Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Mart 2015

İhracatın seyir defteri

İhracat kan kaybetmeye devam ediyor.

2015 Ocak ayında yüzde 9,8 gerileyen ihracat, Şubat ayında da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13 düşüşle 10 milyar 495 milyon dolar oldu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) verilerine göre Ocak-Şubat döneminde ihracat yüzde 6,7 düşüşle 22 milyar 826 milyon dolar olurken son 12 aylık ihracat ise yüzde 1,7 artışla 155 milyar 14 milyon dolara yükseldi.

2015 hedefi 173 milyar dolar.

2014 yılında ise önce 166 milyar dolar olarak öngörülmüşken daha sonra revize edilerek 160 milyar dolara çekilmişti.

Ne var ki bu yeni hedef de tutturulamadı, ihracat 158 milyar dolarda kaldı.

Muhtemelen bu yılda da aynı akıbet bizi bekliyor.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, düşüşte paritedeki gerileme ve olumsuz hava şartlarının etkili olduğunu söyledi.

İlaveten en büyük pazarımız AB'de ekonomik durgunluğa paralel olarak talebin daralması, Euro/dolar kurunun düşmesi ve ithalatın büyük oranda dolar kuruyla, ihracatın Euro ile yapılması da ihracatı gerileten nedenler arasında gösteriliyor.

Şüphesiz hepsinin payı vardır.

Ama şu gerçeği de bilelim.

İhracat sadece son zamanlarda değil, 2008'den beri yavaş bir seyir izliyor.

2008'de 132 milyar dolar olan ihracat, 2014'te ancak 158 milyar dolara çıkabildi.

6 yılda 26 milyar dolar artabilmiş.

Yıllık artış 4,5 milyar doları bile bulamamış.

Yüzde ile ifade edersek yıllık yüzde 3,3 gibi yetersiz bir artışa tekabül ediyor.

Halbuki 2002-2008 arası son derece başarılı.

2002'de 36 milyar dolardan 2008'de 132 milyar dolara fırlamış.

6 yılda 4 kata yakın bir artış söz konusu.

Görüldüğü üzere AK Parti Hükümetlerinin ilk 6 yılı ihracat açısından göz kamaştırırken ikinci 6 yıl dış dinamiklerin de etkisiyle aynı performans sergilenememiş.

Bunun üzerinde ciddiyetle durulmalı, sebepleri araştırılmalıdır.

2023'teki 500 milyar dolarlık hedefin yakalanması için de bu gerekli.

Türkiye geçmişte hep döviz kıtlığından dolayı krize girmiştir.

Döviz geliri giderinden az olmuştur.

Açığı kapatmak için borçlanmak zorunda kalmıştır.

Kasım 2014 verilerine göre reel sektörün 282 milyar dolar borcuna karşılık 103 milyar dolar döviz varlığı bulunuyor.

Anlamı şu:

Şirketler 179 milyar dolar borcu karşılayacak varlığa sahip değiller.

Bu durum kurlarda oynaklığa sebebiyet veriyor, ekonomiyi kırılgan hale getiriyor.

Dünyada para bolluğunun sonuna gelinmesi de bu oynaklığı artıyor.

Dolar rekordan rekora koşuyor.

Dün 2,57'in üzerine çıkarak yeni bir rekor daha kırdı.

Kurların yükselmesi enflasyonu da olumsuz etkiliyor.

Ocak'ta yüzde 7,24 olan yıllık enflasyon Şubat'ta yüzde 7,55'e çıktı.

Enflasyonun yukarı doğru hareketlenmesi, faiz indirimi baskısı altında bulunan Merkez Bankası'nın elini zayıflatıyor.

Zira faiz indirimi içinenflasyonu gözlüyor.

Ayrıca yeni bir faiz indiriminin kurlardaki yükselmeyi daha da hızlandırabileceği endişesini taşıyor.

Kısaca toparlarsak, enflasyon, büyüme, faiz ve kurlarda yaşanan sıkıntılar ihracatta sağlanacakyeni bir atılımla aşılır.

[email protected]