İkinci tur ve öğretmenlerimiz
DÜNYANIN, “Yüzyılın en önemli seçimi” dediği 14 Mayıs seçimleri geride kaldı. TBMM üyeleri olan milletvekili seçimlerini Cumhur ittifakı açık farkla kazanırken Cumhurbaşkanı seçimlerini ilk turda kazanan olmadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’na 5 puan fark atmasına rağmen seçimde 50+1’i bulamayınca, seçimler 28 Mayıs’ta yapılacak olan ikinci tura kaldı.
Burada hepinizin bildiği seçim sonuçları üzerinde bir yorum
yapmayacağım. Sadece bundan sonra yapılması gerekeni anlatmaya çalışacağım. 28
Mayıs’ta yapılacak olan ikinci tur için Cumhur İttifakı’nın nasıl çalışması
gerektiğini kendi zaviyemde anlatarak Sayın Erdoğan’ın seçilmesi için katkı
sunmaya çalışmak isterim.
Öncelikle belirtmek isterim ki milletin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a
güveni tam ancak haklı-haksız gerekçelerle kendisine oy vermekten imtina eden
bir kesimin olduğunu da unutmamak gerek.
Adaylar bundan sonraki seçim çalışmalarını belli ki birinci
turda aday olan Sinan Oğan’ın oylarını almaya teksif edecekler. Makul bir
arayış, hazırda yüzde 5’lik bir kitle var. Her ne kadar Sayın Oğan’a oy veren
seçmenlerin önemli bir kısmı bireysel kararları gereği oy kullanacak bir kitle
olsa da, hatırı sayılır bir yekûnu da Sayın Oğan’ın işaret edeceği adaya oy
verecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti kurmaylarını Sinan Oğan
ile buluşturması ve destek istemesi kaçınılmazdır. Buradan gelecek yüzde 2-3
oranındaki oy Sayın Erdoğan’ın yüzde 55 ile yeniden seçilmesine yetecektir.
Zaten Sayın Erdoğan’dan 2,5 milyon fark yiyen Kılıçdaroğlu ancak Oğan’ın bütün
oylarını alır ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşitlenebilir, tabi ki Sayın
Erdoğan da ikinci turda hiç oyunu arttırmaz ise. Sayın Erdoğan’ın bunun
hesabını yapacak kurmayları vardır. Buna yönelik stratejiler, taktikseler
planlayacaklardır.
Ancak, AK Parti’nin
ihmal ettiği bir kitle var ki şayet bu kitleye ses verilebilselerdi seçim ilk
turda biterdi: Öğretmen kitlesinden söz ediyorum.
Sözleşmeli öğretmen
Ülkede her yıl onbinlerce öğretmen ataması yapıldığı halde
öğretmen açığı kapanmıyor. Oysa hazırda “ek ders karşılığı” derslere giren
onbinlerce öğretmenimiz var. Bu eğitimci ordusu derslere full girseler bile
aylık sadece 5 bin ücret lira alabiliyorlar. Bayramlarda hatta 1 Mayıs’ta bile
ders ücretleri kesilen bu eğitimci kadrolara seçimlerden önce gereken
hassasiyet gösterilseydi seçim sonuçları çok farklı olabilirdi.
Geç değil, yine bu kardeşlerimizin sorunları çözülebilir:
-Kademeli olarak kendilerine kadro hakkı tanınarak, örneğin
“2013’ten bugüne kadar ek ders karşılığında derslere giren öğretmenlere” hemen
kadro verilebilir.
-5 yıl çalışanlara 2-3 yıl sonra kadro verilebilir. Bu gibi
şartlar getirilerek öğretmenlerimiz de mağdur olmazlar, sınıflarımız da boş
kalmazdı.
Keza,
-Sözleşmeli olarak (yine kademeli bir şekilde) eğitimcilerimiz
eğitim camiasına kazandırılabilir.
-O zaman kadar da 5 bin lira olan ücret en az 10 bin liraya
çıkarılabilir, özlük hakları düzene sokulabilir.
Bu konuda verilecek söz, eminim seçimlere yüzde 2’nin
üzerinde etki edecektir. AK Parti ve Milli Eğitim Bakanlığı gecikmeden Sayın
Cumhurbaşkanımıza bu konuda bir rapor sunarak bu eğitim ordusuna müjde
verilmesinde büyük yarar vardır. Diğer bir oy potansiyeli memur ve
öğretmenlerin “Aile Birliği” meselesidir. Daha önce de yazmıştım: Sayın
Cumhurbaşkanımız “kadroya geçenlerin kadrolu olanların bütün haklarından
yararlanır” sözü bilindiği halde parçalanmış ailelerin birleştirilmesine
yönelik bakanlıkların zorluk çıkarmaları anlaşılır bir durum değildir.
Şimdi tam zamanı. Bu iki çalışanlar ordusu bir söz
bekler. Alın size hakkaniyet ve adalet,
Alın size eğitimci ordusunu eğitime kazandırma fırsatı.
Alın size aile birliği,
Alın size yüzbinlerce oy…
---------------------
--------------