İnanalım mı Kemal bey?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya şöyle seslendi: “Sen pirüpak olsan eleştirilmezsin Kardeşim”...
Kıymetli okurlarım, ben Sayın Soylu'nun “Benim hakkımda eleştiri yapmayın” dediğini hiç duymadım. Eğer duyanlar varsa, benide haberdar ederlerse sevinirim.
Ortada böyle bir beyanat yoksa, Kılıçdaroğlu bunu neden söylüyor? Neden söylesin? Cumhuriyet Gazetesi’ni korumak için söylüyor. Hani Sayın Bakan, bu gazeteye 1 milyon liralık tazminat davası açtı ya... Kemal beyde bunun için esip gürlüyor.
Kıymetli okurlar, muhalefet ve muhalif kesim son dönemde çamur at izi kalsın taktiğini devreye aldı.
Aslına bakarsanız, AK Parti'nin 18 yıllık hizmet birikimi olmasa veya Eski Türkiye'de yaşasaydık, İktidar bu karalama kampanyasına dayanamazdı.
Geçti o günler...
İşin ilginç tarafı, bu karalamaların Türkiyede özgürlük yok sözünün üzerine bina edilmesidir. Allah aşkına söyleyin, daha nasıl özgürlük olacak?
Ben, bu söylemin altında yatan şey, geçmişe duyulan özlemdir derim. Arkadaşlarımız, geçmişte yaptıkları gibi, çamuru atacaklar... Kişide o çamuru temizleyeyim diye yıllarını harcayacak...
Tekrar Süleyman Soylu’nun eleştirilme konusuna dönelim... Sayın Bakan elbette eleştirilebilinir... Ama gerçekçi eleştirilerle... Öyle bir mafya adamının ispatlanmamış iddialarıyla değil...
Kaldıki, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eleştirilerden kaçan bir siyasetçi değil... Eğer öyle olsaydı, Haber Türk’de iki azılı muhalif gazetecinin karşısına çıkmazdu.
Keşke Kemal beyde aynı cesareti gösterebilse... Bizim mahalleden birilerinin karşısına çekinmeden çıkabilse... Peki çıkabilir mi? Kesinlikle hayır...
Niyet belli...
Olay bu kadar açıkken, meydanı boş bulan Sayın Soylu hakkında atıp tutuyor. Neymiş efendim, o öyle demişmiş... Bu böyle demişmiş... Ortada somut bir belge yok...
Ortada somut olan bir şey var. O da,Süleyman Soylu’nun PKK terörünü bitirecek olmasıdır. Belkide, Sayın Bakan bundan dolayı cezalandırılmak isteniyordur.
