İklim Bilimi mi, Fosil Yakıt Lobileri mi kazanacak?
Bilindiği üzere Dubai’nin ev sahipliğinde COP28 30 Kasım’da başladı. Açılımı, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı. Geçen yıl da Mısır’da yapılmıştı. Toplantıya 200’e yakın ülkeden delegeler, iş dünyası, iklim bilimciler, medya çalışanları ve paydaşlarıyla birlikte yüz binleri bulan kişi katıldı. Böylesi bir etkinliğe katılmak için binlerce insan seyahat ettiğinden çok fazla sera gazı emisyonu oluşuyor ki konferansın temasına aykırı. Bir diğer ikilem ise konferans başkanının petrol şirketi sahibi Sultan Ahmet El Cebir olması.
Peki COP’un amacı ne?
COP’ta taraflar
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile uluslararası anlaşmaya katılan 200 ülkeye
atıfta bulunuyor. Bu sözleşmenin tarafları iklim sistemine “insan kaynaklı
müdahaleyi" önlemek için gönüllü eylemlerde bulunma sözü verdi. 1994'ten
bu yana her yıl, sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik farklı yöntemler ve
iklim eyleminin diğer yönleri üzerinde görüşmek üzere yıl sonunda farklı
şehirlerde buluşuyorlar. NDC’ler olarak adlandırılan "ulusal olarak
belirlenen katkıların" geliştirilmesi için halka açık bir forumda uyum
çabası, COP'un önemli bir parçasını oluşturuyor. Ayrıca küresel sıcaklıktaki
1,5 derece ideali hala sürmekte. Fakat bunun için fosil yakıtlardan aşamalı
çıkış kararının gerekliliği tartışılmaz.
Kayıp ve Zarar Fonu
Daha önce zengin
ülkelerin gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğine uyum sağlamasına
yardımcı olacak bir fona katkıda bulunmaları için bir anlaşma imzalanmıştı. Gelişmiş
ülkelerin endüstriyel faaliyetleri sonucu sıcaklık artışlarına neden olması ve
buna dair mali sorumluklarını kabul etmemelerine dayanan “kayıp ve zarar fonu”,
iklim adaletiyle birlikte öne çıkan, önemli bir tartışma. Çünkü fosil yakıtlarla sanayileşen zengin
ulusların iklim değişikliğinden büyük ölçüde sorumlu olduğunu, sellere, sıcak
hava dalgalarına, uzun süreli kuraklığa ve ısınan dünyanın diğer belirtilerine
dayanmak için gerekli kaynaklara sahip olmadıkları için gelişmekte olan ülkeler
en ağır darbeyi alıyor. Fonun ivedilikle
seferber edilmesi önemli. iki kişinin herhangi bir konuda anlaşmaya varmasının
zor olduğu bir dünyada 200 ülke bir araya gelip kolektif hareket edebilecek mi
hep birlikte göreceğiz.
Bir tarafta genç çevreci, yerel
aktivistler, iklim bilimciler mücadele
ederken, diğer tarafta 2456 lobici fosil yakıtlara dair olumsuz bir karar
çıkmaması için çalışıyor. Nereden tutsanız elinizde kalıyor!