İlahlaşma ve hiçleşme
Dünyada işlerin çok ters gittiği çok açık bir gerçektir.
Trump, Netanyahu, Putin ve Şi Cinping gibi adamlar, dünyanın daha da kötü bir
yer haline gelmesini sağlamaktan başka bir iş yapmıyorlar. İsrail, düzenlediği bir
suikastle nükleer fizik alanında çalışan bir kişiyi, İran’da öldürdü. Bu
suikast, Ortadoğu’da işlerin çok karışacağının başlangıcıdır. Yeni Biden
yönetiminin, küresel sistemi toparlayıp toparlamayacağı konusundaki belirsizlik
sürüyor. Dünya, COVID-19 pandemisi konusunda henüz bir umut görmüş değildir.
Demokrasi, barış, özgürlük ve hukuk konusunda dünyada
küresel bir dayanışma başlamış değildir. Güç, iktidar ve servet sahipleri,
statükonun bozulmaması için her türlü mekanizmayı devreye sokuyorlar. İnsanlar,
Maradona üzerinden öfkelerini, bastırılmışlıklarını ve çaresizliklerini
yansıtmaya çalışıyorlar.
Adaletin, barışın ve özgürlüğün yokluğu, dünyada baskıyı,
sefaleti, çatışmayı ve demokrasi karşıtlığını güçlendiriyor. Önümüzdeki dönemde
dünyanın her yerinde yeni çatışmaların ve savaşların çıkacağını öngörebiliriz.
Militarizmin küresel ölçekte güç kazanacağını söyleyebiliriz.
Militarizme, baskıya, sefalete ve anti-demokrasiye karşı
küresel bir umudun çıkmaması, mevcut durumun kader olup olmadığı sorusunun
gündeme gelmesine neden olmaktadır. Dünyadaki mevcut bataklığı yaratanlar, iktidarlarının,
güçlerinin ve servetlerinin ayakta kalmasının tek seçenek olduğu konusunda
dünyayı körleştiriyorlar, köreltiyorlar ve çürütüyorlar. Irkçılığa,
cinsiyetçiliğe, yabancı düşmanlığına ve antidemokrasiye karşı oluşan her türlü
hareket, zorla dağıtılmaktadır. Küresel statüko güçlerinin, kendilerine karşı oluşacak
her türlü muhalefeti ve alternatifi dağıtması, onların en büyük başarısıdır.
Statüko güçlerinin her gün yeni krizler çıkarmaları, dünyayı
yönettikleri anlamına gelmemektedir. Bugünkü iktidar sahipleri, dünyayı
yönetememektedirler. Irak, Afganistan, Suriye, Akdeniz ve Libya sorunları bütün
yakıcılığıyla durmaya devam etmektedir. COVID-19 pandemisine karşı geliştirilen
aşıların dünyada nasıl kullanılacağı henüz bilinmediği gibi, birçok ülkenin bu
konuya ayırt edeceği kaynağı da yoktur. Sağlık, güvenlik, eşitlik ve ekonomi
alanlarında tam bir çöküş durumu yaşayan dünyada her alanda tam çoraklaşmayla
karşı karşıyayız. Dünya ve insanlık taşlaşıyor.
Dünyadaki mevcut insanlık durumunun ciddi bir eleştirisinin
yapılması gerekmektedir. Dünyayı içinden çıkılmaz sorunlara boğanların hesap
vermeleri ve sorguya çekilmeleri gerekmektedir. COVID-19 Pandemisindeki
sorumsuz ve keyfi politikalarından dolayı dünyayı felaketle baş başa bırakan Çin
yönetimi, hiçbir şey olmamış gibi hareket edebilmekte, hatta kendisini virüse
karşı başarılı model olarak pazarlayabilmektedir. Yalana, güce ve paraya
dayanarak toplumlara hükmetmek, insanlığın mevcut durumunu kötürüm hale
getirmektedir.
Dünyada artan çoraklaşma, statüko güçlerinin insanlığın
değişmez kaderi olduğu anlamına gelmemektedir. Statüko güçleri parçalanmakta,
zayıflamakta ve dağılmaktadırlar. İsrail’deki Netanyahu hükümeti, İran’la yeni
çatışma alanları yaratarak çöküşünü durdurmaya çalışmaktadır. Trump’ın ırkçı ve
ötekileştirici söylemleri, toplumda büyük bir demokratik tepkiyle reddedilmiştir.
Macaristan gibi ülkelerde aşırı sağcı söylemler, kitleler üzerindeki cazibesini
kaybetmeye başlamıştır. Ekonominin ve dış dünyanın gerçeklerine çarptığı zaman
popülizmin ürettiği hamakat ve hamaset tuzla buz olmakta, toplumlar
antidemokrasinin, ötekileştirmenin ve çatışmanın çözüm olmadığını daha iyi fark
edebilmektedirler.
Bugün dünyada yalandan, güçten ve paradan beslenen yapılar,
kişiler ve otoriteler, kendilerini mutlak tek güç, referans kaynağı ve anlatı
olarak dayatmaktadırlar. İnsanlar, artık küresel iktidar sahiplerinin
taklitleri ve takipçileri olmak istemiyorlar. Trump, dört yıllık iktidarı
boyunca herkesi kendisini taklit etmeye zorladı. Trump’ın kaybetmesinin dünyada
olumlu karşılanmasının nedeni, insanların Trump’ı taklit etme dayatmasına
duydukları tepkidir. İnsanlar, küçük bir Trump olmak istemediler. İnsanlar,
Trump dahil dünyadaki hiçbir güç ve iktidar sahibini taklit etmek istemiyorlar.
İnsanlar, sadece kendileri olmak istiyorlar. İnsanlar, hiç kimsenin kendi
üzerlerinde ilahlık taslamasını istemiyorlar.
İnsanlar üzerinde ilahlık taslayacak kadar azgınlaşan kişiler ve güçlerin, insanlığa sunacakları hiçbir programları, pratikleri ve düşünceleri yoktur. Kendini ilahlaştıracak kadar insanlıktan sapanlar, sadece kendilerini yüceltmektedirler. İlahlaştırma sapkınlığı, bütün insanları hiçleştirmekte, işlevsizleştirmekte ve etkisizleştirmektedir. İnsanlık, kendisini hiçleştiren, bir kişiyi veya azınlığı yücelten ilahlaştırma sapkınlığına hiçbir şekilde ihtiyaç duymamaktadır. Mevcut insanlık durumunun çöküşünün arkasında ilahlaşma sapkınlığı bulunmaktadır. İlahlaşma sapkınlığına karşı farklılıklarını koruyanlar, hiçleştirilmeyi ve değersizleştirilmeyi kabul etmeyenler, insanlığın taşlaşmaması için yeni bir umut oluşturabilirler.