Dolar (USD)
34.54
Euro (EUR)
35.93
Gram Altın
3002.64
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Ağustos 2023

​İnanç çınarı

Çınarların ağaçlar arasında görkemli yeri vardır, mertebesi yüksektir. Haşmettir, ihtişamdır, berekettir ve tarihtir çınar. Çınarlara çok önem veririz. Çünkü kültürümüzde tarihimizin nişanesi, Osmanlı’nın timsalidir. Büyükler, karamsar/kötümser kişileri şöyle ikaz ederler: “Asla ümitsiz olma, bir yerde çınar varsa hiç korkma!”

Kültür sanat dünyamızın da çınarları vardır. Onlar da kollarıyla hem maziyi hem istikbali kucaklar. Değerlerimize bağlı, inançlarımıza sevdalıdırlar. İlim, irfan, medeniyet meselesinde hassasiyetleri vardır. Gelenekten geleceğe uzanırlar. İşte o mübarek çınarlarımızdan biri de yaşayan efsane büyüğümüz Üstün İnanç’tır. Cenabı Allah nasip etti, lütfetti pek çok büyüğümüzü, lâyık olmadığım hâlde yakından tanıdım. Sofralarına oturdum, sohbetlerinde bulundum. Kendileriyle mülaki oldum. Eserlerini okudum, birlikte çalışma talihine eriştim. Bu müstesna, abide şahsiyetlerden biri de şüphesiz Üstün ağabeydir.

Geçmişte yazarımızla çok buluşmamız, görüşmemiz oldu. Zaten muhafazakâr camianın bütün şairleri, yazarları, sanatkârları kendisini sevip sayar. 29 Mayıs 2016 tarihinde Mihrabad Yayınları Yönetmeni olduğumda irtibatımız arttı. Yayınevinde kitaplarını yayınlamayı düşündüğüm ilk yazarlar, merhum Cavit Ersen ile romancımız Üstün İnanç’tı. Şükürler olsun ki her iki hayalim de hakikat oldu.

Edebî değeri yüksek, altı seçkin romanını neşrettik: Makedonya Gamzesi, Yazıklar Çıkmazı, Yağmur Kanla Başladı, Ayıp Uşakları, Bir Kimlik Lütfen ve Yalnız Değilsiniz. Altısı da mükemmel, dilleri berrak, fikirleri yüksek, sürükleyici romanlar ama bana sorarsanız okunacak ilk eser: Yalnız Değilsiniz. Zaten bu eseri okuyan, ister istemez diğer beş romana da yönelecektir. Yalnız Değilsiniz niçin daha imtiyazlı roman biliyor musunuz? Çünkü o karanlık, çirkin ve zulüm dolu 28 Şubat günlerinde, başörtüsü mağdurlarının gözyaşlarını silen bir romandır da ondan. Bakmayın şimdi bazı kimselerin ‘helalleşme’ teraneleriyle ‘özür dileme kurnazlıkları’na! Allah korusun iktidara gelselerdi aynı ikna odalarını kuracak, aynı zulmü yapacaklardı. Hiç şüpheniz olmasın. Burada sözüm, biraz da bizim bazı saftirik, omurgasız sağcılara! Efendiler, siz o ‘kumar masası’na iştahla otururken muhatabınızın militan gazeteci yazarları, köşelerinde dinimize, kitabımıza, inancımıza saldırıyordu. Farkında değil misiniz?

Üstün abiyle Üsküdar Kitap Fuarı’nda Damla Yayınları standındayız. Dostlar geliyor, sohbet ediliyor, kitaplar imzalanıyor. Bir hanımefendi ve kızı geldi. İkisi de başörtülü. Kızı standa öylesine bakarken annesinin gözleri, Üstün abinin kitaplarından ayrılmadı. Bilhassa Yalnız Değilsiniz’e baktı durdu. Sonra da, “Biz 28 Şubat’ta hakaretlere uğrarken, üniversitelerden kovulurken bu roman ve Mesut Uçakan’ın çektiği “Yalnız Değilsiniz” filmi yaralarımıza merhem, bize teselli oldu. Bunun için inancımızdan taviz vermedik, mücadele ettik.” dedi. Hanımefendi kederli, hüzünlü ses tonuyla bunları anlattıktan sonra romanlardan birer adet aldı ve yazarımıza imzalattı.

Üstün ağabey büyük romancıdır ama çok iyi bir tiyatro yazarı ve senaristtir aynı zamanda. Mihrabad’da bunları topladık ve Tiyatro Eserleri adıyla yayımladık. “Göksultan”, “Makedonya Gamzesi”, “Bir Gül Koşusu (İstanbul’un Fethi)”, “İbrahim Müteferrika”, “Cancağımız (Ömer Seyfeddin)”, “Kınalı Kuzular” ve Celaleddin Harizmşah”. Millî ve manevi değerlere bağlı olan valilerimiz, belediye başkanları, millî eğitim müdürleri, stk yöneticileri bu eserleri sahnelere taşıyorlar.

Şimdi merak ve heyecanla yeni eserini bekliyorum. Hatıralarının ilk bölümünden oluşan bu eserin ismini size müjdeleyeyim: Toz Kanatlı Kelebek Necip Fazıl Kısakürek. Ardından inşallah, Marmara Kıraathanesi müdavimi dostlarıyla alakalı hatıralarını okuyacağız.

Mizah kitaplarımda Üstün ağabeyin çok hoş nükteleri var, meraklıları oraya havale edeyim. Bir hususu belirtmem lazım. Büyüğümüzün yarım asırlık dostu ve sadık dava arkadaşı, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü sahibi Gürbüz Azak’tır. Mihrabad’da Gürbüz ağabeyin de eserlerini yayımladık. Birçok sohbete birlikte gittik, fuarlarda bulunduk. Yolda birbirlerine nasıl tatlı tatlı takılırlardı, dinlemenizi isterdim. Bir gün Gürbüz ağabey ciddi bir ifadeyle, “Ben Üstün Bey’i kıskanıyorum arkadaş! Çünkü benden daha güzel yazıyor!” Tabii bu takılmaya Üstün abinin cevabı, şen şakrak bir kahkaha atmaktan ibarettir. İki koca çınarımızı çok seviyorum, hürmetim dağlar kadar. Güzel ömürlerine bin bereket!

Üstün ağabey, üstad Necip Fazıl’ın iltifatlarına nail olabilmiştir. Zaten kendisini, “Ben Büyük Doğucuyum!” diye tanıtır. Şairler Sultanı, Üstün Bey’i gördükçe ona takılırmış. Kendisine isim ve soyadından mülhem, “Büyük Fikir” anlamındaki “Megali İdea!” diye seslenirmiş. Yazarlarla beraberdik. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a dair konuşuluyordu. Sohbeti dinleyen Üstün ağabeyin gür sesi, o anda yankılandı: “Bre dostlar! O bizim Bilge Kağan’ımızdır!”