İmamoğlu'nun mahallesi ile imtihanı
Kürtçe de meşhur bir söz vardır. “Kûrmê darê jî darêyê “
Ağacın Kurdu İçinde Olur.
Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı olmak için şartları
zorlayan Ekrem İmamoğlu, Karadeniz turuna çıktı. İmamoğlu’nun seçilmesiyle
birlikte sözde sanatçılar İmamoğlu’na yağ çekmek için adeta birbiriyle
yarışmıştı. Karadeniz turuna çıkan İmamoğlu, VIP otobüsüne bazı gazetecileri
alınca kıyamet koptu. Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz turu kapsamında Rize, Artvin
ve Trabzon'da düzenlediği mitingleri sırasında paylaştığı bir fotoğraf karesi
gezinin tüm plan ve stratejisini alt üst etti. İmamoğlu hiç beklemediği
yerlerden bombardımana tutuldu. Bu tepkiler karşısında İmamoğlu’nun verdiği
karşılığı ise, 'Vız gelir tırıs gider' oldu. Deyim yerindeyse “Özrü
kabahatinden beter" oldu.
İmamoğlu’nun Karadeniz gezisi ne anlama geliyor ? Nasıl
okumak gerekiyor? Etrafındaki gelişmeler
ve değişen siyasi denklemler ? İmamoğlu
gerçekte nereye koşmak istiyor? Daha nice sorular..
Meselenin biraz daha iyi anlaşılabilmesi için bazı noktalara
işaret etmek istiyorum.
Bu gezide dikkatimi çeken birkaç bölüm var.
İmamoğlu'nun daha çok Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la
özdeşleşen genellikle yurt dışı gezilerinde gördüğümüz
geziye katılan
gazetecilerle fotoğraf paylaşması . Büyükşehir belediye başkanı kimliğinin
üstüne yeni bir kimliği inşa etme süreci
ve telaşı mevcut.
İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başkanı.
Elbette doğduğu şehre bayram ziyareti yapabilir, eşiyle
dostuyla bayramlaşma organize edebilir.
Fakat gidip de o şehirde miting yapması ve geziye giderken
onlarca gazeteciyi davet etmesi düşündürücü bir durum .
Belli ki İmamoğlu
“Cumhurbaşkanlığı adaylığında ben de varım” demek istiyor.
Ekrem İmamoğlu vücudunun her hücresiyle Cumhurbaşkanlığına
aday olmak istiyor.
Elbette bunu da isteyebilir. Lakin bunu net bir şekilde
ifade cesareti göstermemesi, bir taraftan “Genel başkanım adayımdır” derken
diğer taraftan da kendi konumunun üstünde siyasi ataklar yapması manidar bir
durum.
Bu gezi ile başta kendi Genel başkanına ve altılı masaya
aday adaylığını dayattı.
Diğer taraftan tüm bu çalışmalarının finansı nereden
sağlanıyor?
Mesela geziye davet ettiği gazetecilerin masrafı nereden
ödendi?
Bütün bunlara bir açıklama getirmek zorunda.
Pek dikkat etmiyoruz ama bana göre siyasetteki yozlaşmanın
en büyük nedenlerinden biri, siyasetin finans meselesi.
Dikili bir ağacı bile olmayan insanlar parti kurup Türkiye
çapında örgütlenerek şehir şehir dolaşabiliyor.
‘Bu değirmenin suyu
nereden geliyor?‘ sorusunu herkese sormak zorundayız.
İmamoğlu’nun Karadeniz gezisi ile yaptığı siyasi şova en
büyük tepki ve öfke kusmaları kendi mahallesinden geldi. Yazar, sanatçı
akademisyen vb nice isimler verdikleri oyları haram ettiklerini ilan ettiler.
Bazen düşmana gerek kalmaz.“ Kendi iradenizle yaptıklarınız size cellat oluyor”
Ekrem İmamoğlu’nun gezisindeki fotoğraflar üzerine kopan
fırtınalar, fanatik ruh halini andıran öfke ve tepki seli, İmamoğlu’nun imaj ve gücünü zorlaştıracaktır.
Velhasıl !! Bu
geziden geriye kalan nefret rüzgarları ve bu rüzgar ile kökünden kopan
ağaçlar….