İDEFİX

Hani bir fıkra vardır: Adamın biri psikiyatriste gidiyor. Psikiyatrist bir üçgen resmi çizerek hastasına bunun ne olduğunu soruyor. Adam, "Bu bir çadır" diyor ve ekliyor: "Çadırın içinde bir kadınla erkek o biçimdeler."

Doktor bu sefer bir dikdörtgen resmi çiziyor, "Peki bu nedir?" diye soruyor. Adam, "Bir ev, içinde kadınla erkek o biçim" diyerek cevaplıyor.

Doktor, "Sizin aklınıza hep böyle ayıp şeyler mi geliyor?" deyince adam: "Ben ne yapayım siz hep ayıp şeyler gösteriyorsunuz" şeklinde cevap veriyor.

* * *

İdefix diyoruz bu adamın düştüğü duruma. Yani fikrisabit veya saplantı.

Türk Dil Kurumu'nun Türkçe Sözlük'ü saplantıyı şöyle açıklıyor: "Kişinin; etkisinden kendini kurtaramadığı yersiz saçma düşünce, sabit fikir, fikrisabit, idefiks."

Toplumda idefiksi olan o kadar çok kişi vardır ki şaşarsınız. Bir konuda görüşürken döner dolaşır saplantısına gelirler ve onlarla o konuyu müzakere etmek, o konuda onları ikna etmek mümkün olmaz. Sadece kişiler değil yayın veya kurumlar da idefiks hastalığına yakalanmış olabiliyorlar ne yazık ki.

Geçen vaktim vardı, takip etmediğim bir gazeteyi elime aldım ve şöyle bir karıştırayım dedim. Yarabbi neydi o öyle? Gazete baştan sona yazarlarıyla haberleriyle başbakanımız Tayyip Erdoğan aleyhine kurguluydu. Falanca yerde sel mi olmuş ya da trafik kazası mı hemen başbakanımıza açıktan veya dolaylı saldırılıyordu. Veya onun hukuka aykırı hareket ettiğinden tutun da diktatör yakıştırmasına kadar her şey söyleniyordu. Sadece haberler değil yazarları da böyleydi. Yazılarını hep onu eleştirmek hatta kötülemek üzerine kurgulamışlardı. Onun hiç müspet yanı yoktu, ülkemize hiçbir hizmette bulunmamıştı.

* * *

Sokaklara bakıyorsunuz bir çok semtte Ramazan geldiği bile belli değil. İnsanlarımızın iman problemi, inanç problemi, itikad problemi var. Bir ilahiyat profesörü ise kanal kanal dolaşarak 1.5 saat fazla oruç tuttuğumuzu iddia ederek zaten problemleri olan insanların kafasını daha da karıştırıyor.

14 asırlık icmayı yanlış buluyor hocamız. 14 asır sonra bile bütün İslam ülkelerinin ve alimlerinin birleştiği, görüş birliği içinde olduğu imsak vaktini değiştirmeye kalkıyor.

O kadar kibir ve narsizm içinde ki "Benden başka bilen yok" havasında. Sanki şimdi hayatta olan veya gelip geçen sayısız ülema, evliya ve araştırmacının bilemediğini o biliyor, elinde önemli argümanlar var da ona dayanarak konuşuyor. Falanca ülkede sahurdan sonra (herhalde aşırı tıkınarak) rahatsız olan birini bile kendi tezini güçlendirmek için kullanıyor. Kendini hepsinden akıllı zannediyor. Televizyon kanalları da reyting için onu ekranlara çıkarıyorlar. Acınacak hale düşüyor farkında değil.

Hele o saçma sapan twettler? Hep aynı ağızdan çıkmış gibi küfür dolu saplantılı ifadeler? Konuyu hep Başbakanımıza çatmaya getiriyorlar.

Bunlar idefikse sadece bir kaç örnek. Ama giderek saplantılı bir toplum olduğumuz ise maalesef bir gerçek.