İKİ ÖNEMLİ İFTAR DAVETİ
Geçen cumartesi Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde verdiği iftara davetliydik. Hoş bir ortamda güzel vakit geçirdik ve oldukça yararlı istişareler oldu. Kendisindeki geniş kültüre, derin bilgiye ve olaylara vukufiyetine bir kere daha hayran kaldığımı belirtmeliyim.
Gerçekten Başbakanımız Türkiye için bir şanstır. İnşallah ülkemize hizmet etmeye devam edecektir.
Diğer davet ise Salı günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği iftardı. Önce Külliye içindeki Millet Camiini gezdim ve ikindi namazını cemaatle kıldım. Gerek ülkemizde gerekse dolaştığım başka memleketlerde yeni yapılanlar arasında böyle hoş, böyle estetik cami görmediğimi söylemeliyim. Her yer ve her şey gayet güzel yapılandırılmış ve müminler için düşünülmüştü.
Cumhurbaşkanımız da veciz bir konuşma yaptı. Ayak üstü de olsa sohbet ve muhabbet imkanı buldum. Her zamanki gibi sağlığı yerindeydi ve formundaydı. Neşeli ve enerji doluydu. Ülkemizi korumaya ve kollamaya devam edeceği anlaşılıyordu.
İftar öncesi okunan Kur'an ve ezan, iftar sonrası dua o Külliyeye çok yakıştı ve oradakilerin gözleri yaşardı. Rabbimize böyle bir manzara yaşattığı için dua ettik ve inşallah verilen nimetlere layık olmaya ahdettik.
HANEFİ AVCI'YLA
Hanefi Avcı aslında üzerine düşen görevi yapmış ve devlet içindeki paralel kadrolaşmaya dikkat çekmek için Haliçteki Simonlar adlı kitabını yazmıştı. Kitap büyük ilgi gördü.
Ancak o zaman bu sinsi ve tehlikeli hareketin iç yüzünü anlayamadığımız için kitaba üzülmüş ve hatta gazetelere kitap aleyhine demeç vermiştim.
Sonradan Hanefi Avcı'nın haklılığı anlaşıldı. Maalesef paralel yargı, yazdığı bu kitaptan dolayı onu cezalandırdı ve iki yıla yakın cezaevinde yattı. Üstelik suç olarak, hukuk sistemi ile alay edercesine, sol örgüt üyeliğinden (lider olarak suçlanan kişi serbest iken) içeri atıldı.
Avcı'nın yeni kitabı Cemaatin İflası'nı bir solukta okudum ve tehlikeli yapının facialarına şaşırdım.
Hanefi Avcı beye özür borcu olduğuna inanıyordum. Beyazıt'taki kitap fuarına imza gününe geleceğini duyunca gittim. İkindi ezanı yeni okunmuştu ve Avcı yerinde yoktu. Sorduğumda, namazı cemaatle kılmak için camiye gittiğini öğrendim.
Gelince kendisinden özür diledim ve helallik aldım. Sağ olsun ilgi gösterdi ve beraber çektirdiğim fotoğrafı face'de paylaştım. Beğenen, paylaşan ve olumlu yorumlarla destek olan çok kişi çıktı. Hanefi beye ve bu kardeşlerime teşekkür ediyorum.
BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN
Bayramlar barış, yardımlaşma ve dayanışma günleridir. Dostluklar pekişir, aile büyükleriyle muhabbet edilir, küçükler sevindirilir. Toplumu mutluluk ve huzur ortamı sarar.
Kutsal bir bayrama daha ulaştığımız için Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Tüm okuyucularımızın ve İslam Alemi'nin bayramını tebrik ediyorum.