İmtihan dünyası\u2026
RABBİMİZ her an bizi imtihan ediyor... Malla, mülkle, parayla, sağlıkla, işimizle... Ve kendimizle...
Başımıza gelen her şey, başkasından değil bizdendir... Önce bunu bilmemiz gerekiyor. Kur'an-ı Kerim Fatiha Su00fbresiyle başlıyor... Ne demek Fatiha... Açan, İlk açılan veya Giriş...
Sonra Bakara Su00fbresi geliyor... Ne demek Bakara... İnek demek... Peki Rabbimiz bu Su00fbre'ye neden "İNEK" adını vermiş... Bu su00fbrede Hz. Musa (a.s.) döneminde Yahudiler içinde yaşanan bir olaydan bahsediliyor... Bunu burada uzun uzadıya yazmayacağım. Merak edenler meallere bakabilir. (Bakara 67-71) Bu ayetlerde, Yahudilerin, Allah'ın Hz. Musa vasıtasıyla onlara bildirdiği, kendilerinin yapması istenen işi yapmamak için ayak diremelerinden bahsediliyor. Kısaca Yahudiler Allah'ın emrini önce alaya alıyor, sonra işi yokuşa sürüyor ama bakıyorlar ki kurtuluş yok, sonunda yapıyorlar. Ve bu, o itiraz edenler için hayırlı oluyor.
Bu olay Yahudiler için bir imtihandı... Ama onlar, bu imtihanla dalga geçti. İşte bu ve bunun gibi imtihanlarda başarısız olduklarından dolayı sevimsiz kavim oldular... Çıkarmamız gereken ders ise şu: Allah'ın, peygamberleri vasıtasıyla bizlere emrettiği buyruklarla dalga geçilmez, hesap sorulmaz...
Bu kıssadan şuraya geleceğim. Rabbimizin işlerinden hesap soramayız... Biz ancak, düşünür; başa gelen belanın tekrarlanmaması için tedbirleri alırız... Allah "Akletmez misiniz?" diyor bizlere.... Her şey için.... Aklını kullan, tedbirini al, samimi ol bir daha aynı belaya düçar olma... Çünkü bu tür kazalar, bizim için birer imtihandır...
Deniliyor ki, "Gelişmiş ülkelerde böyle kazalar fazla olmuyor, onlarda bu tür sıkıntılar görülmüyor. Onların gelir düzeyleri yüksek, onlar refah içinde yaşıyor, müslüman toplumlar fakirlik içinde eziliyor"
Burada işte Rabbimizin Rahman ve Rahim isimleri devreye giriyor. Rahman olan Rabbimiz, ister Müslüman ister kafir olsun herkesin rızkını verir, onları koruyup gözetir. Rahu00eem olan Rabbimiz, verdiği nimetleri iyi kullananlara daha büyük ve ebedu00ee nimetler verir ve Ahiret hayatında sadece mü'minlere ihsan ve ikram eder.
Rabbimizin Müslüman olmayanlar hakkındaki takdirini sorgulamak bize düşmez... Biz kendimizden mesulüz... Biz müslümanlar, Allah'a ne kadar yakın olursak, belalar da bizden o kadar uzak olur vesselam... Demek ki onlar, tedbirlerini bizlerden daha iyi alıyorlar ve bunun karşılığını da görüyorlar.
****
Maden için yürüdüler mi?
Taksim Gezi Parkı'nda olmadık işler çeviren güru00fbh, maden ocakları için neden bugüne kadar bir protestoda bulunmadı. Gezi için methiyeler düzen sendikalar, sivil toplum kuruluşları bugüne kadar maden ocakları için neden sokaklarda yürümedi?
Köşe yazarlarının hangisi (ben de dahil) maden ocaklarının içler acısı haline dikkat çekti de şimdi hesap sormaya kalkıyoruz. İnsan önce kendine bakmalı, ben ne yaptım, biz ne yaptık diye. CHP bir araştırma önergesi vermiş. Bu önerge çoğunluğun oylarıyla reddedilmiş. Bu da doğru değil. Demek ki, red oyu verenlerin de maden ocakları hakkında zerre kadar bilgisi yokmuş...
Belli ki denetimler yetersiz!
Uyaranlar da, insanu00ee maksatla değil siyasi maksatla uyarmışlar ki iktidar ciddiye almamış. Eğer uyaranlar samimi olsaydı, uyarılanlar bu işin vehametini kavrardı, kavramalıydı. Ama bu, iktidarı mazur göstermez. Demek ki denetimler yetersiz kalmış, denetçiler işlerini doğru düzgün yapmamış. Bunların sorumluları kimlerse mutlaka bulup çıkarılmalı ve gereken cezalar verilmelidir...
Sendika neden uyudu?
Peki Soma'daki madende örgütlenen sendika ne iş yapmıştır? Oradaki sendika, üyesi olan işçileri nasıl göz göre göre ölüme göndermiştir? Onlar da sorumlu değil midir bu kazadan? Madem orada bir tedbirsizlik, bir vurdumduymazlık var, sendika da bundan vareste tutulamaz!