Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Temmuz 2022

İdeali olan insanlar iddialı olmalıdır

Mahmut Göksu_91c76c6942c5555e7d9025963682b3b1.jpeg

Yeni Dünya Vakfı, sivil toplum kuruluşları arasında öne çıkan bir müessese. Çeyrek yüzyıllık vakfın Başkanı Mahmut Göksu, yapılan çalışmaları anlatıyor.

Bizim köklü medeniyetimiz bir ‘vakıf medeniyeti’dir. Selçuklu ve devamı olan Osmanlı, toplumun düzenine ciddi katkılarda bulunan vakıflarla ayakta durmuş ve bir iyilik dünyası oluşturmuştur. Şüphesiz bugünkü şartlarda bir vakıf kurup onu hayırlı bir müesseseye dönüştürmek kolay değil. Ama azim ve inanç olunca bunlar zor değil. Merkezi Cağaloğlu’nda olan ve çeyrek yüzyıldan beri ilim, sanat, kültür dünyamıza, muhteşem medeniyetimize katkılarda bulunan Yeni Dünya Vakfı’nı, Başkanı Mahmut Göksu Beyefendi ile konuştuk. Vakfın kuruluş amacını ve bugüne kadar yapılan hizmetlerini anlatan Göksu, geleceğe dair projelerini de dile getirdi. Sizi bu sorular ve cevaplarla baş başa bırakıyoruz:

Yeni Dünya Vakfı, son yıllarda önemli ve ciddi faaliyetleriyle öne çıkan ve toplumda takdir gören saygın bir sivil toplum teşkilatı. Öncelikle şunu sormak istiyorum. Türkiye’de bunca vakıf varken Yeni Dünya Vakfı’nı niçin ve hangi amaçla kurdunuz?

28 Şubat sürecinde inançlı kesimin baskı altına alınması, temel hak ve özgürlüklerin yok sayılması, başörtü ve katsayı dayatmaları gibi hukuk dışı ve ötekileştirici tutum ve davranışlara karşı daha adil bir dünyanın kurulabilmesi için 1996 yılında bir grup arkadaşla yola çıktık. Bir başka ifadeyle o gün ülkemizde bugün de genel olarak dünyada devam eden güç ve zulüm odaklı bir dünyadan, herkesin inancını ve ideallerini daha rahat yaşayabileceği, adalet ve merhamet odaklı bir dünyanın kurulabilmesi için gayret göstermek ve bu yüksek ideallere inanan gençlerin yetişmesine rehberlik etmektir.

“Yeni Dünya” tabiri bir iddiayı da taşıyor. Bugün mevcut “Dünya”dan ve yeryüzündeki gidişattan rahatsız olunduğu için mi “Yeni Dünya” ismiyle yola çıktınız?

Evet bu bir iddiadır. Çünkü ideali olan insanlar, iddialı olmalıdır. İdeali olmayan denizde rüzgâra terkedilmiş bir gemi gibidir, her yere savrulabilir. Hani bir söz vardır ya, ‘Rotası belli olmayan gemiye, hiçbir rüzgâr yardım etmez.’ diye. Elbette bugün dünyanın gidişatından rahatsızız. Çünkü gücü olan, zulümde sınır tanımıyor. Örneğin Çin, Doğu Türkistan’a, Rusya Kırım’a, Ukrayna’ya girebiliyor. ABD Suriye, Yemen, Irak ve daha birçok ülkeyi kendi menfaat ve çıkarları neyi gerektiriyorsa, hiçbir kural tanımadan girip işgal edebiliyor. Milyonlar bu yüzden ülkelerini terk etmek durumunda kalabiliyor. Bütün bunlar dünyaya hükmeden 5’linin çıkarlarına göre şekilleniyor. İşte biz durumdan rahatsızız ve dünyanın 5’ten büyük olduğu gün, yeni dünyanın ayak seslerinin geldiği gündür diye düşünüyoruz.

Bir kuruluşun tarihinde çeyrek asır önemli bir zaman dilimidir. Son 25 yılın değerlendirmesini ana hatlarıyla sizden isteyebilir miyiz?

Yeni Dünya Vakfı, insanımıza özellikle gençlerimize hizmet edip onları geleceğe hazırlamak adına yola çıkan bir vakıftır. Kurulduğu günden bugüne birçok eğitsel, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle yaptığı kamplar ve ufuk açıcı projelerle onlara bir vizyon verebilmenin gayret ve çabası içerisinde olmuştur. Tabi burs faaliyetlerimiz ve son dönemde yurt hizmetlerimiz, hizmet ağımızı genişletmektedir.

Bütün bunlardan amaç, gençlerimize gönül diliyle dokunabilmek, onları yerli, millî ve İslami değerlerle tanıştırıp ailesine, vatanına ve ümmete hayırlı bir evlat olmasına katkı vermektir. Bu hizmetlerde alan çok geniş ve çok çeşitlidir. Her gün daha mükemmeli yakalayabilmek adına attığımız adımlarda daha çok işimiz olduğunu görmekteyiz. Amaçlanan noktaya geldi dersek, tabi ki eksik bir ifade olur. Çünkü yapılacak daha çok iş var ve büyük gayret ve fedakârlıkları bekliyor. Özellikle uluslararası öğrenci boyutuyla da bu gayretimizi daha geniş bir hinterlanda götürmeye çalışıyoruz.

Burada bir konuyu daha özellikle belirtmek isterim. Vakıf hizmetleri gönüllülük esasına göre yürütülmektedir. Burada vakfımıza destek vererek gençlerimize katkı vermeye çalışan hamiyetperver gönül dostları yanında bu faaliyetlerde bilgi, birikim ve enerjileri yönüyle katkı vermelerini beklediğimiz dostlarımızı bu çalışmalara davet ettiğimiz zaman, çoğunlukla çeşitli mazeretlerle karşılaşıyoruz. Mazeretler hayatın bir gerçeği. Ama hiçbir mazeret başarının yerini tutmuyor. Fedakârlık olmadan da bu işler yürümüyor. Kamplara gönderdiğimiz gençlerin başında hamilik yapacak arkadaşlara keşke daha kolay ulaşabilsek. Dolayısıyla bu bir hizmet kervanıdır. Kervanın öncüleri olduğu gibi, arkada kalanları da olabiliyor. Ama kervan yürüyor.

Yeni Dünya Vakfı’mız bugüne kadar kaç yurt açtı, kaç öğrenciye ulaştı? Ana hatlarıyla anlatır mısınız?

Yeni Dünya Vakfı kurulduğu günden bugüne gençlerimizin yerli/millî ve İslami değerlerle yetişmesine katkı sağlamaya devam ediyor. Siz de takdir edersiniz ki, insanla uğraşmak zor bir uğraşıdır. Çinlilerin bir atasözü vardır: “Mutlu olmak istiyorsan toprakla; mutsuz olmak istiyorsan insanla uğraş!” diye. Ama şu gerçek de gün kadar aşikârdır: Yatırımların en büyüğü insana yapılan yatırımdır. İşte bu zor ve önemli alanda hem de gönüllülük esasına göre hizmet vermenin gayret ve çabası içerisindeyiz. Çünkü bu alan, kökü dışarıda olan birtakım örgütlere bırakılmayacak kadar mühim bir alandır. Biz de karınca misali, gücümüz nispetinde bu hizmetleri sürdürürken, kemiyetten çok keyfiyete bakıyoruz. Çünkü işi bereketlendirecek olan Allah’tır.

Hâlihazırda vakıf olarak 20 şube, 18 yurt ile hizmet vermekteyiz. Kurulduğu günden bugüne binlerce öğrenciye burs imkânı sağlayan vakfımız 2021-2022 eğitim öğretim yılında 1730 öğrenciye burs vermiştir. Bu öğrenciler eğitimin her kademesinde bulunan gençlerdir. Ancak ağırlıklı kısmını lisans öğrencileri oluşturmaktadır.

Yeni Dünya Vakfı’nın en büyük sermayesi, samimiyetidir. Hiçbir gizli ajandamız olmadan, sadece ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara hizmet edendir’ düsturundan hareketle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Tabii ki vakıf hizmetlerinde gönüllülük esastır. Ancak bütün bu hizmetler vakfımıza maddi ve manevi katkı veren çok sayıda gönül dostlarımızın destekleriyle yürümektedir. Onlara teşekkür ediyoruz. Allah sayılarını artırsın.

Burada bir hususun daha altını çizmek istiyorum: Son dönemlerde vakıflar üzerinden birtakım negatif algılar oluşturulmaya çalışılmaktadır. Ülkemizin yaşadığı 15 Temmuz ihanet kalkışması, maalesef bu algıyı besleyen en önemli unsur olmuştur. Bu algıyı oluşturmaya çalışanların temel maksadı, bu ülkede yerli, millî ve İslami değerlerle mücehhez bir gençliğin yetişmesinden rahatsız olmalarıdır. Varsın olsunlar. Hak ve bâtıl mücadelesi dün vardı, bugün de yarın da olacaktır. Ancak biz her türlü vakıf iş ve işlemlerimizi en şeffaf şekilde yürütmekteyiz. Her türlü bağış, finans ve harcama işlemini katılım bankaları üzerinden kayıt ve belgeli olarak yapmaktayız. Çünkü rahmetli Prof. Sabahattin Zaim Hoca bir sohbetinde, “Siz ağniyâ-yı şâkirînden alıp, fukarâ-yı sâbirîne veren, güvenilir gönül erlerisiniz. Güvenilirliğinizi asla tartışmaya açtırmayınız!” derdi. Bence bu güzel ifade her şeyi özetliyor.

Yurtiçinde aktif olan vakfımız yurtdışında da çalışmalar yürütüyor mu?

Vakfımız sizin de ifade ettiğiniz gibi, yurtiçinde bu hizmetleri sürdürmektedir. Ancak ülkemize gelen ve uluslararası öğrenci diye nitelendirdiğimiz gençlere de aynı hizmetleri sunmaktadır. Bunların önemini de söylemeye gerek yok. Dokunduğumuz her öğrencinin yarın ülkesi ile ülkemiz arasında gönüllü bir elçi olması ümidiyle çalışıyoruz. Yurtdışı boyutuyla da, zaman zaman başta Afrika olmak üzere, dünyanın değişik mazlum ve mağdur coğrafyalarındaki topluluklara kurban, su kuyusu, ekonomik destek götürmeye çalışıyoruz. Bunu bazen tek başımıza bazen de Deniz Feneri gibi bu konuda öne çıkmış STK’lar ile birlikte yapıyoruz.

Vakfın dikkat çeken önemli bir hususiyeti kültürel faaliyetlere ve sanat çalışmalarına da önem ve değer vermesi. Muhtelif alanlarda kurslar açıldı? Bunlar devam ediyor mu? Şu anda vakıf bünyesinde hangi kurslar ve seminerler yürütülüyor?

Yeni Dünya Vakfı olarak her yıl sanat, edebiyat, tarih, dini ilimler, sosyal bilimler, kişisel gelişim ve kültürel çalışma alanlarında çeşitli eğitimler vermekteyiz. Hem yıl için de hem de yılsonunda olmak üzere kamplar ve çeşitli kültürel geziler düzenlemekteyiz. Genel merkez bünyesinde her eğitim döneminde binlerce öğrencinin kültürel ve kişisel gelişimine destek olmaktayız. Ayrıca şubelerimizin bulunduğu illerde de eğitim faaliyetleri genel merkezle eş zamanlı olarak devam etmektedir. Yaz dönemine girdiğimiz bu zamanlarda öğrencilere yönelik kamp ve geziler de düzenleyerek gençlerimizin yanında olmaya devam ediyoruz.

Ayrıca kültür sanat toplantılarında da dikkat çeken çalışmalar görüldü. Bunlar devam edecek mi?

Vakfımızın bulunduğu mekân İstanbul’un en müstesna yerlerinden biridir. 450 yıllık tarihi bir mekânda faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Biz emanete sahip çıkma bilinciyle hareket eden bireyleriz. Bugün içinde bulunduğumuz yer bir vakıftır ve kamunun mülküdür. En güzel şekilde insanların yararına olacak çalışmalara ev sahipliği yapmayı bir görev biliyoruz. Bâbıâli Enderun Sohbetleri de ilim, sanat, kültür, tasavvuf, alanlarının güzide şahsiyetlerini gençlerimizle buluşturan önemli bir çalışmadır ve vakfımızın bu etkinliğe ev sahipliği yapması ayrıca bir onurdur. Elbette bu ve benzeri faaliyetleri sürdürmeyi arzu etmekteyiz.

Yine vakıf bünyesinde resim, tezhip, ebru, karikatür, sinema ve tiyatro gibi alanlarda da gençlerin istekli olduğu görülüyor. Bu sanat dallarında ne gibi çalışmalar düşünülüyor? Mesela sergiler yine olacak mı?

Yeni Dünya Vakfı olarak gençlerin istek ve önerilerini dikkate alıyoruz. Eğitimlerin içeriği belirlenirken geniş bir istişare ağı ile gençlerin ihtiyaçlarını değerlendiriyoruz. Bu değerlendirme doğrultusunda sanat ve estetik alanlarında faaliyetlere önem veriyoruz. Her yıl eğitimlerimizde yer alan filografı, hat, tezhip ve benzeri kurslar ile öğrencilerimizin estetik ve sanat dünyalarına dokunmak istiyoruz.

Yeni Dünya Vakfı’nın yeni Genel Merkezi’nin Eyüpsultan’da yapıldığı ve yakın zamanda oraya taşınılacağını duymuştuk. Hayırlı uğurlu olsun. Acaba bu taşınmadan sonra şimdiki bina hangi amaçla kullanılacak? Cağaloğlu’nun merkezinde olan bu tarihî binayı, bir kültür sanat merkezine dönüştürmeyi düşünüyor musunuz?

Evet Cağaloğlu’ndaki vakıf merkezi olarak kullandığımız bina, aslında bir medresedir. Bizim de içinde gençlerin olduğu, eğitim, kültür ve sanat hizmetlerinin verildiği bir mekân olarak devam etmesi temel arzumuzdur. Zira vâkıfın (vakfeden kişi Hadım Hasan Paşa vefatı 1598) iradesini önemsiyoruz. Eyüp Sultan’a taşındıktan sonra, burasının gençlere yönelik eğitim, kültür ve sanat faaliyetlerinin yürütüldüğü bir merkez olması noktasında çalışmalarımız sürüyor. Bahçe ve giriş katını kitap-kahve altyapısıyla şekillendirmeyi düşünüyoruz. İkinci katı ise, saydığımız ve yapageldiğimiz etkinliklerin icra alanı olarak planlıyoruz. Tabii Eyüp Sultan’daki merkezimizde de benzeri faaliyetleri daha geniş ve ferah ortamlarda, Eyüp Sultan Hazretlerinin ruhaniyetine uygun şekilde sürdürmeyi hedefliyoruz. Gönül dostlarımızı Eyüp Sultan’a da bekliyoruz.

Bâbıâli, bildiğiniz gibi Osmanlı’nın son döneminde siyasetin, daha sonra ise basın ve yayın dünyamızın merkezi oldu. Bütün gazeteler, yayınevleri, dergiler hep bu semtteydi. Binayı “Yeni Dünya Vakfı Bâbıâli Kültür Merkezi” hâline dönüştürüp hizmetleri artırarak sürdürmeyi düşünüyor musunuz?

Öneriniz güzel. İsim de tarihi ve marka değeri yüksek bir isim. Hatta biraz da iddialı diyebilirim. Arkadaşlarımız bu konuyla ilgili bir çalışma yürütüyorlar. Bu teklifinizi de bir öneri olarak sunabilirim.

Z Grubu tartışması hakkında, gençlerle en çok meşgul olan bir vakıf başkanı olarak neler düşünüyorsunuz?

Z Kuşağı adlandırması, sanki bir toplum mühendisliği projesi gibi duruyor. Birileri sosyal bir adlandırma yapıyor ve daha sonra bizimle birlikte içini dolduruyor. Sonra onu biz de doğru kabul ediyoruz. Rahmetli Sezai Karakoç’a atfedildiği şekliyle söyleyeyim: Bu nesil bize ait. Bizim neslimiz. Biz nasıl yetiştirirsek, öyle şekil alır. Yeni Dünya Vakfı olarak hem kendi gençliğimizi hem de ümmetin gençliğini sahipleniyor özgürlüğünü kulluğundan alan, inançlı, erdemli ve vizyonu geniş bir gençlik yetiştirme gayreti içerisindeyiz. Bunu dert ediniyoruz ve çalışıyoruz. Yapacak çok işimiz var. Bu bir. İkincisi, Hz. Ali’nin ‘Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacağı çağa göre yetiştirin.’ sözü tüm zamanlara ışık tutan ve ne yapmamız gerektiğini net biri şekilde ortaya koyan güzel bir rehber sözdür. Dolayısıyla çocuklarımızı harflere göre sınıflandırmak yerine, yaşayacağı çağ ve dönemin gerçeklerine göre yetiştirmek vazgeçilemez bir kuraldır. İnsanlık tarihi boyunca kuşaklar arası benzerlikler hep olagelmiştir. Ancak son dönemlerde bu benzerlik hızlı gelişen teknolojinin de etkisiyle yerini farklılıklara bırakmış görünüyor. Bugün de yine Hz. Ali’nin sözünden hareketle gençlerimizi ona göre yetiştirmeye çalışıyoruz.

Yeni Dünya Vakfı adına gelecekte ne gibi çalışmalar yapılacak? Mesela 81 ilimizde şubeler açmayı düşünüyor musunuz? Ülkemizin her köşesinde çocuklarımıza ve gençlerimize el uzatmayı hedeflediğiniz söylenebilir mi?

Yeni Dünya Vakfı, çeyrek asrı aşkın yaşıyla genç ama tecrübe birikimi fazla olan bir vakıf. Elbette gençlerimiz adına büyük hedeflerimiz var. Vakfımızın, yeni bir dünyanın kurulması için sorumluluk almaktan çekinmeyen, kişiliği ve karakteri sağlam, kendisini ülkesine ve insanlık âlemine vakfetmeye hazır bir gençliği yetiştirmek, şeklinde bir vizyonu var. Bu gençliğin yetiştirilebilmesi için gerek Yeni Dünya Vakfı olarak gerekse diğer sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği halinde hizmet ağımızı olabildiğince genişletmek istiyoruz. Ancak, hiçbir şekilde nicelik peşinde değiliz. Biz bir siyasi parti değiliz ki, 81 ilde teşkilatımız neden yok, ticari bir kuruluş değiliz ki, neden bayimiz yok, diyelim. Ben de kendi ilimde, ilçemde ‘bu kervana katkı vermek istiyorum’ diyen gönül erleri olursa, değerlendirmemizi yapar ve ona yol veririz. Çünkü bu hizmetlerde Necip Fazıl’ın ifadesiyle “sağına ve soluna bakmadan ‘ben varım!’ diyecek” kişilerle ancak yol yürünebilir. Zira bir dünyalık vadetmiyoruz. Bu da hasbîliği gerektiriyor. Umarım çalışmalarımız yeni vakıf insanların yetişmesine de zemin oluşturur. Cenab-ı Hak, bizleri kendi rızasından ayırmasın.

Yeni Dünya Vakfı’nı merak edenler, bilhassa gençler vakıfla nasıl temas kurabilir?

Vakfımızın, yaptığımız çalışmalarımızı anlattığımız bir internet sitesi var. www.yenidunyavakfi.org. İnşallah yakın zamanda sitemizi yenileyecek ve daha güzel hale getireceğiz. İnternet sitemizin yanı sıra Vakıf Bülteni ile genç kardeşlerimizin çıkardığı Genç Dünya adlı kültür ve edebiyat dergimiz var. Dergi marifetiyle yazma kabiliyeti olan gençlerimizi desteklemeye, onlara yazılarını yayımlayabilecekleri alanlar sunmaya çalışıyoruz. Yeni Dünya Vakfının hem burs, hem yurt hem de eğitim ve kültürel hizmetlerinden istifade etmek isteyen bütün gençlerimiz, Cağaloğlu’nda bulunan merkezimize gelebilir ve şubelerimizin etkinliklerine katılabilirler. Gençlerimiz için cami merkezli bir ruh dünyası inşa ederken onları aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet, Eyüp Sultan (Halit b. Zeyd), Hacı Bayram Veli’nin ruhaniyeti ile de tanıştırmak istiyoruz.

Bütün gençlerimiz için “edebiyat”, “resim”, “karikatür”, “tezhip”, “minyatür”, “tarih” ve diğer alanlarda yarışmalar yapmayı düşünüyor musunuz?

Vakıf olarak her konuda gençler arasında bir farkındalık oluşturabilmek için çalışıyoruz. Çünkü bu yarışmalar farklı potansiyeli olan gençlerin billurlaşmasına fırsat sunuyor. Ben, onların bulunup çıkarılması ve yeteneklerinin desteklenmesini önemsiyorum.