Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Ekim 2020

İhtiyaç algısı üzerine

İnsan, yaradılışı gereği muhtaç bir varlıktır. İhtiyaçlarını gidermek için de çalışması gerekir. İhtiyaç kavramı da genel olarak “karşılandığında mutluluk veren, karşılanmadığında acı ve ıstırap veren duygu” olarak tanımlanır.

Nitekim iktisat/ekonomi de bu ihtiyaçların karşılanması üzerine yoğunlaşmış ve bu doğrultuda çalışmalar yaparak bir bilim haline gelmiştir.

İhtiyaçlar, bir zamanlar avcılık/toplayıcılık ile giderilirken, ilerleyen dönemlerde ihtiyaçlar artmış ve farklılaşmıştır. Zaman içinde icatlar yapılmış, sanayi ve teknoloji gelişmiş, böylece yeni ihtiyaçlar ortaya çıkmaya başlamıştır.

İhtiyaçlar zamana, mekâna ve duruma göre değişkenlik gösterir. Her insan her zaman her şeye ihtiyaç duymaz.

İhtiyacın giderilmesi için üretim gerekir. Gıda ihtiyacımızın giderilmesi için tarımsal üretim, barınma ihtiyacımızın giderilmesi için inşaat, güvenlik ihtiyacımızın giderilmesi için silah, ulaşım ihtiyacımızın giderilmesi için otomobil gerekir. Bunların üretimi için ise en önemli ihtiyaç ise yine insandır.

İnsanlar kendi ihtiyaçlarını giderebilmek için üretime, üretim için ise emeğe, sermayeye ve doğal kaynaklara ihtiyaç vardır.

İhtiyaçların sıralaması değiştikçe üretim faktörleri ona göre planlanır. Kimi zaman emek yoğun üretim gerçekleşirken, kimi zaman sermaye yoğun, kimi zaman da doğal kaynakların yoğun kullanılması gerekebilir.

Sanayi devrimi ile birlikte üretim kapasitesi oldukça artmış, ilerleyen yıllarda teknolojik gelişimlerle ihtiyaç fazlası üretim yapılmaya başlamıştır. Bu durum işletmelere “ihtiyaç yaratma” düşüncesi oluşturmuş ve insanların ihtiyacı olmayan ürünleri sanki ihtiyaçlarıymış gibi satın almalarını sağlamaya çalışmışlardır.

Günümüzde bunun da büyük ölçüde başarılı olduğunu görebiliyoruz.

Birçok insan reklamcılık, sosyal medya, sinema ve diziler doğrultusunda tüketim alışkanlıklarını değiştirerek ihtiyaç olmayan ürün ve hizmetleri ihtiyacı gibi hissederek gelirlerinin üzerinde harcamalar yapmaya başladı.

Örnek olarak; son model küresel marka olan akıllı telefonu ihtiyacı olmadığı halde ihtiyacı gibi hissettiği ve geliri yetersiz olmasına rağmen alamadığından dolayı eksiklik duygusu içine girerek bankadan borçlanarak o telefonu alıyor. Bu nedenle bir süre borç ödemek zorunda kaldığından asıl ihtiyacı olan şeyleri alamamaya başlıyor. Buna bağlı olarak da günümüzde ekonominin krizde olduğu ifadelerini kullanmaya başlıyor.

İhtiyaçların birincil, ikincil gibi çeşitli sıralamaları vardır. Bu ihtiyaçların giderilmesi de gelire bağlı olarak kalite farkı gösterir. Türkiye ekonomisi 2000’li yılların başında şimdiye göre çok daha küçük iken ihtiyaçlar düşük modelli otomobiller, telefonlar, evler ile giderilirken artık günümüzde lüks otomobiller, telefonlar ve evler ile gideriliyor.

İşin aslı Türkiye ekonomisi son 15 yılda lig atladı. 2000’li yılların başında Türkiye’nin ekonomik verileri neredeyse hiçbir Avrupa ülkesi ile kıyaslanamayacak seviyede iken artık Avrupa ülkelerinin ekonomileri ile kıyaslanmaya başladı. Türkiye’nin yükseldiği yeni ligde artık daha zorlu rakipleri var. Yeni ligde üst sıralara çıkması için alınması gereken daha çok yolu var. Ama bu başarılamaz demek değildir.

Yeşilçam filmlerini izlediğimizde tüp, gaz, ekmek kuyruklarından bahsedildiğini görüyoruz. Günümüzde ise küresel bir marka olan akıllı telefonları erkenden alabilmek için geceden kuyruğa giren insanları görüyoruz.

Ekonomik problemlerden bahsedilirken daha gerçekçi sorunlar dile getirilmeli. Sosyal medyanın, TV haber sunucularının bize dayattığı gündemden çok gerçek gündeme odaklanılması ve bu sorunların çözülmesi için çaba sarf edilmesi gerekir.

Sosyal medyada daha fazla takipçi, TV’lerde daha fazla izlenmek için yapılan haberler gerçek gündemden uzaklaşmaya neden olmamalı.

İhtiyaçların giderilmesi gerekir. Ancak ihtiyaç fazlası israf durumuna düşer. İhtiyaçların karşılanması için çalışmak ve üretmek gerekir. Ancak mümkün olduğu kadar yerli üretimlerle karşılamak, ülkemizin ekonomik güvenliği için önemlidir. İthal ettiğimiz her ürün yabancıya iş kapısı oluştururken, bizim insanımızın işsiz kalmasına neden olur.

Zorunlu ihtiyaçların elbette dışarıdan alınmasında bir beis yoktur. Ancak yerlisi varsa onu tercih ettiğimiz zaman daha kaliteli ve daha çok üretilmesine katkı sağlayacaktır. Yeni istihdam alanları oluşturmasını sağlayacaktır.