İlahi söyleyen çocuklar taş atmaz
Diyarbakır Bağlar’da polis otosuna taş atma yaşı 5-6’ya, polis aracına molotof kokteyli atma yaşı 9-10’a, polis otosuna silahlı saldırı yaşı ise 14-15’e düşmüştü. Basın tarafından Bağlar, adeta PKK yandaşlarının kurtarılmış bölgesi gibi gösteriliyordu.
İşte bu Bağlar değişiyor,
Büyükşehir Belediye Başkan Vekili olduktan sonra 60 bin çocuk ve gencimize sportif destek sağlayan Vali Hasan Basri Güzeloğlu ile birlikte son iki yıldır Diyarbakır’ın, Bağlar’ın çocukları, gençleri değişiyor. Bağlar değişmeye başlamış ise Diyarbakır değişecek demektir.
Nerden mi biliyorum?
Geçtiğimiz Perşembe günü, yoksulluğun adım başı hissedildiği, fakirliğin ‘kader’ kabul edildiği Bağlar’da bulunan Kanuni Sultan Süleyman İmam Hatip Ortaokulu’ndan Mevlid Programı için davet aldım.
Bağlar’daki bir okulda, Resul-i Ekrem ile alakalı bir program olacak, okul beni davet edecek ve ben gitmeyeceğim!
Bu mümkün mü?
Okul Müdür Yardımcısı Sibel Pekkolay kardeşimizin daveti üzerine program başlamadan 20 dakika önce okula vardım,
Bahçe tıklım tıklım dolu,
Öğrenciler, öğrenci velileri bahçede kendilerine ayrılan bölümde yerlerini almışlardı. Okuldaki sükûneti görür görmez bende;
Bu çocuklar ve gençler bugünün anlam ve önemini kavrayacak eğitimi almışlardır kanaati oluştu. Bu (saygılı) halleri Peygamber’e duyulan muhabbetle alakalıydı. Öyle ki dört dilden (Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce) ilahiler söylendi, albane eşliğinde Mevlid okundu, Muhammed (as) isminin duyulduğu her mısrada sağ eller sol göğüslerin üstüne adeta kırmızı birer gül gibi konuyordu.
Suriyeli bir kızımız, bir Diyarbekirli oğlumuzla düet yaptı, muhteşemdi. Dualar okundu, herbir öğrenci bir duada bulunup yerine geçiyor, diğer öğrenci bir adım öne çıkıp duada bulunuyordu:
“Allah’ım! Bizi yoksulluk sınavını kaybedenlerden eyleme…”
“Allah’ım! Bizi Efendimiz’e layık eyle…”
“Amiiin”ler yükseliyordu en yüce makama.
Bir “40 Yaşındasın” Şiiri vardı ki sormayın. Şiiri okuyan kızımız öyle yürekten okudu ki, sanki kızımız Resulullah’ı (SAV) her yaşında görmüş ve şimdi de onun hasretini çekiyor gibiydi.
Program devam ederken yoldan geçen vatandaşların da iştiraki ile okul bahçesi dolup taştı. Küçücük çocuklar geldi, gençler geldi ve hep birlikte, “Allahümme salli ala” nidalarına eşlik ettiler.
Öğrenciler söyleyeceklerini ezberlememişlerdi, adeta iliklerine kadar sindirmiş ve öyle okuyorlardı. Mesela “Senden Öğrendik” ve Sultan Fatih’in “İstemem” Şiirleri okununca öğrencilerin yüzlerine dikkat ettim, keza “Bir İsmin Ahmed Efendim, Bir İsmin Muhammed” ilahisi okununca öğrencilere baktım, gördüğüm şuydu:
Hz. Peygamber’e büyük bir muhabbet vardı, onu (as) görememenin hüznü vardı. Ama mesela “Sevdim Seni Mabudum Ah” terennümü de Müslüman evladı olmanın kendilerine verdiği mutluluğu yansıtıyordu.
Dikkat ettim, öğrenciden velilerine kadar başı kapalısı, başı açığı herkes her “Allah ve Resulullah” ismini duyduklarında dudakları “Celle celaluhu, SAV” ile depreşiyordu.
İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Feysel Taşçıer ile görüştüm,
“İlk emri ‘Oku!’ olan dinimiz İslam’ın öğrencilerimize en berrak haliyle öğretilmesi çocuklarımızı ve gençlerimizi daha özgür, daha ahlaklı, daha azimli ve daha başarılı kılacak. Çocuklarımız, gençlerimiz inancımızı öğrenecek ve bu manevi değerlerimizle büyüyecek. Bu tür programlar öğrencilerimizde güzellik oluyor, güzel ahlak oluyor” diyerek düştüğümüz yeri de oradan nasıl kalkacağımızı da göstermiş oldu.
Bir çok öğrenci velisinin teşekkürlerini aynen yazıyorum:
“Çocuklarımızın inançlı yetişmelerine imkan sağlayan Cumhurbaşkanı’mız Sayın R. Tayyip Erdoğan’a, MEB Sayın Ziya Selçuk’a, Valimiz Sayın H. Basri Güzeloğlu’na ve MEM Sayın Feysel Taşçıer’e çok teşekkür ediyoruz.”
Bu yürekten teşekküre ilaveten programın mimarı Okul Müdürü M. Zahit Ekici’ye, programın gerçekleşmesi için gayretini esirgemeyen Müdür Yard. Sibel Pekkolay’a, özveriyle koruyu çalıştıran İngilizce Öğretmeni Bircan Bulut’a ve programa emeği geçen öğretmen ve öğrencilere teşekkür ediyorum.
Evet, Bağlar da, Diyarbakır da, Türkiye de gittikçe güzelleşiyor,
Çünkü mayamız sağlam ve bu millet güzel.