İktidar ve Muhalefetin çıkmazı
Yaşadığımız dönem her açıdan kaos ve kargaşa ortamı olduğu kadar hem iktidar hem de muhalefet açısından fırsatlar dönemidir de. Daha önceki yazılarda vurgulamaya çalıştığım gibi Türkiye 2023 seçimlerinin atmosferine bütün hızı ile girdi. Her yaşanan olayın ve her gelişmenin altında mutlaka 2023 seçimlerini hedefleyen bir gerçeği göz ardı etmemek gerekiyor. Edildiği takdirde gelişmeleri okumanız imkânsız.
İşte bu noktada olup bitenleri
okumak konusunda toplumun gerisinde kalanların siyasi kadrolar olduğu o kadar aşikâr
ki. Bir kısır döngüye girilmiş çıkmaları giderek zorlaşıyor.
Eğer bir seçim atmosferine
girilmiş ise iktidar ve hedefi iktidar olanların amaçlarına
ulaşabilmelerinin tek yolları vardır; o da vatandaşın gelecek beklentileri ve
temel sorunlarının çözümüne yönelik politikalar üretmektir.
Şu bir gerçektir; vatandaşın gelecek beklentileri ve temel sorunlarının
çözümüne yönelik çare ve politikalar yerine muhalefet iktidarın
başarısızlığından, iktidar da muhalefetin alternatif geliştirememesinden medet
umuyorsa çıkmaz sokaktayız demektir. Bu iktidarı da muhalefeti de başarıya
götürmeyecektir.
Artık birilerinin ekonomi ve döviz kurları üzerinden hem iktidar hem de
vatandaşla kedinin fare ile oynadığı
gibi oynadığını görmelidir. Sadece döviz kurları değil milleti direk
ilgilendiren fiyat artışları ve gıda sektörü üzerinden bunu yapmaya devam
ediliyor.
Tüm bunlara karşı tedbir almakta
yaşanan sıkıntılar, etkili olmayan tedbirler elimizi kolumuzu biraz daha
bağlıyor.
Tekrar etmekte yarar vardır. Bu tür kargaşa ve kaos dönemleri her ne
kadar sıkıntıya neden olsa da bu dönemde çare üretme becerisi iktidarlar için
önemli bir avantaj sağlar. Muhalefet açısından ise çözüm üretecek politikalarla
milletin önüne çıkma fırsatı sunar.
Fakat bugün gelinen noktada ne
iktidarın oluşturulan kaos ve kargaşadan çıkış konusundaki tedbirleri yeterli
algıyı oluşturuyor ne de muhalefetin gerçekçi alternatif çözüm önerileri sunma
gibi bir derdi var.
Ana muhalefet partisi CHP’nin çıktığı billboard reklamları gözüme
çarpıyor. İYİ Parti’nin tek kelimelik sloganları ortada. Daha yaşanan kaos ve
kargaşanın ruhunu kavramaktan uzak, inandırıcılığı sıfır, çözümün ne olduğundan
habersiz.
İktidar açısından ise her şey
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan beklenen bir hava hâkim. Sanki her şeyin
suçlusu Erdoğan. Güvenerek getirdiği
kadrolar yük almanın yerine Erdoğan’ın varlığının ortaya koyduğu makam, mevki
ve kamusal rantlarının yüklerini sırtlanmanın peşine düşmüş. Yaşananlara
çözüm konusunda fikir üreten, çare arayan yok. Dün Yeni Şafak’ta Hasan Öztürk’ün yazısında vurguladığı hususlara
katılmamak imkânsız.
Gelinen noktada açıkça ifade
etmekte yarar var. Bugünkü durum iktidar ve muhalefet çıkmazını göstermektedir.
Şartların önlerine koyduğu fırsatları ne iktidar ne muhalefet değerlendirmekten
uzaktır.
İktidar ve muhalefetin girdiği çıkmaz başka alternatifleri getirir.
Öncelikle 2023 seçimlerine de tıpkı 2000 yılındaki gibi ülkenin çok zaman
kaybedeceği Ahmet Necdet Sezer gibi çözümlerin dayatmasına neden olur. Zaten
birilerinin döviz üzerinden çıkardığı ekonomik kaos ve kargaşa ortamının
ardından Makron modeli için fırsat kolladığı unutulmasın.
Kalın sağlıcakla…