İdeali olan insanlar iddialı olmalıdır
Yeni Dünya Vakfı, sivil toplum kuruluşları arasında öne çıkan bir müessese. Çeyrek yüzyıllık vakfın Başkanı Mahmut Göksu, yapılan çalışmaları anlatıyor.
Bizim köklü medeniyetimiz bir ‘vakıf medeniyeti’dir.
Selçuklu ve devamı olan Osmanlı, toplumun düzenine ciddi katkılarda bulunan
vakıflarla ayakta durmuş ve bir iyilik dünyası oluşturmuştur. Şüphesiz bugünkü
şartlarda bir vakıf kurup onu hayırlı bir müesseseye dönüştürmek kolay değil.
Ama azim ve inanç olunca bunlar zor değil. Merkezi Cağaloğlu’nda olan ve çeyrek
yüzyıldan beri ilim, sanat, kültür dünyamıza, muhteşem medeniyetimize
katkılarda bulunan Yeni Dünya Vakfı’nı, Başkanı Mahmut Göksu Beyefendi ile
konuştuk. Vakfın kuruluş amacını ve bugüne kadar yapılan hizmetlerini anlatan
Göksu, geleceğe dair projelerini de dile getirdi. Sizi bu sorular ve cevaplarla
baş başa bırakıyoruz:
Yeni Dünya Vakfı, son
yıllarda önemli ve ciddi faaliyetleriyle öne çıkan ve toplumda takdir gören
saygın bir sivil toplum teşkilatı. Öncelikle şunu sormak istiyorum. Türkiye’de bunca vakıf varken Yeni Dünya
Vakfı’nı niçin ve hangi amaçla kurdunuz?
28
Şubat sürecinde inançlı kesimin baskı altına alınması, temel hak ve
özgürlüklerin yok sayılması, başörtü ve katsayı dayatmaları gibi hukuk dışı ve
ötekileştirici tutum ve davranışlara karşı daha adil bir dünyanın kurulabilmesi
için 1996 yılında bir grup arkadaşla yola çıktık. Bir başka ifadeyle o gün
ülkemizde bugün de genel olarak dünyada devam eden güç ve zulüm odaklı bir
dünyadan, herkesin inancını ve ideallerini daha rahat yaşayabileceği, adalet ve
merhamet odaklı bir dünyanın kurulabilmesi için gayret göstermek ve bu yüksek
ideallere inanan gençlerin yetişmesine rehberlik etmektir.
“Yeni Dünya” tabiri bir iddiayı da taşıyor.
Bugün mevcut “Dünya”dan ve yeryüzündeki gidişattan rahatsız olunduğu için mi
“Yeni Dünya” ismiyle yola çıktınız?
Evet
bu bir iddiadır. Çünkü ideali olan insanlar, iddialı olmalıdır. İdeali olmayan
denizde rüzgâra terkedilmiş bir gemi gibidir, her yere savrulabilir. Hani bir
söz vardır ya, ‘Rotası belli olmayan gemiye, hiçbir rüzgâr yardım etmez.’ diye.
Elbette bugün dünyanın gidişatından rahatsızız. Çünkü gücü olan, zulümde sınır
tanımıyor. Örneğin Çin, Doğu Türkistan’a, Rusya Kırım’a, Ukrayna’ya
girebiliyor. ABD Suriye, Yemen, Irak ve daha birçok ülkeyi kendi menfaat ve
çıkarları neyi gerektiriyorsa, hiçbir kural tanımadan girip işgal edebiliyor.
Milyonlar bu yüzden ülkelerini terk etmek durumunda kalabiliyor. Bütün bunlar
dünyaya hükmeden 5’linin çıkarlarına göre şekilleniyor. İşte biz durumdan
rahatsızız ve dünyanın 5’ten büyük olduğu gün, yeni dünyanın ayak seslerinin
geldiği gündür diye düşünüyoruz.
Bir kuruluşun tarihinde
çeyrek asır önemli bir zaman dilimidir. Son
25 yılın değerlendirmesini ana hatlarıyla sizden isteyebilir miyiz?
Yeni
Dünya Vakfı, insanımıza özellikle gençlerimize hizmet edip onları geleceğe
hazırlamak adına yola çıkan bir vakıftır. Kurulduğu günden bugüne birçok
eğitsel, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle yaptığı kamplar ve ufuk
açıcı projelerle onlara bir vizyon verebilmenin gayret ve çabası içerisinde
olmuştur. Tabi burs faaliyetlerimiz ve son dönemde yurt hizmetlerimiz, hizmet
ağımızı genişletmektedir.
Bütün
bunlardan amaç, gençlerimize gönül diliyle dokunabilmek, onları yerli, millî ve
İslami değerlerle tanıştırıp ailesine, vatanına ve ümmete hayırlı bir evlat
olmasına katkı vermektir. Bu hizmetlerde alan çok geniş ve çok çeşitlidir. Her
gün daha mükemmeli yakalayabilmek adına attığımız adımlarda daha çok işimiz
olduğunu görmekteyiz. Amaçlanan noktaya geldi dersek, tabi ki eksik bir ifade
olur. Çünkü yapılacak daha çok iş var ve büyük gayret ve fedakârlıkları
bekliyor. Özellikle uluslararası öğrenci boyutuyla da bu gayretimizi daha geniş
bir hinterlanda götürmeye çalışıyoruz.
Burada bir konuyu daha özellikle belirtmek
isterim. Vakıf hizmetleri gönüllülük esasına göre yürütülmektedir. Burada
vakfımıza destek vererek gençlerimize katkı vermeye çalışan hamiyetperver gönül
dostları yanında bu faaliyetlerde bilgi, birikim ve enerjileri yönüyle katkı
vermelerini beklediğimiz dostlarımızı bu çalışmalara davet ettiğimiz zaman,
çoğunlukla çeşitli mazeretlerle karşılaşıyoruz.
Mazeretler hayatın bir gerçeği. Ama hiçbir mazeret başarının yerini
tutmuyor. Fedakârlık olmadan da bu işler yürümüyor. Kamplara gönderdiğimiz
gençlerin başında hamilik yapacak arkadaşlara keşke daha kolay ulaşabilsek.
Dolayısıyla bu bir hizmet kervanıdır. Kervanın öncüleri olduğu gibi, arkada
kalanları da olabiliyor. Ama kervan yürüyor.
Yeni
Dünya Vakfı’mız bugüne kadar kaç yurt açtı, kaç öğrenciye ulaştı? Ana
hatlarıyla anlatır mısınız?
Yeni
Dünya Vakfı kurulduğu günden bugüne gençlerimizin yerli/millî ve İslami
değerlerle yetişmesine katkı sağlamaya devam ediyor. Siz de takdir edersiniz
ki, insanla uğraşmak zor bir uğraşıdır. Çinlilerin bir atasözü vardır: “Mutlu
olmak istiyorsan toprakla; mutsuz olmak istiyorsan insanla uğraş!” diye. Ama şu
gerçek de gün kadar aşikârdır: Yatırımların en büyüğü insana yapılan
yatırımdır. İşte bu zor ve önemli alanda hem de gönüllülük esasına göre hizmet
vermenin gayret ve çabası içerisindeyiz. Çünkü bu alan, kökü dışarıda olan
birtakım örgütlere bırakılmayacak kadar mühim bir alandır. Biz de karınca
misali, gücümüz nispetinde bu hizmetleri sürdürürken, kemiyetten çok keyfiyete
bakıyoruz. Çünkü işi bereketlendirecek olan Allah’tır.
Hâlihazırda
vakıf olarak 20 şube, 18 yurt ile hizmet vermekteyiz. Kurulduğu günden bugüne
binlerce öğrenciye burs imkânı sağlayan vakfımız 2021-2022 eğitim öğretim
yılında 1730 öğrenciye burs vermiştir. Bu öğrenciler eğitimin her kademesinde
bulunan gençlerdir. Ancak ağırlıklı kısmını lisans öğrencileri oluşturmaktadır.
Yeni
Dünya Vakfı’nın en büyük sermayesi, samimiyetidir. Hiçbir gizli ajandamız
olmadan, sadece ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara hizmet edendir’ düsturundan
hareketle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Tabii ki vakıf hizmetlerinde gönüllülük
esastır. Ancak bütün bu hizmetler vakfımıza maddi ve manevi katkı veren çok
sayıda gönül dostlarımızın destekleriyle yürümektedir. Onlara teşekkür
ediyoruz. Allah sayılarını artırsın.
Burada
bir hususun daha altını çizmek istiyorum: Son dönemlerde vakıflar üzerinden
birtakım negatif algılar oluşturulmaya çalışılmaktadır. Ülkemizin yaşadığı 15
Temmuz ihanet kalkışması, maalesef bu algıyı besleyen en önemli unsur olmuştur.
Bu algıyı oluşturmaya çalışanların temel maksadı, bu ülkede yerli, millî ve
İslami değerlerle mücehhez bir gençliğin yetişmesinden rahatsız olmalarıdır.
Varsın olsunlar. Hak ve bâtıl mücadelesi dün vardı, bugün de yarın da
olacaktır. Ancak biz her türlü vakıf iş ve işlemlerimizi en şeffaf şekilde
yürütmekteyiz. Her türlü bağış, finans ve harcama işlemini katılım bankaları
üzerinden kayıt ve belgeli olarak yapmaktayız. Çünkü rahmetli Prof. Sabahattin
Zaim Hoca bir sohbetinde, “Siz ağniyâ-yı şâkirînden alıp, fukarâ-yı sâbirîne
veren, güvenilir gönül erlerisiniz. Güvenilirliğinizi asla tartışmaya
açtırmayınız!” derdi. Bence bu güzel ifade her şeyi özetliyor.
Yurtiçinde aktif olan
vakfımız yurtdışında da çalışmalar yürütüyor mu?
Vakfımız
sizin de ifade ettiğiniz gibi, yurtiçinde bu hizmetleri sürdürmektedir. Ancak
ülkemize gelen ve uluslararası öğrenci diye nitelendirdiğimiz gençlere de aynı
hizmetleri sunmaktadır. Bunların önemini de söylemeye gerek yok. Dokunduğumuz
her öğrencinin yarın ülkesi ile ülkemiz arasında gönüllü bir elçi olması
ümidiyle çalışıyoruz. Yurtdışı boyutuyla da, zaman zaman başta Afrika olmak
üzere, dünyanın değişik mazlum ve mağdur coğrafyalarındaki topluluklara kurban,
su kuyusu, ekonomik destek götürmeye çalışıyoruz. Bunu bazen tek başımıza bazen
de Deniz Feneri gibi bu konuda öne çıkmış STK’lar ile birlikte yapıyoruz.
Vakfın dikkat çeken
önemli bir hususiyeti kültürel faaliyetlere ve sanat çalışmalarına da önem ve
değer vermesi. Muhtelif alanlarda kurslar açıldı? Bunlar devam ediyor mu? Şu
anda vakıf bünyesinde hangi kurslar ve seminerler yürütülüyor?
Yeni
Dünya Vakfı olarak her yıl sanat, edebiyat, tarih, dini ilimler, sosyal
bilimler, kişisel gelişim ve kültürel çalışma alanlarında çeşitli eğitimler
vermekteyiz. Hem yıl için de hem de yılsonunda olmak üzere kamplar ve çeşitli
kültürel geziler düzenlemekteyiz. Genel merkez bünyesinde her eğitim döneminde
binlerce öğrencinin kültürel ve kişisel gelişimine destek olmaktayız. Ayrıca
şubelerimizin bulunduğu illerde de eğitim faaliyetleri genel merkezle eş
zamanlı olarak devam etmektedir. Yaz dönemine girdiğimiz bu zamanlarda
öğrencilere yönelik kamp ve geziler de düzenleyerek gençlerimizin yanında
olmaya devam ediyoruz.
Ayrıca kültür sanat
toplantılarında da dikkat çeken çalışmalar görüldü. Bunlar devam edecek mi?
Vakfımızın
bulunduğu mekân İstanbul’un en müstesna yerlerinden biridir. 450 yıllık tarihi
bir mekânda faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Biz emanete sahip çıkma bilinciyle
hareket eden bireyleriz. Bugün içinde bulunduğumuz yer bir vakıftır ve kamunun
mülküdür. En güzel şekilde insanların yararına olacak çalışmalara ev sahipliği
yapmayı bir görev biliyoruz. Bâbıâli
Enderun Sohbetleri de ilim, sanat, kültür, tasavvuf, alanlarının güzide
şahsiyetlerini gençlerimizle buluşturan önemli bir çalışmadır ve vakfımızın bu
etkinliğe ev sahipliği yapması ayrıca bir onurdur. Elbette bu ve benzeri
faaliyetleri sürdürmeyi arzu etmekteyiz.
Yine
vakıf bünyesinde resim, tezhip, ebru, karikatür, sinema ve tiyatro gibi
alanlarda da gençlerin istekli olduğu görülüyor. Bu sanat dallarında ne gibi
çalışmalar düşünülüyor? Mesela sergiler yine olacak mı?
Yeni
Dünya Vakfı olarak gençlerin istek ve önerilerini dikkate alıyoruz. Eğitimlerin
içeriği belirlenirken geniş bir istişare ağı ile gençlerin ihtiyaçlarını
değerlendiriyoruz. Bu değerlendirme doğrultusunda sanat ve estetik alanlarında
faaliyetlere önem veriyoruz. Her yıl eğitimlerimizde yer alan filografı, hat,
tezhip ve benzeri kurslar ile öğrencilerimizin estetik ve sanat dünyalarına
dokunmak istiyoruz.
Yeni Dünya Vakfı’nın yeni
Genel Merkezi’nin Eyüpsultan’da yapıldığı ve yakın zamanda oraya taşınılacağını
duymuştuk. Hayırlı uğurlu olsun. Acaba bu taşınmadan sonra şimdiki bina hangi
amaçla kullanılacak? Cağaloğlu’nun
merkezinde olan bu tarihî binayı, bir kültür sanat merkezine dönüştürmeyi
düşünüyor musunuz?
Evet
Cağaloğlu’ndaki vakıf merkezi olarak kullandığımız bina, aslında bir
medresedir. Bizim de içinde gençlerin olduğu, eğitim, kültür ve sanat
hizmetlerinin verildiği bir mekân olarak devam etmesi temel arzumuzdur. Zira
vâkıfın (vakfeden kişi Hadım Hasan Paşa vefatı 1598) iradesini önemsiyoruz. Eyüp
Sultan’a taşındıktan sonra, burasının gençlere yönelik eğitim, kültür ve sanat
faaliyetlerinin yürütüldüğü bir merkez olması noktasında çalışmalarımız
sürüyor. Bahçe ve giriş katını kitap-kahve altyapısıyla şekillendirmeyi
düşünüyoruz. İkinci katı ise, saydığımız ve yapageldiğimiz etkinliklerin icra
alanı olarak planlıyoruz. Tabii Eyüp Sultan’daki merkezimizde de benzeri
faaliyetleri daha geniş ve ferah ortamlarda, Eyüp Sultan Hazretlerinin
ruhaniyetine uygun şekilde sürdürmeyi hedefliyoruz. Gönül dostlarımızı Eyüp
Sultan’a da bekliyoruz.
Bâbıâli, bildiğiniz gibi
Osmanlı’nın son döneminde siyasetin, daha sonra ise basın ve yayın dünyamızın
merkezi oldu. Bütün gazeteler, yayınevleri, dergiler hep bu semtteydi. Binayı “Yeni Dünya Vakfı Bâbıâli Kültür Merkezi”
hâline dönüştürüp hizmetleri artırarak sürdürmeyi düşünüyor musunuz?
Öneriniz
güzel. İsim de tarihi ve marka değeri yüksek bir isim. Hatta biraz da iddialı
diyebilirim. Arkadaşlarımız bu konuyla ilgili bir çalışma yürütüyorlar. Bu
teklifinizi de bir öneri olarak sunabilirim.
Z Grubu tartışması
hakkında, gençlerle en çok meşgul olan bir vakıf başkanı olarak neler
düşünüyorsunuz?
Z Kuşağı adlandırması, sanki bir toplum
mühendisliği projesi gibi duruyor. Birileri sosyal bir adlandırma yapıyor ve
daha sonra bizimle birlikte içini dolduruyor. Sonra onu biz de doğru kabul
ediyoruz. Rahmetli Sezai Karakoç’a atfedildiği şekliyle söyleyeyim: Bu nesil
bize ait. Bizim neslimiz. Biz nasıl yetiştirirsek, öyle şekil alır. Yeni Dünya
Vakfı olarak hem kendi gençliğimizi hem de ümmetin gençliğini sahipleniyor
özgürlüğünü kulluğundan alan, inançlı, erdemli ve vizyonu geniş bir gençlik
yetiştirme gayreti içerisindeyiz. Bunu dert ediniyoruz ve çalışıyoruz. Yapacak
çok işimiz var. Bu bir. İkincisi, Hz. Ali’nin ‘Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil,
onların yaşayacağı çağa göre yetiştirin.’ sözü tüm zamanlara ışık
tutan ve ne yapmamız gerektiğini net biri şekilde ortaya koyan güzel bir rehber
sözdür. Dolayısıyla çocuklarımızı harflere göre sınıflandırmak yerine, yaşayacağı
çağ ve dönemin gerçeklerine göre yetiştirmek vazgeçilemez bir kuraldır.
İnsanlık tarihi boyunca kuşaklar arası benzerlikler hep olagelmiştir. Ancak son
dönemlerde bu benzerlik hızlı gelişen teknolojinin de etkisiyle yerini
farklılıklara bırakmış görünüyor. Bugün de yine Hz. Ali’nin sözünden hareketle
gençlerimizi ona göre yetiştirmeye çalışıyoruz.
Yeni Dünya Vakfı adına gelecekte ne
gibi çalışmalar yapılacak? Mesela 81 ilimizde şubeler açmayı düşünüyor musunuz?
Ülkemizin her köşesinde çocuklarımıza ve gençlerimize el uzatmayı
hedeflediğiniz söylenebilir mi?
Yeni Dünya Vakfı, çeyrek asrı aşkın
yaşıyla genç ama tecrübe birikimi fazla olan bir vakıf. Elbette gençlerimiz
adına büyük hedeflerimiz var. Vakfımızın, yeni bir dünyanın kurulması için sorumluluk almaktan çekinmeyen,
kişiliği ve karakteri sağlam, kendisini ülkesine ve insanlık âlemine vakfetmeye
hazır bir gençliği yetiştirmek, şeklinde bir vizyonu var. Bu gençliğin
yetiştirilebilmesi için gerek Yeni Dünya Vakfı olarak gerekse diğer sivil
toplum kuruluşlarıyla iş birliği halinde hizmet ağımızı olabildiğince
genişletmek istiyoruz. Ancak, hiçbir şekilde nicelik peşinde değiliz. Biz bir
siyasi parti değiliz ki, 81 ilde teşkilatımız neden yok, ticari bir kuruluş
değiliz ki, neden bayimiz yok, diyelim. Ben de kendi ilimde, ilçemde ‘bu
kervana katkı vermek istiyorum’ diyen gönül erleri olursa, değerlendirmemizi
yapar ve ona yol veririz. Çünkü bu hizmetlerde Necip Fazıl’ın ifadesiyle
“sağına ve soluna bakmadan ‘ben varım!’ diyecek” kişilerle ancak yol
yürünebilir. Zira bir dünyalık vadetmiyoruz. Bu da hasbîliği gerektiriyor.
Umarım çalışmalarımız yeni vakıf insanların yetişmesine de zemin oluşturur.
Cenab-ı Hak, bizleri kendi rızasından ayırmasın.
Yeni
Dünya Vakfı’nı merak edenler, bilhassa gençler vakıfla nasıl temas kurabilir?
Vakfımızın,
yaptığımız çalışmalarımızı anlattığımız bir internet sitesi var. www.yenidunyavakfi.org.
İnşallah yakın zamanda sitemizi yenileyecek ve daha güzel hale getireceğiz.
İnternet sitemizin yanı sıra Vakıf Bülteni ile genç kardeşlerimizin çıkardığı Genç Dünya adlı kültür ve edebiyat dergimiz
var. Dergi marifetiyle yazma kabiliyeti olan gençlerimizi desteklemeye, onlara
yazılarını yayımlayabilecekleri alanlar sunmaya çalışıyoruz. Yeni Dünya
Vakfının hem burs, hem yurt hem de eğitim ve kültürel hizmetlerinden istifade
etmek isteyen bütün gençlerimiz, Cağaloğlu’nda bulunan merkezimize gelebilir ve
şubelerimizin etkinliklerine katılabilirler. Gençlerimiz için cami merkezli bir
ruh dünyası inşa ederken onları aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet, Eyüp Sultan
(Halit b. Zeyd), Hacı Bayram Veli’nin ruhaniyeti ile de tanıştırmak istiyoruz.
Bütün
gençlerimiz için “edebiyat”, “resim”, “karikatür”, “tezhip”, “minyatür”,
“tarih” ve diğer alanlarda yarışmalar yapmayı düşünüyor musunuz?
Vakıf
olarak her konuda gençler arasında bir farkındalık oluşturabilmek için
çalışıyoruz. Çünkü bu yarışmalar farklı potansiyeli olan gençlerin
billurlaşmasına fırsat sunuyor. Ben, onların bulunup çıkarılması ve
yeteneklerinin desteklenmesini önemsiyorum.