Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
22 Temmuz 2018

İklim değişikliği Türkiye'yi nasıl etkiliyor?

İklim değişikliği ile sel, kuraklık ve benzeri aşırı hava olaylarının sayısı ve sıklığının artması arasında ilişkiyi gösteren pek çok bilimsel araştırma bulunuyor.

IPCC, WMO, NASA ve birçok bilimsel kuruluş, iklim değişikliği yüzünden küresel ortalama sıcaklıkların artacağını ve bunun da kuraklık riskini, düzensiz ve aşırı yağış sıklığı ve miktarını ve fırtına gibi aşırı hava olaylarının sıklık ve şiddetini yükseltebileceğini ortaya koyuyor. Son yıllarda sayıları hızla artan atıf çalışmaları sayesinde insan kaynaklı iklim değişikliği ve aşırı hava olayları arasındaki bağlantılara dair ispatlar ve olay bazlı kanıtlar da giderek çoğalıyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verileri, Türkiye'de ortalama sıcaklıkların giderek arttığını, ortalama yağışların azalma eğilimi gösterdiğini, ortalama nemin azaldığını ve buharlaşmanın ise arttığını gözler önüne seriyor.

2017 yılında, Türkiye'de ortalama sıcaklık 1970 yılına göre 1,5 derece artarak 14.2 derece olarak gerçekleşti. 1981-2010 ortalamasının 13,5 derece olduğunu göz önüne alırsak ortalama artış 0.7 derece oluyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, "Türkiye ortalama sıcaklıklarında 1998 yılından bu yana (2011 yılı hariç) süreklilik arz eden bir artış" olduğunu ifade ediyor.

Nem ve buharlaşma verileri bir yandan uzun vadeli kuraklık gibi afetler ile ilişkiliyken diğer bir yandan ise aşırı yağışlar ve fırtınalar gibi kısa vadeli meteorolojik afetler ile doğrudan ilişkilidir.

Türkiye'de 2017 yılında 598, 2016 yılında 654, 2015 yılında ise 731 meteorolojik afet gözlemlendi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre de bahsi geçen bu üç yıl, 1940'lardan beri ülke tarihinde en çok meteorolojik afetin görüldüğü yıllar olarak ön plana çıkıyor. Bu afetlere dair diğer bir çarpıcı veri ise karakteristikleri konusundadır. Son üç yılda Türkiye'deki afetlerin ortalama %80'inden fazlası fırtına, şiddetli yağış/sel ve dolu afeti olarak gerçekleşti.

2017 yılında gözlenen meteorolojik karakterli doğal afetler içinde fırtına (%36), şiddetli yağış/sel (%31) ve dolu afeti (%16) ile ilk sıralarda yer alıyor.

İklim Haber tarafından yapılan bu araştırma oldukça önemli ve bilinçlendirici. Peki ne yapacağız? Sıcaklıklar daha da artacaksa madem, iklimlendirme ve klima sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin hissesine yatırım yapalım demeyeceğim elbette. Küresel çapta bir durum ortaya çıktığında, (savaş, ekonomik kriz, doğal afet gibi) bireysel olarak kafamızda iki düşünce beliriyor. Birincisi; bu olay yaşadığım yere uzak dolayısıyla beni etkilemez. İkincisi ise bu denli büyük bir olay karşısında ben tek başıma ne yapabilirim ki.

Yukarıdaki verilere göre ülkemizin de iklim değişikliğinden olumsuz yönde etkilendiğini görüyoruz.

Bireysel olarak ise alınabilecek pek çok önlem var. Binalarda güneş paneli yoluyla enerji elde etmek, toplu ulaşım özellikle raylı sistemleri tercih etmek ve genel olarak enerji israfından kaçınmaku2026

Bu dünya hepimizin, onu koruyalım.