Dolar (USD)
35.31
Euro (EUR)
36.50
Gram Altın
2998.95
BIST 100
9946.06
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
30 Aralık 2024

​İmitasyon fenomen bağzı öğretmenler!

Sosyal medya bir yönüyle herkese şöhret kapılarını açtığı için fırsatlar alanı, diğer yönüyle de kocaman bir çukur! Sıradan ve sakin hayatlarından sosyal medya aracılığıyla kapı aralayıp para pul ve şöhretin cezbedici dünyasına adım atmak isteyenler için bir geçiş noktası. Zenginlik ve popülerlik için önlerindeki tek yol herhangi bir paylaşımla toplumun dikkatini çekmek, burayı bir sıçrama tahtası olarak kullanmak. Popülaritenin oluşturduğu fırsatlardan yararlanmak, tekdüze ve mütevazi hayatlarından kurtulmak için en kısa, ucuz ve kolay yol sosyal medyadaki bir paylaşımlarıyla parlamak.

Hal böyle olunca her meslek ve sosyo-kültürel gruptan ürettikleri içeriklerle bir anda parlamak üst sosyo-ekonomik yapıya dahil olmak için canhıraş çaba gösteren insanlarla karşılaşıyoruz. Fenomenlerin sosyal medyada sergiledikleri gösterişli ve albenili dünya, lüks hayat, tanınırlığın çekiciliği çoğu zaman ortaya absürt ve niteliksiz içerikler çıkarıyor. Yaş, eğitim gözetmeksizin saçma sapan içeriklerin üzerimize boca edildiği bu mecrada son zamanlarda öğretmenler üzerinden gelen paylaşımlarla muhatap oluyoruz.

Bu tür içeriklere maruz kalmamak için yapabileceğimiz çok bir şey de yok. Ana sayfaya düşmese bile haberler, ekranlar, takip ettiklerimiz üzerinden gelen yeniden paylaşımlar aracılığıyla bir şekilde karşılaşıyoruz. Bunlar içerisinde en rahatsız edici olanlar arasında öğretmenlerin paylaştıkları içerikleri gösterebilirim.

Anadolu’nun bilmem hangi şehrinde, köyünde öğrencilerini kullanarak hazırladıkları çekimlerle her gün karşımıza çıkıyorlar. İlk kez hamburger yiyen çocuklardan tropikal meyveleri ilk kez tadanlara, sınıf kapısından her çıkışta öğretmeniyle bir şekilde fiziksel temas kurması istenen öğrencilerden, sınıfa taklalar aşarak giren öğretmenlere, günde kaç kez öğretmenim ifadesinin kullanıldığını sayıp paylaşacak kadar kendilerini bu işe kaptıranlar vs vs sayfalarda dolup taşıyor! Söz konusu paylaşımlarda öğretmenlerin üstenci yaklaşımı bir yana küçücük çocukların cehalet, mahrumiyet gibi öznelerle ünlü olma yolunda kullanılan objeler olarak kullanılması ayrı bir sorun.

Öte yanından ailelerin okullara eğitim almaları için teslim ettiği çocukların, öğretmenler tarafından sosyal medya nesnesi olarak kullanılması, tüm masumiyetlerinin toplum önünde sergilenerek bunun bir yoksunluk veya eksiklikmiş gibi yansıtılması ne kadar etik ve doğru? Bu tür içerikler için ebeveyn izni olsa bile çocukların ileride nasıl tepki verecekleri, psiko-sosyal olarak bunlardan nasıl etkileneceklerini kim bilebilir? Öğretmenlere gelince şöhreti yakalama planlamaları içerisinde nesneleştirdikleri çocuklara gerçek bir öğretici olma amacıyla yaklaşmayı ne zaman deneyecekler? Çocuk masumiyeti üzerine inşa etmeye çalıştıkları fenomen olma arzularını gerçek bir öğretmen olma ideal ve misyonuyla ne zaman değiştirecekler?