Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.97
Gram Altın
2324.20
BIST 100
9091.03
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


İhvanı Müslimin'in çizgisi 2

Dünyanın herhangi bir yerinde İslam'ı kendine dert edinen herkes bir şekilde ihvan alimlerinin kitaplarından istifade etmiştiru2026 Başka bir deyimle dünya Müslümanları ihvana çok şey borçludur. Öyle ki ihvanın İslam'a davet ve davetçilere dair kitaplarını piyasadan çekseniz orta yerde pek kayda değer bir şey kalmaz.

Şehit imam Hasan el Benna'nın kitap telifi gayet azdır. Bunun sebebini soranlara, "biz insan yazıyoruz" diye cevap vermiştir. Kendisi genç yaşında henüz 43 yaşındayken şehit edilmiştir. Ama onun ölümü dahi İslam'a hizmet etmiş ve adam yazmaya devam etmiştir. Bu gün imamın çizgisini devam ettiren binlerce alim var. Bu alimlerin telif ettikleri yüzbinlerce eser mevcut. Ve bu eserlerin her biri, bu yiğit alimlerin Şehit imam Hasan el Benna'nın yolunu sürdürdüklerinin canlı delilleridir.

İhvanı Müslimin'in çizgisiyle ilgili dedikodu yapanlar, bu alimlerin hayatlarını bir araştırsınlar. Bu alimlerin, vahyin çizgisini korumak için ne bedeller ödediklerini, ne çilelere ve işkencelere katlandıklarını görsünler. Sonra ellerini vicdanlarına koyup konuşsunlar.

Bu dedikoduları yapanlara; "ihvan alimlerinin hangi kitabında Kur'an ve sünnete aykırı bir görüş okudunuz?" "hangi ihvan aliminin kitabını İmam Hasan el Benna'nın çizgisi veya risaleleriyle karşılaştırdınız ve nasıl bir sapma gördünüz?" ya da ihvanın şu anki çizgisini önyargıdan arı, objektif olarak Şehit imam Hasan el Benna'nın çizgisiyle ne zaman karşılaştırdınız? Diye sorsanız. Eminim ki somut bir cevapları olmayacak, olamayacaktır.

Geriye ne kaldı? At çamuru, tutmasa da izi kalır mantığıu2026 Nasıl olsa bu vahim dedikoduların bu alemde karşılığı yok. Ya öbür alem!?... İman ehli olup ta bu dedikoduları yapan veya bunlara çanak tutanlara, Allah (cc) korkusunu hatırlatmaktan başka elimizden bir şey gelmiyoru2026

Şimdi gelelim bu iddiaları dillendiren ve yayanlarau2026 Bunları üç beş kısma ayırmak mümkün.

1. Ümmetin uyanışından korkan batılı klikler.

2. Şia ve onların dolmuşuna binen ehlisünnet düşmanı çevreler.

3. Hiç araştırmadan, İslami bir hayatın ikamesini hedefleyen her yapılanmayı vahhabilikle suçlayan sözde tarikat çevreleri.

4. İyi niyetli de olsa bu kasıtlı çevrelerin dedikodularına çanak tutan sıradan insanlar. Siz bunlara başka kısımlar ekleyebilirsiniz.

BİRİNCİ kısımdan zaten bu beklenir. Onlar ciddi olarak ümmetin derdine derman olmak için çabalayan yiğit davetçiler hakkında dedikodu ve iftiralar uydurmasa asıl ona şaşılır. Böylesi mülhidlere cevap vermeye dahi değmez. Hoş cevap versen ne yazar kiu2026

İKİNCİ kısma gelince iftira ve karalama kampanyasının piridirler. Ashabı Kiram (Rıdvanullahi aleyhim ecmain) hazeratı hakkında onca iftira ve karalama kampanyaları yürüten, hatta onları tekfir etmekten çekinmeyen bir güruhtan ne beklenir. Şia Abdullah bin Sebe' Yahudi'sinin ümmet içine saldığı bir fitnedir. Tarih boyu da ümmete karşı her renkten ümmet düşmanlarıyla her tür işbirliğine girmişlerdir.

Ümmeti Muhammed (sav) bir buçuk iki milyar olarak tahmin edilmektedir. Bunun içinde şia (kendilerini ümmetten sayarlarsa tabi) yüz milyon bile değildir. Tarih boyu Şia'dan yararlanan batı şimdi neden yararlanmasın kiu2026

Sene seksenleri hatırlayınız. Şia rüzgarının fırtına gibi estiği zamanlaru2026 Neredeyse tüm Müslümanların İslam cumhuriyeti kuruldu diyerek sevindiği dönemler. Bu cumhuriyetin İslam değil şii cumhuriyeti olduğu yıllar sonra anlaşılacaktıu2026 Kaldı ki şu anda bile nice insanlar hala işin aslını kavramaktan uzaktırlar. Bu dönemde sadece İran'ı eleştirenler değil, nötr durup İran'ı savunmayan ve övmeyenler bile "Amerikancı", "rabıtacı" diye yaftalandılar. İran rüzgarına kapılanlar, insanları iki kısma ayırmışlardı. İran'ı destekleyen gerçek! Müslümanlar ve diğerleri.

Doğrusu Şia sahabeleri tekfir edişini, ehlisünnete olan kin ve düşmanlığını, tarih boyu İslam ümmetine karşı İslam düşmanlarıyla yaptıkları nice işbirliklerini çok iyi kamufle etmişti. Ne de olsa takiyye Şia'ya göre imanın şartlarındandır. Her tür yalan ve iftira onlar için mubahtır. İran yoğun propaganda için gerekli tüm imkanlara sahipti, nice Sünni ülkelerin genç neslini de büyük oranda devşirmişler ve kendi emelleri için kullanıyorlardı.

İran ırak savaşı sona erip sis duman dağılınca birçok Müslüman İran'ın gerçek yüzünü tanıyıp uyanmıştı. Son olarak Suriye kıyamı uyanmamış birçok iyi niyetli Müslümanı uyandırdı.

Sonuç olarak ihvan çizgisinin değiştiğini en çok dillendirip yaymaya çalışan Şia olmuştur. Zira ehlisünnet dünyası içinde ümmetin kıyamını gerçekleştirmeye en yakın oluşum İhvanı Müslimin'diu2026 böyle bir kıyam, İslam ümmetini sadece batılılara karşı gereken izzetine kavuşturmakla kalmayacak, Şia'nın İslam neslini şiileştirme çalışmalarını da sonlandıracaktı. Dolayısıyla önü kesilmesi gerekiyordu. Bunun için çizgisinin değiştiği, iddiası, Amerikancılık ve rabıtacılık iftiraları da daha çok bu sebeplerden dolayı ve bu meş'um kaynaktan kaynaklanıyordu. Diğer grupların etkisi kale alınıp tartışamaya değecek kadar olmamıştır. Şunu net olarak tekrar edelim ki, Şehit imam Hasan el Benna'dan sonraki uygulamalar, yazılan kitaplar, dergiler, gazeteler ve çekilen eza ve cefalar ve ödenen sayısız bedeller, İmam'ın çizgisinin aynen korunduğunun ve devam ettirildiğinin açık ve net delilleridir. [email protected]

 
ABONE OL
Deniz feneri detay
Deniz feneri detay
Kızılay 160x600
TDV ramazan