Dolar (USD)
35.23
Euro (EUR)
36.75
Gram Altın
2959.73
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Haziran 2022

İklim suçları, iklim polisleri ve iklim mağdurları

Geçenlerde Beyaz TV’den aşina olduğunuz, röportajlarıyla dikkat çeken, bağımsız gazeteci Ferda Yıldırım ile “karbon ayak izini” konuştuk. Merak edenler videonun tamamını Ferda Yıldırım’ın sayfasından izleyebilir.

Bu mesele bir hayli önemli ve belli ki önümüzdeki yıllarda “sürdürülebilir kalkınma hedefleri” adı altında insanları canından bezdirecek nitelikte.

BM Genel Sekreteri António Guterres; “İlk olarak 2050 yılına kadar karbon nötr olabilmek için gerçek bir küresel koalisyon inşa etmemiz gerekiyor” diyordu.

Bu arada birçok dergi “gerçek erkeklerin et yediği efsanesini yıkmak için “vegan kardeşliği” propagandası yapmaya başladı bile.

Anlayacağınız gerek bizim ana akım medyada gerekse uluslararası medya platformlarında karbon propagandası tüm hızıyla devam ediyor.

WEF’in Yıllık Toplantısı’nda 1993-2001 yılları arasında ABD’nin başkan yardımcılığını yapan, Nobel Barış ödüllü Al Gore, karşımıza iklim uzmanı olarak çıktı.

Al Gore, eski Google CEO'su Eric Schmidt tarafından desteklenen "Climate TRACE" adlı bir oluşumun başında.

Al Gore, bu yapılanma ve karbon emisyonlarının gerçek zamanlı takibi için; “Her bir alt sektör için algoritmalar geliştirmek üzere çeşitli ülkelerden 300 mevcut uydudan, karadan, denizden ve havadan sensörlerden ve internet veri akışlarından gelen verileri kullanan yapay zeka teknolojisinden” bahsediyor.

Aynı zamanda şirketlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve üniversitelerin de içinde olduğu bir koalisyon bu.

Bu devasa veri toplama projesi, ülkeler ve şirketler tarafından sera gazı emisyonlarının kendi kendini raporlamasına ilişkin mevcut sistemi dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Ülkelerin, şirketlerin ve hatta bireylerin “sorumlu tutulabilmesi” için iklim suçlularına ilişkin raporlar hazırlanabilecektir.

Climate TRACE tarafından kullanılan Google destekli algoritması, Black Rock gibi finans devleri tarafından yoğun bir şekilde desteklenen ESG girişimlerini ve teknokratik bir sosyal ve iklim kredisi sistemini uygulamak için de bir çerçeve sağlıyor.

Teknokratların en büyük iklim ihlalleri olarak, insanların arabalarını, evlerini veya küçük işletmelerini izlemek için ClimateTRACE gibi bir projeyi kullanmaları çok da zor görünmüyor.

Çin'de zaten hâlihazırda yürürlükte olan sosyal kredi sistemi ile vatandaşlar davranışlarına göre cezalandırma veya ödüllendirme gibi tuhaf bir kitlesel gözetimine dayanan sistemin içerisinde değiller mi?

Şimdi de hükümetlerin, bir sosyal ve iklim kredisi sistemini başlatmak için Climate TRACE gibi kitlesel gözetim araçlarını kullanmayacağını kim garanti edebilir?

Toplanan tüm verilerle "Climate TRACE"in ne yapacağı sorulduğunda, Al Gore şaka ile karışık; "Yayınlıyorlar. Biz iklim polisi değiliz. Mahalle bekçisi olabiliriz ama mahallemiz de bütün dünya” deyiverdi.

Oysa ben “iklim polislerinin” bir şaka olmadığını düşünüyorum.

2021 BM İklim Değişikliği Konferansı için Glasgow'dayken Al Gore, şirketleri ve bireyleri iklim günahlarından(!) sorumlu tutmak için bu "İklim İZLEME" koalisyonunun rolünü şöyle açıklamıştı:

"Artık sera gazı emisyonlarının nereden geldiğini belirleyebiliyoruz. “...ve sera gazı emisyonlarının bu akışlarının her birinden sorumlu kişilerin kimliklerine sahip olacağız ve yatırımcılar, hükümetler veya sivil toplum aktivistleri onları sorumlu tutmak istiyorsa, arkalarından yararlanabilecekleri bilgilere sahip olacaklar.”

Düşünebiliyor musunuz? Ne kadar korkunç ifadeler bunlar. Resmen fişleneceğiz!

Bu arada moda endüstrisi de küresel karbonemisyonlarının onda birinden sorumluymuş.Neyse ki, Dünya Ekonomik Forumu buna da bir çözüm bulmuş. Kıyafetleriniz için dijital bir pasaport!

Öyle ki Eon şirketi, Microsoft ile birlikte 2025 yılına kadar milyarlarca giysiyi çevrimiçi hale getirmek istiyor.