileceklerini öğreniyorlardı. Fakat yazarın çocuklar üzerinden büyüklere de iletmek istediği mesajlar vardı.
Jonathan Swift'in aynı zamanda bir din adamı olduğunu da zikredersek Allah'ın kanunları karşısında kendi kanunlarını dayatan beşeri oluşumların hem kendi ülkesindeki insanlara hem de başka ülkelerdeki insanlara ne kadar zararlı olabileceğini ironik bir üslupla anlattığını vurgulayalım. inde, dönemin İngiliz siyasi ve dini kur
Guliver'in Seyahatleri kitabının 53. Sayfası, bu konuda iddiamızı güçlendirecek cümlelerle doludur. "...Bu ülkede (Lilliput ülkesi ?. Yazarın vaktiyle söyleyemediği İngiltere'dir.) bir gelenek varmış: Hükümdar istemediği halde çevresindekilerin baskısıyla birisine büyük bir ceza vereceği vakit bir bildiri yayınlayarak merhamet ve şefkatinden söz eder. Bunları bütün dünyanın kabul ettiğini söylermiş. Bu övgü ne kadar abartılı olursa cezanın şiddeti de o kadar büyük olurmuş. Aynı zamanda cezaya uğrayanın da o kadar suzçsuz olduğu anlaşılırmış. Bu yüzden imparatorun merhametin övülmesi halkı çok korkuturmuş...." Guliver yani romanın kahramanı da kendisiyle ilgili övgülerin yer aldığı ama merhamete dayalı hiç bir kararın alnımadığı savunması sonrasında Lilliputların komşusu ve rakibi Blefusku ülkesine sığınmak zorunda kalmıştı. Hem de bütün donanmasını alarak Lilliputlara verdiği Blefusku ülkesine.
Kitabın kahramanı Guliver, önceleri Lilliput ülkesi ve kralına karşı minnet borcunu ödemek adına onlara yardımcı olmuştu. Bunun içindir ki Blefusku ülkesinin bu ülkeye saldırmak için hazırladığı donanmayı gidip almıştı. Ve Lilliputlara hediye etmişti. Ama sonrasında ne oluyor. Kral elinde böylesine güçlü kuvvetli birini bulunca (Guliver, cüceler ülkesinde haliyle dev adamdır.) bu sefer savunma hattından hamle hattına yani hücum hattına geçmek istemişti. Guliver'in buna karşı çıkması ve savaşların ülkeler arasında olmaması için yaptığı menavra ona nitekim zarar vermişti.
Guliver'in sonraki seyahatlari olan Devler ülkesine seyahati,bilim adamlarının yaşadığı uçan adaya seyahat, son seyahati de Houynhnm'ler ile Yahoo'ların ütopik ülkesine yapılan yolculuk kısımlarını diğer vakitlerde incelemek, irdelemek ve yazmak dileğiyle hoşça kalın. .....