Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Haziran 2014

İnadına barış, inadına özgürlük!

Gezi, 17 ve 25 Aralık darbe operasyonları, Okmeydanı, Diyarbakır'da düzenlenen Çözüm Süreci Çalıştay'ının hemen ardından patlak veren Lice ve belki de daha niceleriu2026 Siyaseti işlemez hale getirerek yıllar sonra yakaladığımız barış ortamını zayi edip ülkeyi bir savaş alanına çevirme planları hız kesmeden devam ediyor. Bu ülkede barışı, huzuru, demokrasiyi ve özgürlükleri istemeyen sürekli millet aleyhine iş tutan, gücünü kandan, silahtan ve kaos ortamından alan profesyonel bir cunta yapılanması var. Bugünlerde Kürtleri kışkırtarak barış sürecine ağır bir darbe indirmek niyetindeler. Çok şükür ki yeni Türkiye'de provokasyonlara gelmeyen inadına, barıştan, haktan, hukuktan, adaletten, özgürlükten ve demokratikleşmeden yana tavır koyan ahlak ve vicdan sahibi cesur insanlar da var.

Daha yeni 150 milyon yolcu kapasitesine sahip dünyanın en büyük havalimanının temelini atan, ekonomiyi canlandıran, askeri vesayeti bitiren, kararlılıkla barış sürecini yürüten, yeni bir anayasa yazacağını söyleyen, projeleriyle ülkenin şehirlerini dünya kenti haline getiren ve köklü sorunların çözümü için samimi adımlar atan AK Parti, bugüne kadar ülkeye en ufak katkıları olmayan aksine sürekli gerileten cuntacıların korkulu rüyası haline gelmiştir. Kanın durmasından rahatsız olmaları bu yüzdendir. Çünkü kandan besleniyorlar. Tayyip Erdoğan'ı diktatör ilan etmeleri bu yüzdendir. Çünkü özgürlük ve toplum düşmanıdırlar. Gazetelerini, TV'lerini, sanatçılarını, yazar- çizer bozuntularını devreye sokmaları hep bu yüzdendir. Ancak ne yapsalar çaresi yok, çatlasalar da patlasalar da bu sorun çözülecek, ülkeye barış ve huzur gelecek. Çünkü Türklerle Kürtlerin birlikte yürüdüğü bu yolda huzur var, bereket var, özgürlük var, insanlık var. Bu yoldan geri dönüş yok! Bu vakitten sonra barışı ne PKK ne Kürt siyasetçileri ne paralel uzantıları ne de devri kapanmış şovenistler kesintiye uğratabilir.

Bu ülke tüm farklılıklarıyla birlikte üretecekleri yeni ve özgün projelerle dünyanın en refah, en özgürlükçü en zengin ülkelerinden biri olacaktır. Ortadoğu barışının anahtarı da Kürt sorunun çözümünde saklıdır. Bu anlamda Kürt hareketinin ve örgütün bu vakitten sonra barış karşıtı atacağı her adım aleyhlerine işleyecektir. Çünkü "barış" artık bu ülkenin bir onur ve insanlık meselesi haline gelmiştir. Bakınız Lice'de yüzü maskeli kişiler tarafından Türk bayrağının indirilmesi karşısında hemen ellerini ovuşturan barış karşıtlarına en güzel cevap Genelkurmay Başkanlığı'ndan geldi. Genelkurmay; "Çocuklar ve kadınlar kullanılarak provakatif maksatlı yapıldığı, sivil ölümlerin amaçlandığı ve böylelikle kitlesel eylemlere zemin hazırlanması istendiği değerlendirilen ve tahammül sınırlarını zorlayan bu tür eylemlere karşı serinkanlı davranılmaya gayret sarf edilmektedir" diyerek savaş yanlılarına fırsat tanımamıştır. Keza Öcalan'da "Son dönemde yaşanan olaylar süreci zorlamaktadır. Ve büyük sıkıntı yaratmaktadır. Bu sıkıntıları aşma konusunda hep birlikte büyük bir kararlılık ve sağlam bir barış iradesini göstermek durumundayız" mesajıyla barış karşıtlarına gerekli olan cevabı vermiştir..

Hatırlayalım. 12 Haziran seçim sonuçların belli olmasının hemen ardından Sayın Başbakan tarihe geçecek bir konuşma yapmıştı. Başbakan, yeni anayasa ile ilgili olarak;"Yeni anayasa milletin her bir ferdini birinci sınıf olarak görecek. Her kimlik, her değer, herkesin özgürlük demokrasi barış ve adalet talebine bu anayasa karşılık verecek. Bu anayasa Türk'ün, Kürt'ün, Zaza'nın, Arap'ın Çerkez'in, Roman'ın, Alevi'nin Sünni'nin, azınlıkların yani 74 milyonun anayasası olacak" demişti. Bu düşünceden zerre sapma olmadığını düşünüyorum. Bu yüzdendir ki Başbakan bu konuda ısrarcı oldukça ve adımlar attıkça ülkede kaos ortamı oluşturmaya kalkışıyorlar.

Ben umutluyum. Bu ülkeyi barışın ve kültürel farklılıkların anayurdu yapma şansımız var. Elbette bu, insani değerlere, barışa ve özgürlüğe vereceğimiz öneme ve bu uğurda göstereceğimiz gayretlere bağlı. Bilhassa bu dönemde yapılan saldırı hepimize karşı, insanlığımıza karşı. İnsanlaşma, özgürleşme ve demokratikleşmeye karşı bu operasyonlar. Kısacası Yeni Türkiye'nin önünü kesmek istiyorlar.Nerede bir ölüm varsa oraya akbabalar gibi üşüşen bu karaktersiz insanlara inat, inadına demokratikleşmeyi, barışı, yeni anayasayı ve özgürlükleri savunmamız gerekir. Kim ne derse desin bu ülkede Kürt sorunu çözecek tek parti AK Parti'dir. Bu bakımdan özellikle bu hassas dönemde Başbakan'a sahip çıkmak zorundayız.

Değerli dostlar; Halkın arzusuna yanıt veren her türlü düşünce değerlidir. Bu düşünceleri hiçe sayan, değer kıymet vermeyen bu ülkede yaşayan insanların tercihlerine rağmen operasyon yapanlar bu toprağa ruh veren her türlü değere ihanet ediyor demektir. Oysa halk çocuklarının dağlarda savaşmasını istemiyor. Kan aksın, ülkede kaos ortamı olsun istemiyor. Anaların haykırışı bu yüzden. Türk'üyle, Kürd'üyle, Ermeni'siyle, tüm farklılıklarıyla birlikte bu ülkenin şerefli ve özgür vatandaşları olmak istiyoruz. Yıllardır darbelerle, fıtrata yönelik baskılarla, ideolojik dayatmalarla, hukuksuz, antidemokratik uygulamalarla herkesimin özgürleşmesi, insanlaşması kesintiye uğratıldı. Bu devir artık kapanmak üzere. Bunun da yolu Kürt sorununu çözmekten geçmektedir. Bu ülkede Kürtler kendilerini özgür hissetmeden yani bu sorun çözülmeden kimse özgür olamayacaktır. Bu bakımdan biz vicdanlı Türklere büyük işler düşmektedir.

twitter.com/sivildemokrat