İndirin şu kulaklarınızı
Bu sıralar bizim medyaya bir haller oldu. Yaşanan hallerden biri, bazı arkadaşların medyada kendisine verilen imkanları amacının dışında kullanmasıdır. Bir diğeri ise, içimizdeki insanların verilen imkanlarla birbirleriyle çatışmalarıdır.
Hemen şunu söyleyeyim ki, yaşanan bu hallerin ne Tayyip Erdoğan'a, ne de AK Parti'ye bir faydası olacaktır. Peki faydası olmadığı halde bu arkadaşlar bunları niye yapıyorlar?
Efendim, çok eski devirlerde Padişahın biri tatile çıkmaya karar vermiş. Tatile çıktığında da, yerine bakacak kişi sınavla vezirlerin arasından belirlenecekmiş. Emekli vezirin kahyası bu sınava katılması için efendisine çok ısrar etmiş. Kahyasının ısrarına dayanamayan emekli vezir de sınava katılmış.
Padişah sınavda "Benim yerime geçtiğinizde ülkeye neler kazandıracaksınız?" diye sormuş. Bu soruyu vezirlerin biri "Ülkenin topraklarını şu kadar artıracağım" diye cevaplamış. Diğeri ise "Ülkenin hazinesini şu kadar dolduracağım" demiş.
Sıra emekli vezire gelince, o da "Ben her gün sarayı gül suyuyla yıkatırım. Saraydaki cariyeleri şöyle donatırım" demiş. Bu cevapla efendisinin sınavı kazanamayacağını düşünen kahya, "Aşk olsun efendim, şu fakir kahyanıza ahir ömründe Padişah hizmetçiliğini çok gördünüz" diye serzenişte bulunmuş.
Kahya emekli vezire serzenişte bulunurken, sınavı emekli vezirin kazandığı açıklanmış. Başarısının sırrını soranlara, emekli vezir, "Padişahımız efendimize binilecek bir eşek lazımdı. Ben de kulaklarımı gösteriverdim" diye karşılık vermiş.
Deniz Baykal çarketti
CHP'nin kasetle giden Genel Başkanı, katıldığı bir televizyon programında, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 2019 adaylığına kapı aralamaya çalışmıştı. Bir haftadır programın o kısımlarını döndürüp döndürüp yayınlıyorlar.
Allah aşkına söyleyin, 2007'de Sayın Gül'ün Cumhurbaşkanı olmaması için her şeyi yapan bu beyefendi değil miydi? O günlerde kendisiyle yaptığım 45 dakikalık telefon görüşmesinde, bana Abdullah Gül'ün neden Cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini çeşitli örneklerle açıklamaya çalışmıştı.
Mesela, "Abdullah gül 1 Mart tezkeresini içine sindirmiş biridir" demişti. Mesela, Sayın Gül'ün doksanlı yıllarda yaptığı bir konuşmada "Ne mutlu Türküm diyene" sözünü kötülemesini hatırlatmıştı.
Dün Gül'ü lekelemeye çalışan Baykal, bugün Abdullah Gül'ün 2019 adaylığı için yoklama çekiyor. Eeeee, boşuna dememişler büyük lokma ye, ama büyük laf konuşma diye...