Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 May 2023

​İlk tur mu?

Değerli okurlarım gündemin birbirini takip hızı öyle bir hâl aldı ki, sorular soruları kovalarken cevaplar arada kaynayıp gidiyor.

Patates soğanla başlatılan süreç evrildi çevrildi ve en son 17/25 Aralık darbe girişimindeki fake kayıtlara kadar geldi.

Seçim haftasına girerken başka ne gibi yaşanmışlıklara ve yalanlara şahitlik yapacağız doğrusu merak ediyorum.

Önümüzdeki hafta içerisinde seçimin kaderini belirleyecek gelişmelerin olacağı nerede ise tüm vatandaşlarımızın dilinde.

Sık değişen gündem içerisinde satır aralarında gizlenmiş olan ayrıntılardaki resimlerde görülenler perşembenin gelişini çarşambadan belli ediyor sanki.

Altılı masa sakinlerinin çantada keklik olarak gördükleri Cumhurbaşkanlığı seçimleri, o gün yaklaştıkça masa etrafında arz-ı endam edenlerin sayısının günlük artışlarla ona hatta on bire kadar çıkması, durumun hiç de tahmin edilen gibi olmadığı, masada ise keklik değil belirsizliğin hâkim olduğu gerçeği ile karşılaşılınca olanlar oldu ve olmaya da devam edecek.

Bu süreç içerisinde aranan şamar oğlanı da çok geçmeden bulundu.

3 Mart krizinde Hacı bacı ablamıza yapılanların nerede ise aynısını şimdi buldukları şamar oğlanına yapıyorlar.

Adam, “Etmeyin tutmayın ben sizin geçmiş Cumhurbaşkanı adayınızdım, yanlış yapıyorsunuz tıpkı ablanız gibi size bir gün lazım olabilirim” diyor ama nafile.

Yapanların kimliklerine bakıyorsunuz. Kelli felli(!) insanlar. Diplomalar mebzul. Paralar gani. Toplumda tanınırlık durumu en yükseklerde.

Halkın değerlerini aşağılayarak sanat yaptığını iddia edenden tutun da yalan üzerine doktoralı olanlara kadar sürüsüne bereket bir güruh. Kimi araştırmacı, kimi soruşturmacı gazeteci. Televizyonlarda atıp tuttuklarına bakıyorsunuz içleri boş teneke ve tın tın.

Değerli okurlarım. Âyinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz kelâmı, kibar bir atasözümüzdür.

Bu güruhun büyük bir kısmının işten çok laf ürettiği, yani laf cambazı olduklarını görürüz. Mangalda kül bırakmadıklarına bakmayalım.

Patates ve soğanla işleri olmadığı halde bu iki fakir gıdası ile algı ticareti yaparlar. Sırça köşklerinde bir elleri yağda diğer elleri balda olduğu halde garip gurebâ edebiyatı ile kamuoyu oluştururlar.

Velhasıl yapıp etmezler ama, yapanlara muhalefetleri ise acımasız ve insafsızdır. Sayısal gücü zayıf olan bu güruha değişik isimlerle hitap edilir.

Kimi, beyaz Türkler der, kimi üstün sınıf der, kimi de muktedirlerin yandaşı haram lokmacılar der. Tıpkı bukalemun gibi renkten renge kılıktan kılığa girmede de maharetlidirler. Bu güruh her devirde işini görür veya gördürecek piyonları bulur. Yeri ve zamanı geldiğinde onları bulur ve acımasızca kullanır. Seçimlerde kullandıkları oyların; mazlumların ve gariplerin oyları ile eşit olmasından da hep yakınırlar. Çünkü ne yapsalar ne etseler garip gurebâ mazlum halk çoğunluğu aklı selimini kullanır ve seçimlerde kendinden yana olanları başa getirmek için olmayan gücüne rağmen tek gücü olan oyu ile destek olur.

Şimdi bu seçimlerde de aynısı olacak. İlk tu mu? İkinci tur mu? Mazlumlar, ezilmişler ve hakir görülen garip gurebâ buna karar verecek. 20 yıldır dediği gibi der ve 14 Mayıs’ı önemli bir milat olarak görürse Erdoğan birinci turda yine başkan. Yok demez ve dedikodu pazarında satılan bayatlamış sloganların cazibesine kanar, birlik ve bütünlüğümüzü patates ve soğana satarsa seçimler ikinci tura kalır.

İnanmış olmak böyle zamanlarda başka bir öneme haiz. Olanda hayır aramak inanmışlığın bir şiarı.

Hangi durum ve şartta olursa olsun birlik hamurumuzu sulandırmak isteyen yerli ve yabancı unsurların tüm çaba ve gayretlerini milletin feraseti boşa çıkartır kanaatinde olan bir vatandaşım.

Olanda hayır var derim. Şerre fren ,hayra ise gaz olmaya devam ederim. Siz de böyle yapın demiyorum. Hesabın hasbi olduğu güne alnı ak gönlü pak gidenlere ne mutlu.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.