Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Ağustos 2015

İktidarsızlık = Terör mü?

Koalisyon kurulmalı mı? Ya da Ak Parti kimle kurmalı? Gerçekten doğru denklemde bir koalisyon kurulabilir mi? Ben özellikle CHP ile Ak Partinin bir koalisyon kurmasının ne Ak Partiye ne de ülkeye faydası olmayacağı kanaatindeyim. CHP ye çok katkısı olacaktır. Şu an ki kavganın nedeni yürütmenin seçilememiş olması. Başkanlık sistemi ya da adına ne derseniz deyin yürütmenin seçiminin 1 kişi üzerinden yapılması ve o kişinin 1 oy bile fazla alması ile oluşacak yürütme ile 7 Hazirandan itibaren yaşamakta olduğumuz garip durumu yaşamaktan kurtulurduk. Ancak bunu Ak Parti dışındaki partiler ve Ak Partinin bir kısmı istemedi. Neden? Ak partinin dışındakiler iktidar olamayacaklarını bildikleri için. Ak Partinin içindekiler de Tayyip Erdoğan olduğu müddetçe iktidar olamayacaklarını düşündükleri için karşı çıktılar bu öneriye. Yani ülke menfaati mi? Kimsenin umurunda değil. Umurunda olan da bugün olması gereken koltukta ve kefe de onun sırtında.

Mülteci meselesi bizim açımızdan kıyılarımızdan Yunanistan'a giden kişilerin sınırda yada feribotlarda yakalanan kişilerin fotoğraflarından ibaret 2. Sayfa gazete haberleriydi. Ekonomik olarak koalisyonlardan kurtulduktan sonra yakalanan çıkış ile mültecilerin son durağı olmaya başladık. Şu an 3 milyon mülteci olduğu söyleniyor ülkemizde. Ensar-Muhacir örneğini bilen inananlar için bu normal bir durum. Ancak ülkemizde bir kısım bu durumu algılayamıyor. O insanlarla Ensar-Muhacir kardeşliğinin tedrisatından geçen bir siyasi hareketin koalisyon kurması bekleniliyor. Avrupa'da ise Yunanistan ile İtalya daha fazla karşılaşıyor bu sorunla! Sorun demişsek insanlık sorunu. Hepimizin sorunu. Bu sorunun doğmasında en fazla katkı sunan (!) AB, bu insanları görmezden geliyor. Dünyanın neresinde bir kaynak varsa başında da o kaynağı batıya aktaran bir batılı var. Ancak o ülkelerden gelen insanlara AB kapıları kapalı. AB de Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ve bu sözleşmeye uygunluğu denetleyen mahkeme var. İnsan hakkı sadece Avrupalılar için ise insan hakkıdır gibi bir durum ortaya çıkıyor ki nasıl okursanız okuyun bu durumu.

Hakkında yakalama kararı çıkan 3 savcıdan ikisi Ermenistan'a kaçmış. Diğerinin ise nerede olduğu belli değilmiş. Kararın çıkmasını müteakip kaçan savcılar kaçma hakkını kullanmışlar! Bu durum bu yapının bağlantılarının hala devam ettiğinin ve de iddia edilen yapının var olduğunu ortaya koymakta. Nasıl kaçarlarmış? Kaçarlar. Yargı organlarının görevi kişileri yakalamak değildir. Ya da yargılaması devam ederken cezalandırmakta değildir. Bunu kaçan kişiler yaptı zamanında. Daha sorgu esnasında sorgulananların, avukatlarının bilmedikleri hususlar gazetelerde manşet oldu. İddianameler aynı ifadelerle şişirildikçe şişirildi. 8. Km den gelen insanlar kaçma şüphesi ile tutuklandı. Şu anda olan ise normal prosedürün uygulanmasıdır. Yargı organı işini yapmaktadır. Kaçanları yakalamak kolluğun işidir. Kolluk yakalar ya da yakalayamaz. Ancak kaçanlar için en büyük ceza "kaçacaklar yalanını ortaya atıyorlar" diye twet atıp "Ermenistan'a" kaçmak olsa gerek. Zira onların kaçacaklar dedikleri hiç kimse kaçmadı. Onlar ise kaçtılar.

Fenerbahçeli futbolcuların içinde olduğu araca ateş açıldı. Aracın zırhlı olmasından dolayı kötü bir durumla karşılaşılmadı. Bir futbolcunun aracına kurşungeçirmez cem taktırmasını daha kötü olan yoksa korktuğunun başına gelmesi mi? Silah ve insan ilişkisinde anlaşılmaz olan insanın silahını bir başkasına doğrultmasıdır. Hukuk düzeninin bu tür insana dönük saldırıları birinci planda çözecek yapıda olması gerekmektedir. Bunun için Trabzon'dan gelirken yaşanan hadisede taraftar kimliklerinin dışında olay kınanabilse ve de insanlar yek vücut olabilseydi bu olay yaşanmayacaktı. Şimdi yekvücut olabilsek hem failler bulunur hem de bir daha bu olay yaşanmaz. Terörün amacı insanlara korku salmaktır. Bu korku şu an tüm Türkiye'de hakim. Silahı tutan eli lanetlemeyen lanetleyemeyen hiç kimse barıştan söz edemez. Silahın kime doğrultulduğunun önemi yok. Silah Şırnak'ta da Sultanbeyli'de de Diyarbakır'da da hepimize yöneltilmiştir. @CavitTatli