Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.83
Gram Altın
2968.73
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Temmuz 2013

II. Musa (Mursi) Vakası


Mısır'da işler çığrından çıkıyor ve kriz gittikçe derinleşiyor. Evvelki gün gece darbeci yönetim büyük bir katliama imza atarak insanları öldürdü. Sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve alana ulaştırılamayışı ölü sayısını da artırıyor. Fakat bu arada İhvan-ı Müslümün taraftarları da meydandaki gösterilerine devam ediyorlar. Peki bundan sonra ne olacak?

Körfez'in kendilerine de sıranın gelmesinden korkan Amerikancı ülkeleri, darbe yönetimine maddi destekte bulundular. Dolayısıyla Mısır'da oluşturulacak politikalar konusunda müslümanların elini zayıf bıraktılar. Hiç şüphesiz bu destek, bölgede gelişebilecek islami hareketlerin de konumunu belirlemesinde etkili olacak. Bölgede gelişebilecek islami hareketlerin nihai anlamda bu destekçi ülkelerin sorgulanması ve zayıf düşürülmesi anlamına geleceğini biliyorlar ve bundan dolayı Amerikan politikalarına destek vermeye devam ediyorlar. Bu bağlamda bundan sonraki süreçte Türkiye başta olmak üzere, dünya nezdinde Mısır'ın gündemden düşürülmemesi önem taşıyor.

Arap uyanışı, özellikle dört ülkede yönetimlerin değişmesini sağlamıştı. Mısır dışındaki Tunus, Yemen, Libya'da aslında bu değişimin sonucu batılılar açısından sorunsuz oldu diyebiliriz. Çünkü bu ülkelerde başa gelen yönetimler ülkenin kaderini ve sömürge koşullarını değiştirmeye niyetli değiller. Ancak Mısır'da başından beri İhvan-ı Müslimin batı dünyası açısından bir sorundu. Çünkü burada meydana gelebilecek olumlu adımlar sadece Mısır ile sınırlı kalmayacak, bunun etkileri Filistin başta olmak üzere bölgeye doğru yayılacaktır. Öte yandan, İslami bir hareketin başarısının, o bölgelerde gelecekte batılıların işlerini oldukça zorlayacağında hiç kuşku yok.

Bu sebeple darbeci yönetim arkasına batıyı da alarak gözünü karartmış durumda. Silah kullanarak, İhvan-ı Müslimin'i silaha sarılmaya itmek, terörize etmek ve böylece marjinal kılmak istiyorlar. En nihayetinde bu, dünya gündeminde batılıların "işte müslüman teröristler" propagandasını haklı çıkaracak bir konuma ulaşacak ve böylece İhvan da tasfiye edilmiş olacaktır. Şu ana kadar İhvan taraftarları böyle bir tuzağa düşmediler. İnşaallah düşmezler. Ama mücadelenin zor şartlarda geliştiğinde hiç kuşku yok.

Bundan sonra darbe yönetimi ya da ihvan geri çekilir mi? Öncelikle belirtmeliyiz ki, darbe yönetiminin meşruiyet problemi hala devam ediyor. Yakın gelecekte böyle devam ederse bu problemin sadece ihvanla sınırlı kalmayıp farklı kesimlere doğru yayılacağını bekleyebiliriz. Fakat çok kısa vadede darbecilerin geri çekilmesi zor görünüyor. Bununla birlikte darbe yönetiminin işleri çok da kolay olmayacak. Özellikle İhvan'ın pasif direnişe çekilerek toplum içi muhalefeti kendisine özel faaliyet alanlarıyla artıracaktır. Bu etkinin bundan sonra daha katlanarak artması, konjonktür açısından beklenebilir.

Evet, tarih her zaman önemlidir ve toplumlar için bir bellektir. Mısır, aynı zamanda Firavunlarla anılan bir ülke. Kur'an-ı Kerim, Firavunların yaptıklarını ve Hz. Musa (AS) ile mücadelesine özel bir yer ayırmaktadır. Kur'an bize, Hz. Musa gibi peygamberlerin dile getirdikleri "Hak"kın nihayetinde çok büyük güçlere galip geleceğini belirtir. Ama hiç şüphesiz bunun için Hz. Musa'nın azmi, mücadelesi ve kararlılığı önemli olmuştur. Burada da sosyolojik kurallar işler. Yani bir süreç gerekiyor. Fakat Allah, müdahalesi ile zaferi müslümanlar için yakınlaştırır.

Şimdi Mısır II. Musa vakasını yaşıyor. Ataları Firavun'un izinden giden darbeci yönetimler, kendi insanlarına zulmetmekten çekinmiyorlar. Ama her boyutuyla yönetimin meşruiyetini üzerinde taşıyan Mursi, hapsedilerek cezalandırılıyor. Fakat inancımız odur ki, darbeci Firavunlar Kızıldeniz'de atalarının yaşadıkları akibeti yaşayacaklardır.