İmamoğlu’nun halleri ve TV buluşması

YSK’nın İstanbul seçimlerini iptalinin ardından bir hafta sonra seçmen sandık başına gidecek. İstanbul seçimlerinin iptaline giden süreci kamuoyu karşılıklı algı operasyonları eşliğinde izledi.

Seçim çalışmaları adaylar üzerinden hızla devam ediyor.

Tarafların farklı argümanları var. AK Parti’nin İstanbul Seçimlerinde sandık oyunu yapıldığı ve CHP’nin sandık oyunu ile seçimi kazanmaya kalktığını, özellikle geçersiz sadece %10’luk bölümünün tekrar sayılması üzerine bile farkın ciddi azaldığını, tutanaklarda oynamalar yapıldığı argümanına karşılık, CHP ve Ekrem İmamoğlu mazbataya kadar giden süreçte haksız yere YSK’nın seçimleri iptal ettiği argümanı üzerinden mağduriyeti oynuyor.

Neden ne olursa olsun 23 Haziran Pazar günü İstanbullu seçmen son kararını verecek. Tarafların bütün argümanları ortada. Bu seçimi meramını iyi anlatan taraf kazanacak. Mağduriyet argümanları mı yoksa iptalin gerekçesini anlatma kabiliyeti mi galip gelecek? Bir hafta sonra belli olacak.

Tarafların seçim kampanyaları algı operasyonları üzerine oturdu.

Özellikle liderler sahaya inmese de adayların tavırları İstanbul seçimlerini genel seçim havasına büründürdü. İstanbul ve İstanbul’a hizmet üzerine meramını vatandaşa tam olarak anlatma durumuna göre 31 Mart seçimlerinde oy veren vatandaşın kanaatlerine etki edileceği muhakkak.

Şu bir gerçek Ekrem İmamoğlu’nun karşımızda iki önemli handikabı önümüzde bulunuyor. Bir taraftan baştaki sevimli ve sakin İmamoğlu gitti. Yerine hırçın ve hırslı bir İmamoğlu geldi. Yerli yersiz kendine gösterilen tepkilere sert karşılık veren bir mizacı ortaya çıktı. Bununla beraber 19 günlük Belediye Başkanlığı ve halkın bir kesiminde karşılığının varlığının verdiği güvenle şımarık tavırlar sergileyen hal aldı.

İmamoğlu, benim gözümde son günlerde ne hikmetse Meral Akşener’in 15 Temmuz öncesi gittiği yerlerde sergilediği o kendinden emin ve hırçın tavırlarını anımsatıyor. Siyaset sinir bozucudur. En sakin insanını bile çileden çıkarır. Önemli olan bu duruma düşmemektir. Sabır göstermektir.

Türkiye’nin gündeminde Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu’nun TV buluşması var. Bugün televizyoncu İsmail Küçükkaya’nın Moderatörlüğünde gerçekleşecek Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu’nun televizyon programı İstanbul seçimlerine ne katacaktır? Bu sorunun sevabı önemli. Kanaatim odur ki bu saatten sonra tarafların bir birlerini etkilemesi büyük ölçüde imkânsız. Fakat denge çok hassas ve aradaki fark çok düşük olduğundan %1’ler seviyesindeki etki bile bütün sonuçları tersine çevirmeye yetecektir. TV programında adayların performansları, takınacakları tutumlar, sergileyecekleri tavırlar çok önem taşıyor.

Şu bir gerçek Binali Yıldırım siyaset üslubu itibarı ile sakın hatta sakinleştirici bir üsluba sahiptir. Bu üslubunun üzerine samimiyet ile birlikte İstanbul’un gelecek sorunlarının çözümlerine yönelik inandırıcı çözümler sunması halinde puanı artacaktır.

İmamoğlu 31 Mart seçimleri öncesi ve sonrası vatandaşa biraz daha samimi ve içten gözüküyordu. Fakat seçimlerin yenilenmesi kararı sonrası hırçın ve hırslı tavrına son zamanlarda samimiyet havasından uzak tutumları da eklendi. Bu durumunu televizyon programında sergilemeye devam ederse siyaset sahnesinden kendini silmesinin yolunu açar.

Bekleyip göreceğiz.

Kalın sağlıcakla..