Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 May 2020

İlahi İmtihanla Alay Mı Edeceğiz?

Dr. Mehmet Rıza Derindağ

“İnsanın başına bir sıkıntı gelince Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra Allah, katından bir nimet verince önceden kime yalvarmış olduğunu unutuverir....ilh.” (Zümer-8)

Bütün dünyayı sarıp sarmalayan bir veba bir taun felaketi var. Dünya hayatının ve hayat seyri içerisindeki her anın -mutluluk, saadet, sevinç, zenginlik, sıhhat yahut üzüntü, hüzün, keder, fakirlik ve hastalık gibi- birer imtihan olduğunu bilmek ve bu bilinçle hareket etmek mümine yakışandır. O halde hep beraber yaşadığımız şu salgını da ya Rabbimizin bir imtihanı olarak göreceğiz ve bu musibetten O’na sığınacağız, nedamet ile affını isteyeceğiz; yahut şuurlu bilinçli bir mikrop diyeceğiz. Ya o mikrop bizi alt edecek kabre gönderecek ya biz onu yeneceğiz. Böyle bir anlayış sakatlığı insanları şükre değil şirke, tevhide değil küfre yönlendiriyor. Öleni yenilmiş, şifa bulanı yenmiş gibi gösteriyoruz. İşin en kötüsü, en garibi, alkışla dansla hastanelerden çıkanlara şahit oluyoruz. Daha beteri de her musibetle dalga geçen, alay eden bir neslin türemiş olması...

Rica ederim, şu sosyal medyada Koronavirüs çıktıktan beri yapılanlara ve yazılanlara bakın. Cenab-ı Hak bir musibet vermiş, alay ediliyor. Ölenler var kardeşim, dul kalanlar, yetim kalanlar, anneciğini babacığını son kez göremeden, veda dahi edemeden kaybedenler var, cenazelerin durumunu biliyorsunuz, hiç mi utanmanız yok, nasıl ar damarınız bu kadar çatlamış! Camiler kapanmış, Cumalar kılınmıyor, Kâbe tavafsız, dost meclisleri muhabbetsiz kalmış, zikir halkaları durmuş, Allah Allah diyenler susmuş, bu nasıl bir cahil cesareti ki her musibeti bir alay konusu yapabiliyorsunuz! Bu gülünecek, kendisiyle dalga geçilecek bir durum mudur? “Hem böyle umumî musibetler, ekser nâsın hatasından geldiği cihetle, o insanların ekseri, -kısm-ı a'zamı- tövbe ve nedamet ve istiğfar etmekle def'olur.” (BEDİÜZZAMAN)

KORONA İLE İMTİHANIMIZDA YENİ PERDE

Benim anladığım kadarıyla bir el bizim Allah’a ilticamızı, tövbe etmemizi, Kur’an’a yönelmemizi istemiyor ve her şeyi laubalileştiren bir hal üzere olmamız için uğraşıyor. Anlamıyorum, İnsan bir musibete dûçar olduğunda aczini fakrını anlar, Rabbine yalvarır sonra Rabbi ona merhamet eder, şifa verir. Kul, hiç o musibet ona isabet etmemiş gibi birden Rabbini unutursa, şükrü unutursa, duayı unutursa, yazık olmaz mı? Hâla sırr-ı imtihanı anlayamamış, musibetin sırr-ı hikmetini idrak edememiş ne çok insan var. Adam hastalığa yakalanmış, sonra şifa vermiş Rabbimiz; o arkadaşımız hastaneden çıkarken yamyam gibi dans ediyor! Öyle böyle değil, ciddi bir kareografi çalışmasının neticesinde olabilecek bir profesyonellikte dans ediyorlar. Üzülüyorum. Allah muhafaza etsin, mev’izenin başında naklettiğim ayet-i kerimenin hükmüne dahil olma ihtimali ortaya çıkar. Beydavi “Envaru’t-Tenzil ve Esraru’t Te’vil’inde bu ayet-i kerimenin tefsiri için “insana bir sıkıntı dokunduğu zaman ona yönelerek Rabbine dua eder” “sümme iza havvelehu”, yani bir nimet verirse, yani hastaysa şifa bulduysa yahut herhangi bir musibete düştü ondan kurtardıysa “önceden ettiği duayı unutur” ya da “yalvarıp yakardığı Rabbini unutur.”

İnsan kelime olarak nisyandan (unutmaktan) gelmiştir ama bu nasıl bir unutmaktır ki, ölümün eşiğinden dönmüş ve hayata döndürüldüğün gün dua ettiğin şeyi de, istediğini de ve o isteğini gerçekleştireni de unutuyorsun.

O halde;

1- Umumi bir musibet var, hepimiz Allah’a sabırla, tazarru ve niyaz ile yönelelim.

2- Musibetlerle dalga geçmekten haya edelim. Yapan olursa ikaz edelim.

3- Başımıza bu salgın geldiyse ve hastanedeysek rıza ve teslimiyetle Mevla’mıza sığınalım.

4- Sıkıntıdan, hastalıktan Allah’ın izniyle şifa bulduysak hamd ve şükrümüzü ziyadeleştirelim.

5- Tedbirlere riayet edelim.