İktidar değişirse ne olur?
Seçim günü yaklaştıkça manipülatif haberlerin sayısında hızlı bir artış yaşanıyor.
İktidarın
değişeceğini düşünen bazı ekonomistler devlet kadrolarında makam-mevki
alabilmek için rakamlarla algı operasyonu yürütmeye başladı.
Ortodoks
ekonomi modeli savunucuları hâlâ faiz artırımı yaparak enflasyonun
düşürüleceğini iddia ediyorlar.
Öyleyse olası
bir iktidara gelmeleri durumunda ekonomide nasıl etkiler olacağının
projeksiyonunu çizelim.
Türkiye, cari
açık veren bir ülke. Deprem sebebiyle ihracatta önemli bir azalma yaşandı. Buna
bağlı olarak da cari açık artış gösterdi.
Muhalefetin
iddia ettiği gibi faizlerin artırılarak cari açığın finanse edilmesi
senaryosuna göre; faizler artırıldığında Türkiye’ye sıcak para girişi
olacaktır. Ancak faiz oranının pozitif reel faiz olması gerekir. Yani enflasyon
oranının üzerinde bir faiz oranı gerekiyor.
Enflasyonun
%50’nin üzerinde olduğu göz önüne alındığında faiz oranının daha yüksek olması
gerekir. Aksi hâlde sıcak para girişi olmayacaktır.
Faizlerin
artmasıyla sıcak para girişi olduğu varsayımıyla olası etkilerini düşünecek
olursak;
Döviz kuru
düşecektir. Döviz kurunun düşmesi ithalatı artırırken ihracatın azalmasına
neden olacaktır. İhracatı azalan işletmeler üretimlerini azaltacak, üretimi azaltan
işletmeler işçi çıkarmaya başlayacaktır. Bu da işsizliğin artmasına neden
olacaktır. Faiz oranlarının %50’nin üzerine çıkarılması nedeniyle borçlanmanın
maliyeti artacak, bu durum da yatırımlar azalacaktır. Üretimlerin azalmasına
bir de yatırımların azalması eklendiği zaman işsizlik daha hızlı artacaktır.
Özel sektör
çalışanlarının muhalefetin ekonomi modeliyle işsiz kalmayı şimdiden göze alması
gerekir.
Elbette sadece
özel sektör çalışanları değil, kamu çalışanları da maaş artışı beklememelidir.
Çünkü muhalefet deprem sebebiyle ortaya çıkan 104 milyar dolarlık finansman
ihtiyacının karşılanması için IMF ile masaya oturacaktır. IMF ile anlaşma
sonrası borcun ödeme planı kapsamında IMF Türkiye’nin ekonomi politikalarına
müdahil olacak, memur ve emeklilere yapılacak her maaş zammına müdahil olacak
ve zam yapılmasını engelleyecektir. Nitekim Türkiye IMF’li yıllarda bunları
yaşamıştı…
14 Mayıs
seçimlerinde olası bir iktidar değişimi birçok alanda değişime neden olacaktır.
Nitekim yapılan açıklamaların da bu yönde olduğunu görüyoruz.
Terör örgütü
PKK’nın siyasi uzantısı HDP/Yeşil Sol Parti 7’li masada yer alan İYİP, GP,
DEVAP, DP, SP oy toplamlarından daha fazla oy almaktadır. Bu bağlamda CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun en büyük ortağı da HDP/YSP olacaktır.
HDP/YSP’nin
açıkladığı seçim beyannamesine göre Suriye ve Irak’taki operasyonlara son
verilecek ve geri çekilecek Türkiye.
Peki, Türkiye
neden Suriye ve Irak’ta varlık gösteriyor?
Terör örgütü
PKK/PYD’nin ABD desteği ile bu bölgede terör devleti kurmayı planladığını artık
sağır sultan bile duydu, biliyor. Türkiye, burada Türkiye’nin bekasını tehdit
eden terör yapılanmalarını engellemek için Suriye ve Irak’ta bulunuyor. Nitekim
Kılıçdaroğlu’nun da sair zamanlarda Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan çekilmesi
gerektiğini söylediğine şahit olmuştuk. Türkiye’nin bu bölgeden çekilmesi
durumunda PKK/PYD’nin önü açılacak ve ABD PKK/PYD terör devletini kuracaktır.
Hatta Kılıçdaroğlu’nun en büyük ortağının HDP/YSP olması nedeniyle ilk tanıyan
ülkelerden biri de Türkiye olacaktır.
Yurt içinde de
terörle mücadele sona erdirilecek, hapislerdeki PKK, DHKP-C, FETÖ suçluları
serbest bırakılacaktır. Nitekim bu da onları seçim vaadi olarak görünüyor.
DHKP-C, FETÖ,
PKK gibi terör örgütlerinin desteği ile seçilen Kılıçdaroğlu ve ekibinin
yaptıkları açıklamalar doğrultusunda görüyoruz ki hapisteki teröristler ve
terör destekçileri çıktıktan sonra tekrar devlet kadrolarına iade edilecekler.
Terörle
mücadele operasyonları sona ereceği için Özel Harekât, Uzman Çavuşlar, savunma
sanayi gibi yapılara ihtiyaç kalmayacak ve birimler ve fabrikalar
kapatılacaktır. Nitekim bunları da yine seçim propagandalarında görüyoruz.
Türkiye’nin AB
politikaları bağlamında Doğu Akdeniz politikaları da değişecektir. Güney
Kıbrıs’ı tanıyacak ve Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarmasına ses
çıkarmayacaktır. Aksi hâlde cari açığı finanse etmek için faiz artırımı yapılsa
da bu adımlar atılmazsa sıcak para Türkiye’ye gelmeyecektir.
Olası bir
iktidar değişikliğinin Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda olup olmadığını
düşünerek oy kullanmak Türkiye’nin aynı zamanda beka meselesi olduğunu
unutmamak gerekir.