III. Mi\u0307lli\u0307 Kültür Şurası ve spora bakış

3-4-5 Mart 2017 tarihlerinde İstanbul'da III. Milli Kültür Şura'sı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın organize ettiği şuraya ilgi ve katılım en üst seviyede idi. 1982 ve 1989 yıllarında organize edilen iki şuradan sonra üçüncüsünün düzenlenmiş olması son derece isabetli olmuştur ve üstelik bu organizasyon milli ihtiyaca cevap aramış ve çözüm önerileri getirmiştir.

III. Milli Kültür Şura'sında Cumhurbaşkanımız saygıdeğer Recep Tayyip Erdoğan konuşma yapmıştır. Muhterem Cumhurbaşkanımız kültürel alandaki artılarımızı, sorunlarımızı, çözüm önerilerini derin bir vukufiyetle dile getirmiştir. İlgi ve zevkle izlenen konuşmasında saygıdeğer Cumhurreisimiz Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiiri ile taçlandırmıştır.

Kültü ve Turizm Bakanımız Prof. Dr. Nabi Avcı mükemmel bir ev sahipliği yaptı. Nabi Hocamızın organize ettiği açık oturumlara Alev Alatlı, Hasan Celal Güzel, İbrahim Kalın, Mehmet Genç ve Ahmet Güner Sayar, Atilla Koç, Doğan Hızlan, İlber Ortaylı katıldı. Bu oturumlardaki konuşmaları, sohbetin içeriklerini, nükteleri ilgi ve zevk ile izledik. Ders verici nitelikteki diyalogları keşke medya yayınlasa da halkımız yararlansa. Ne kadar mükemmel ve öğretici olurdu.

Şura'da 17 tane komisyon vardı. Komisyon üyelerinin her biri dikkatle ve özenle seçilmiştir. Her üye alanında yetkin kişilerdi. Toplantılarda öğretici ve sonuca götürücü tartışmalar yaşandı. Tam bir demokratik hava komisyona egemendi.

Biz "Aile ve Kültür Komisyonu'na üye olarak katıldık. Komisyon başkanı Pof. Dr. Sefa Saygılı idi. Üyeler Ayşe Aslı Sancar, Prof. Dr. Fatma Beylü Dikeçligil, Doç. Dr. E. Sare Aydın Yılmaz, Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın, Prof. Dr. Mücahit Öztürk, Necla Koytak, Sibel Eraslan idi. Komisyonda editör görevini Yusuf Tanrıverdi, rapörlük vazifesini Hasan Erkal, Umut Aksungur üstlendiler. Komisyonumuza Bakanımız Nabi Avcı Bey ve Müsteşarımız Ömer Arısoy ziyarette bulundular ve bizlerle tek tek ilgilendiler.

Komisyonumuzun çalıştığı konuları şöyle özetleyebilirim: "Aile; bilginin, görgünün, tavrın, ahlakın, gelenek ve göreneklerin nesilden nesile aktarıldığı, taşındığı bir kültürel hafıza mahalli olduğu muhakkaktır. Anne çocukların ilk öğretmeni ve ailenin temel direğidir. Anne ve babanın olduğu aile, çocuklar için sağlıklı büyüme ve gelişme ortamı sağlar. Türkiye'de aile yapısı her ne kadar çekirdek aile görüntüsü verse de büyük ölçüde kuşaklar arasında etkileşim yaşanarak devam etmekte; yaşlıların deneyim ve birikimlerinden yararlanılmaktadır. Günümüzde aile kültürümüzü olumsuz yönde etkileyen kimi faktörlerin varlığı da bir gerçektir."

Komisyonumuz durum tespiti de yapmıştır: "Medya sunulan kimi ürünlerin içerikleri milli ve kültürel değerlerimizden beslenmemekte ve aile kültürümüzün yara almasına yol açmaktadır. İnternet ve dijital bağımlılığı giderek artmakta, bu durum da değişik problemlere neden olmaktadır. İletişim araçları ile erken yaşta tanışan ve yoğun kullanan çocuklarda belirgin dil ve sosyal gelişim problemleri gözlenmektedir. Akrabalık ve komşuluk ilişkilerinin zayıflaması çocukların sosyalleşmesini ve aile kültürümüzü olumsuz yönde etkilenmektedir. Bireyciliğin giderek öne çıkması, aileye ve evliliğe bakışı negatif yönde etkileyebilmektedir."

Komisyon problemlere çözüm de üretmiştir. Bunları özetleyelim: "İnsan tanımını medeniyet değerlerimize uygun şekilde yeniden düzenlemeliyiz. Ev kadınlığının ve anneliğin değersizleştirildiği bakış açısı aile değerlerine zarar vermektedir. Ev kadınlığının ve anneliğin itibarı korunmalıdır. Ailelerin internet kullanımı konusunda mutlaka bilgili ve bilinçli olmaları ve bu şekilde çocuklarına uygun ortam sağlanmalıdır. Çocuk ve gençlerin her türlü dalda spor ve idman yapmalarına imkan sağlayacak ortamlar oluşturulmalıdır. Sağlıklı bir neslin yetişmesinde annenin rolü güçlü etkiye sahiptir. Bu nedenle kadının kültürel, psikolojik, ekonomik itibarını güçlendirecek tedbirler alınmalıdır."

Bizden başka on beş (15) komisyon daha vardı. Kültürün değişik alanlarında görevli bu komisyonlar çok önemli ve belli konularda çalıştılar. Ülkemizin sahalarındaki seçkin uzmanlar bildirilerini sundular. "Milli Kültür Siyaset Belgesi" kurulması önerildi. Komisyonlar faaliyetlerini bir rapor haline getirdiler. Raporların özetini komisyon başkanları sundular. Bakanımız Prof. Dr. Nabi Avcı, bakan yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Yayman, müsteşar Ömer Arısoy ve müsteşar yardımcısı Ruhi Özbilgiç katılımcılarla ve komisyon üyeleriyle tek tek ilgilendiler.

Bizim açıdan önemli ve güncel olan sporun ve idman kültürümüzün içinde yer almasıdır. Sağlıklı bir neslin ve geleceğin planlanmasında ve inşasında sporun yeri tartışılmaz. Bundan dolayı ailelerin özellikle kadınların ve çocukların sporun içinde doğrudan yer alması zorunludur. Bu zorunluluk kültür camiası tarafından kabul edilmiştir. Ayrıntısı ilgililerce belirlenecek spor faaliyeti stratejisi hayata geçirilmelidir.

Sonuç: "III. Milli Kültür Şurası başarılı bir çalışmaya imza atmıştır ve spor da yerini burada bulmuştur."