İlk günkü aşkla, haydi Bismillah!
Seçim öncesi siyasi hareketlilik en başta medya sektörünü etkiledi tabii. Hal böyle olunca biz de seçim öncesi özel programlarla vekil adaylarıyla sık sık görüşme, program yapma imkanı bulmuş olduk.
Seçmenin nabzını anket/araştırma firmalarından çok sahada çalışanların, gazetecilerin okuduğu düşüncesinde olduğumdan seçmenle birebir görüşen siyasilerin aktarımları da benim için oldukça önemliydi.
AK Parti milletvekili adaylarının ifadelerinde en çok dikkatimi çeken detay, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerindeki seçmen tavrı mukayesesi oldu. "7 Haziran seçimlerinde biz seçmene 'aman istikrar bozulmasın, ülke bölünmesin' derken, 1 Kasım seçimlerinde seçmen bizlere bu mesajları veriyordu" diyordu vekil adaylarıu2026
Koalisyonu çoktan unutmuş, Eski Türkiye'yi belleğinin arka taraflarına gömmüş eski kuşakla ilk kez oy kullanacak genç seçmenin istikrarsızlığın ucunu görmesi, uygulamalı bir ihtar olmuş anlaşılan.
Vekiller, bu kaotik ortamın 13 yıllık AK Parti iktidarının ülkeye kazandırdıklarını gençlere anlattıklarında 'elbette böyle olmalı, neden olmayacakmış' tepkisi veren çiçeği burnunda seçmen için de belirleyici sonuçlara yol açtığı görüşünde.
İstikrarın, güçlü hükümet/ülkenin ehemmiyetini kısa süreli olsa da tecrübe etmiş olan seçmen, 1 Kasım seçimlerinde tercihini istikrar ve güçlü hükümetten yana koyacağını netlikle ifade ediyor. Bunun yanı sıra ülke menfaatleri değil de kemikleşmiş siyasi düşüncesi sebebiyle dededen kalma partisine biat kültürü geliştirmiş bir seçmen kitlesi de mevcut.
Ülkede ne olursa olsun, ülke menfaati neyi gerektirirse gerektirsin umrunda olmayan, tamamen ideolojik tapınma kültü bağlamında elleri otomatikman aynı partiye giden yığınlar da var.
Sadece bunlar mıu2026
AK Parti gitsin de ne olursa olsun, kim gelirse gelsinciler de hayli yeku00fbn tutmakta. Düne kadar PKK düşmanlığı sergileyen, KCK Operasyonlar yapan paralel yapının yeter ki AK Parti hükümet olamasın, zarar görsün anlayışıyla PKK ittifaklarına bağlı siyasi tercihlerini de unutmamak lazım.
Paralel yapı - PKK ittifakı deyice eklemeden geçemeyeceğim işbirliğinin satırbaşlarına gelince: PKK ve Paralel yapı, Ocak ve Ekim 2014'de Kuzey Irak'ta görüşmeler gerçekleştirip ittifak kararı alırlar.
Devlet istihbarat birimlerinin tespit ettiği bu görüşmelerde paralelciler, Emniyet ve MİT'in PKK içerisindeki istihbarat elemanlarının isim listesini terör örgütü yöneticilerine verir.
Paralel yapı, PKK yöneticilerini muhbirlerin devlete çalıştığına ikna etmek için kanıtlar sunar. İstihbarat elemanlarının haber kaynaklarıyla yaptıklar görüşmelere ilişkin belge ve fotoğrafları, ses kayıtlarını, haber raporlarını iletir. İkna olan PKK yetkilileri de devletin istihbarat elemanlarını infaz eder!
Böyle bir yapının 1 Kasım'daki oylarının rengi aşikar zaten. "Yeter ki AK Parti gitsin, isterse ülke parçalansın, devlet çöksün"cülerin başını bunların çektiğine de şüphe yok.
Sahadaki tabloda ise seçmenin, 4 aylık belirsizlik ortamı sonrası güçlü bir hükümetin ne kadar ehemmiyetli olduğunu anladığı görülüyor.
Yığınla siyasetçinin, yıllarca sürede ancak anlatacağı bu hakikat, 4 aylık belirsizlikte seçmene en net mesajı vermiş oldu. Siyasetçinin sahada gördüğü, bu düşüncenin izdüşümü olsa da kararsız veya sandığa gitmeyen seçmen seçim sonuçları üzerindeki en büyük belirleyici unsur olacak.
Seçim sonuçları diğer partilerden önce AK Parti'yi ilgilendirmekte. Tek bir oy bile AK Parti'nin elini güçlendirip daha sağlam bir hükümet kurmasını sağlayacak. Her ne kadar, "sonuç AK Parti için daha önemli" demiş olsak da esasında seçmen için, halk için, çocuklarımız, geleceğimiz, ülkemiz için daha mühim!
Bu bağlamda sözümüzü bağlarken; "İlk günkü aşkla, haydi Bismillah" derken seçim sonuçlarının vatana, millete hayırlı olacak şeklide çıkmasını temenni ediyorum.
Twitter.com/sabihadogann