İklim acil durumu ilan etmeye hazırlanıyorlar!
Haber kanalları sıcaklar biraz artsa bunu "iklim değişikliği" ile ilişkilendirerek bilmem kaç bin yılın en büyük sıcak dalgalarıyla karşı karşıyayız diyerek meseleyi alabildiğine abartıyor.
Slay News geçenlerde Weather Channel ile yaptığı bir
röportajda Biden’in, federal hükümetin
"orduyu" "iklimle başa çıkmaya" "hazırladığını"
söyledi.
Hatta Biden, muhabirin göğsündeki bir böceği gelişigüzel bir
şekilde alırken, yanlış bir şekilde "iklim acil durumu" ilan ettiğini
iddia etti! Şaka gibi gelişmeler ama hiç de şaka değil. İnanın çok ciddiler.
Heartland
Enstitüsü'ne göre, Biden'ın "gaz ve elektrik kullanımı kısıtlamaları ve
hava yolculuğu kısıtlamalarına" yol açacak bir "iklim acil
durumu" ilan edeceğine dair "işaretler" var.
Tedbir ayrıca, küreselci yeşil gündemin "net
sıfır" hedeflerini karşılamak için et ve süt ürünleri tüketimini
sınırlayacak.
Heartland Enstitüsü, içeriden aldığı bilgiye dayanarak, Biden yönetiminin otoriter kısıtlamalara
hazırlanmak için Birleşmiş Milletler (BM) ile birlikte çalıştığını söylüyor.
Bu arada BM web sitesi “iklim acil durumu” konulu yeni bir
sayfayla güncellendi. (https://www.unep.org/climate-emergency
) “Bilim açıktır” diyor sayfa! Öyle
ya bilim işin içine girdiyse akan sular durur!
“İnsanoğlunun fosil yakıtları yakması, atmosferin bileşimini
önemli ölçüde değiştirmek ve küresel ortalama sıcaklığı 1,1 ila 1,2°C artırmak
için bol miktarda sera gazı (GHG) saldı” deniliyor. Yani sorumlular kim?
Elbette sıradan insanlar!
"Ve sıcaklıktaki her bir derecelik artışla, adaptasyon
maliyeti katlanarak artacaktır” deniliyor.
Heartland Enstitüsü'ne göre, "Antarktika'daki erime ve bunun sonucunda deniz seviyesindeki iddia
edilen yükselme" bir başka neden olarak gösterilecek ilaveten başta Maui
orman yangınları olmak üzere dünyadaki yangınlar da bir başka neden olarak
gösterilecek.
Bu yangınların nasıl çıkartıldığı bilmem söylememe gerek var
mı?
Nobel ödüllü bilim
adamı Doktor John Clauser ise "iklim acil durumu olmadığını" söylüyor.
Clauser "iklim krizi" anlatısının gerçekte bir
aldatmaca olduğunu ilan ederek "küresel korku tellallığı endüstrisine
karşı çıktı.
2022 Nobel Fizik Ödülü sahibi ve kuantum mekaniği konusunda
dünyanın önde gelen otoritelerinden biri olan Clauser, "iklim krizi" iddialarını "küresel
ekonomiyi ve milyarlarca insanın refahını tehdit eden tehlikeli bir bilim
yozlaşması" olarak nitelendirdi.
Gerçek bilim adamları bu işin ne denli bir aldatmaca
olduğunu söylese de ana akım bilim dünyası bu tür insanların söylemlerini kaale
almıyor.
Çünkü Dünya Ekonomik
Forumu, Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, yeşil gündem hedeflerini
karşılamak için dünya çapında hükümetleri de suç ortağı yaparak “iklim krizi”
iddiası pazarlıyor.
Bu şekilde insanları aynı Covid sürecinde olduğu gibi
korkuya tutsak ederek büyük bir servet transferinin gerçekleşmesini
sağlayacaklar.
Buna medya ve bazı satılmış bilim adamları da eşlik edecek.
University College London'da ekonomi profesörü ve DSÖ’ye
bağlı “Herkes için Sağlık Ekonomisi Konseyi'nin başkanı Mariana Mazzucato tarafından yazılan bir raporda şöyle deniliyor:
“COVID-19 yayıldıkça,
hükümetler durumun kontrolden çıkmasını önlemek için sokağa çıkma kısıtlamaları
getirdi. Yakın gelecekte, dünyanın yeniden karantinaya başvurması gerekebilir
ve bu sefer iklim değişikliğiyle mücadele etmek için. Böyle bir senaryodan
kaçınmak için de ekonomik yapılarımızı elden geçirmeli ve kapitalizmi farklı
yapmalıyız.’’
Şu bir cümle bile başımıza nasıl bir çorap öreceklerini net
bir şekilde anlatıyor.
İşin hazin tarafı
Türkiye’de gerek ana akım medyada ve gerekse siyaset dünyasında bu
propagandanın ortaklaşa yürütüldüğünü görmekteyiz.
Aman dikkat! İnsanlık, korkunç bir tiranlığın arifesinde…
Uyanık olmamız gereken bir zamandayız.