İhanetin CHP'cesi
Kanından mıdır nedir bilmem ama bir yerlerinde ciddi
bozukluk olmasaydı ülkelerine bu kadar zarar vermeye çalışmazlardı.
Kalıtsal olup olmadığı tartışılır, lakin genlerindeki ihanet
yadsınamayacak kadar belirgin.
Ülkenin dostlarına düşman, düşmanlarına dost olurlar.
Devletin başarılarına üzülür, başarısızlıklarına sevinirler.
Başka ülkelerle savaşması halinde Türkiye'ye karşı
savaşacaklarını söylerler.
Terör örgütlerini ve terör eylemlerini destekler mahiyette
açıklama yaparlar…
Ermenistan Azerbaycan’a saldırıyor,
Azerbaycan topraklarını savunmak için saldırgan Ermenistan
askerlerini hezimete uğratıyor. Azerbaycanlı gardaşlarımızın bu başarısında
Türkiye'nin Azerbaycan’a sattığı SİHA’ların büyük etkisi konuşulduğu bir sırada
kameralara çıkıp, “Türkiye Ermenistan'a karşı savaşmaları için Suriye’deki
CİHATÇILARI cepheye gönderdi” diyorlar.
Şehirlerde hendek kazıp çukur terörünü başlatan PKK’lılara “arkadaşlar”,Suriye'de
Türkiye’nin yanında operasyonlara katılan yani Türkiye için ölüme giden Özgür
Suriye Ordusu’na (ÖSO) “terörist!”diyorlar.
…
CHP’den,
CHP Genel Başkanı’ndan,
CHP Genel Başkan Yardımcılarından,
CHP milletvekillerinden,
CHP il başkanlarından bahsediyorum.
Anlayacağınız en tepedeki CHP’liden en alt kademedeki
CHP’liye kadar bir bütün olarak CHP’den söz ediyorum. Elbette ki istisnası
vardır;bir avuç kadar.
…
CHP’nin bu ülke için tehdit oluşturduğunu defalarca
yazmıştım.
Ülkenin toprak bütünlüğüne,
Ülkenin birlik ve beraberliğine,
Ülkenin iç ve dış güvenliğine yönelik tehdittir CHP.
Bu CHP’nin ne vakittir böyle olduğunu tartışmıyoruz, ama çok
uzun zamandır net olarak biliyoruz ki CHP bu ülkenin geleceğine yönelik en
ciddi tehdittir.
…
Bakınız,Türkiye’de vesayet odaklarını kaybeden CHP, iktidar
olmak için çareyi yurt dışındaki kirli odaklarla işbirliğinde arıyor.
Nasıl mı?
CHP’li, CHP’de Genel Başkan Yardımcılığı yapan, halen
milletvekili ve CHP Genel Başkanı Yardımcısı emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz,
Türkiye’nin iç ve dış politikaları ile ilgili sorun bellediği konuların çözümü
için ABD Başkanı seçilen Jeo Biden’a müracaat ediyor.
ÜnalÇeviköz Biden’a adeta manda yönetimini kabul etmiş bir
ülkenin temsilcisi gibi yaltaklanarak; “Biden yönetiminden ilk
beklentimiz:Hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, yargı sisteminin siyasetten
arındırılmasına, güçler ayrılığına, demokratik reformlara, medya, ifade,
toplanma özgürlüğü gibi tüm temel hak ve özgürlüklere çok güçlü bir vurgu
yapmasıdır”diye çağrıda bulundu.
Bir süre önce,Türkiye’de muhalefete yardım ederek
Erdoğan’ı devireceğiz, diyen Amerikalı Biden’a, Türkiye’nin en eski partisi
CHP’liler zillet içinde sırnaşarak siyasetimize müdahale edin diyorlar.
Ünal Çeviköz sıradan bir CHP’li değil; dünyanın en önemli 2.
Ülkesi İngiltere’nin Başkenti Londra’da Türkiye’yi temsilen Büyükelçi olarak
görev yapmış, CHP’de Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten bir milletvekilidir.
İşte bu Ünal Çeviköz, Amerikan-Alman Marshall Fonu (GMF) adlı düşünce
kuruluşunun düzenlediği panelde, Türkiye’nin milli menfaatlerini hiçe sayarak
Türkiye’nin Libya, Doğu Akdeniz, S-400 gibi son derece önemli meselelerinde ABD
ve Batılı ülkelerin tezlerine destek veriyor.
İlerde 1923’lerden günümüze Türkiye’nin CHP sorununu
yazacağım inşaallah, ancak şu kadarını söylemeden geçmeyeceğim:
CHP’liler, parti küçük olsun, yeter ki bizim olsun, dediği
gibi;
Türkiye küçük olsun, bizim olsun diyen bir partidir. Bu “küçük”lük
maalesef gerekirse ülkenin territoric olarak da küçülmesi demek olduğunu ifade
etmeliyim. Zira CHP aynı CHP, değişen hiçbir şey yok. Yunan’ı denize döktükten
sonra Ege’deki bütün ada ve adacıkları Yunanistan’a veren, kalan Meis adasını da
Musollini’ye hediye eden de bu CHP değil miydi?
Musul’u, Kerkük’ü hatta Türkiye’ye bıraktıkları halde
Süleymaniye’yi İngilizlere terk eden yine aynı CHP değil miydi?
Ünal Çeviköz, İsmet İnönü’nün bıraktığı yerden devam
ettiğini biliyoruz.
Dedik ya, ilerde daha tafsilatlı yazmak lazım.
İnşaallah…