Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.30
Gram Altın
2911.50
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Ekim 2021

"İneklere Tuvalet Eğitimi!.."

Uzun yıllar önce…

Hukukçu-Yazar Selami Çekmegil Ağabey’in Oğlu Merhum Peyami Çekmegil, “Allah aşkına, ineklere sahip çıkalım!” diyerek karşılamıştı bizi.

“Hayırdır, Peyami Bey, bu inek muhabbeti de nereden çıktı?” diye sormamız üzerine de şunları söylemişti:

“Görmüşsündür, sokakta süt satışı yasaklanıyor!..

Bu büyük bir ‘hata’dır!..

Biz, sokakta satılan süt ile büyüdük.

Annelerimiz sütü kaynatırdı, mis gibi içerdik.

Şimdilerde, bu ‘pastörize kutu’ baskısıyla, kamyonla, kamyonetle süt satışını yasaklıyorlar.

Bilirsin, şehirlerin etrafında ‘hâlâ’ hayvancılık yapılıyor.

Sokakta süt satanlar, hayvancılık yapanların sütlerini toplayarak kapımıza getiriyor.

Sokakta süt satışının yasaklanınca, sütünü satma imkânı kalmayan vatandaş baktığı inekleri keser.

İnek kesilince nesil kurur!..

Doğurgan bir canlının kesilmesi, neslin kurutulması anlamına gelir! Bir vakit gelecek, hayvancılık bitecek!

Kültür bitecek!

Aile bitecek!

Bunu yazmalısın!”

*

Konu önce fazla ilgimi çekmedi.

Sonra, baktım, hakikaten de “pastörize lobisi”nin de etkisi ile böyle adımlar atılıyor.

“İneklere sahip çıkalım!” diye yazdım.

Bazı vatandaşlar, “Kutu ile süt daha sağlıklı, adamın ne getirdiğini nereden bileceksin?” yollu ifadelerle, “hijyen” tarafından itiraz ettiler.

Ben de…

“Benim çocukluğumda her hafta süt aldığımız bir amca vardı. Arabasıyla getirirdi ve biz de sütümüzü alıp kaynatırdık. Hiç de sıkıntı olmazdı. Esasında, tabiatı bozulmuş sütlerden endişe etmek lâzım!” muhtevalı karşılıklar verdim ama ne fayda.

Yasak geldi.

Sonrasında, “Orta ve büyük çaplı işletmeler çiğ süt satacak elbet!” filan dendi.

Orta ve büyük balıklar, küçük balıkların çoğunu ham yaptı!..

Birkaç küçük balık, kayaların altına saklanıp hayatta kalmayı başardı!

*

Bizi “ineklerimizi bekleyen tehlikelere karşı” uyaran Rahmetli Peyami Çekmegil bugün hayatta olsaydı, önümüze düşen “acayip” haberler hakkında ne derdi acaba?

Malûm, gündemde bir “küresel ısınma muhabbeti” var.

İşin “ineklere” bakan tarafına dair haberlerden birine Euronews’te rastladım.

Haberin başlığı çok dikkat çekici:

“İneklere tuvalet eğitimi vermek, çevre kirliliği ile mücadeleye katkı sağlayabilir mi?”

Buyur burdan yak!..

Yok, yakma!..

Sakın!..

Habere bak:

“İneklere tuvalet eğitimi!..”

Okumaya devam edelim hele:

“Almanya’da küresel ısınmayla ilgili bir araştırma projesi kapsamında ineklere tuvalet eğitimi...

Eğitim kapsamında ödül ve ceza kuralı uygulanarak ineklere idrarlarını belli bir bölgede yapma talimatı verildi. Bu bölgede ineklere dışkılamaları yasaklandı!”

Haberde, çok iddialı ifadeler var.

Asit yağmuruna bile sebep oluyormuş, bizim inekler!..

Biz, “Saçma sapan mevzular!” diyoruz da…

Bazıları,

“Ne var yani, inekler de tuvaletlerini nereye yapacaklarını öğrensinler! Kediler öğrenmiyor mu yani? Küremiz bu ineklerin ineklikleri yüzünden ısınsın mı?” diyerek karşı çıkabilir.

Büyük insan, saygın aşıcı, mümtaz şahsiyet Bill Gates ne demişti?

“Küresel ısınmadaki paylarından dolayı ineklerin çıkarttığı gazlar dünyanın en önemli sorunlarından biridir!”

İnekler, geğirirken ve af edersiniz gaz çıkartırken küresel ısınmaya sebep oluyorlarmış!

Bill Gates, bizim için endişe ediyor!

İnsanlık için endişe ediyor!

Onun için de…

Eşi Melinda Gates ile birlikte yazdığı ve geğiren, gaz çıkartan inekleri “küresel ısınma”dan sorumlu tuttuğu mektupta, “tarımsal faaliyetler” tamamını hedef alıyor!.

Hesaplamalarına göre, sera gazlarının yüzde 24’ünü tarımsal faaliyetlerin oluşturuyormuş!..

İnce hesaplar!

*

Yaaa, Merhum Peyami Çekmegil Kardeşim’in aziz hatırası…

Bir vakitler ne çok gariban tavuk itlaf edilmişti değil mi?..

Bir de “deli dana” mevzuu vardı.

“Domuz gribi” de dengeleyici unsur!..

*

Rahmetli Peyami Çekmegil yaşasaydı,

“Bu ‘plandemi’yi kurgulayan ‘Global Resetçiler’ günün birinde kurban kesmeyi yasaklamaya, yasaklatmaya kalkışır!” diyebilirdi..

“Birden bire olmaz tabii bu işler!” kaydını düştükten sonra şöyle devam edebilirdi:

“Bakmışsınız, yeni bir ‘Wuhan’ bulunmuş!..

İneklerden bir hastalık yayılır olmuş!..

Bizler de, ‘Eeee, sağlık işi bu, inekleri itlaf edelim’ türküsünü söylemeye başlamışız!..”

*

Unutmadan…

“Yabancı isimli” yerli (!) kanallarımızdan birinde, çarpıcı bir “inek karşıtı, yapay et yandaşı” habere rastladım.

O haberi, Rahmetli Peyami Çekmegil Kardeşimiz de seyretseydi, mutlaka “Var bu işin içinde bir iş!” derdi.

Ben de…

“Kedidir Peyami Kardeşim, Kedi!” derdim.

Bacanak Filmi’ndeki gibi…

“Kedidir kedi!”