Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Nisan 2021

İçimizdeki yabancılar!

Türkiye’de Türk milletinden başka herkesin çıkarlarını düşünen ama Müslüman Türk milletinin (Lazı, Kürdü, Çerkezi, Arabı, Boşnağı ile…) menfaatleri söz konusu olduğunda millete arkasını dönen bir şebeke var. Bu şebeke öyle sinsi, öyle sahtekâr ve öyle iki yüzlü ki görünürde kendisini Müslüman Türk, yerli ve milli lanse ediyor, ancak kapalı kapılar ardında bu topraklara ve bu millete her türlü hainliği yapabiliyor. Bir de bunların açıktan oynayanları var ki –hangi cesaretle yaptıkları bilinmez– millete açıktan düşmanlık ediyorlar. Milletin gözünün içine baka baka hainliklerini, öfkelerini, kinlerini kusuyorlar.

Bunların hangi tabela altında oldukları önemli değil. Bazen bir apolet, bazen bir memuriyet, bazen bir şirket, bazen de bir başka etiket altında faaliyet gösteriyorlar. Mecliste, orduevinde, medya mecralarında, üniversitede ve siyasetin kirli koridorlarında karşımıza çıkabiliyorlar. Ancak hepsinin tek bir hedefi var: Türkiye ve millet düşmanlığı! İçimizdeki satılmışlar bunlar, yerli “yabancılar”!

Hepsinin ortak birkaç özelliği var. Türkiye’nin kurucu ideolojisinin etrafında toplanarak, ülkenin ve devletin yegâne sahibi olduklarını iddia ediyorlar ve kahır ekseriyeti “ebedi şeflerinin” arkasına gizlenerek millete düşmanlık ediyorlar. Kurucu iktidarı ve kurucu ruhu arkalarına alarak kendilerine özel bir konum, özel bir ayrıcalık atfediyorlar. Kendilerinden başka kimsenin zerre kadar değeri yok. Sadece kendileri vatansever ve sadece kendileri bu toprakların menfaatlerini düşünebiliyor. Onlardan başka kimsenin aklı bu ülkenin stratejik meselelerine yetmiyor, onlardan başka kimsenin aklı çalışmıyor.

Bir başka ortak özellikleri, solcu kıyafetler giyerek faşist ve jakoben tavırlar sergilemeleri. Solculuk kisvesi altında emperyalistlerin emellerine hizmet ediyor, batılı efendilerine uşaklık yapıyorlar. İngilizler, Yunanlılar, Amerikalılar, Almanlar nasıl konuşuyor, Türk milletine karşı hangi dili kullanıyorlarsa bunlar da aynı dilden konuşuyorlar. Çünkü hizmet ettikleri merkezler kendilerine köpeklik edilmesinden son derece hoşnutluk duyuyor.

Sesleri bazen bir muhtıra belgesinde, bazen meclis kürsüsünde bazen de gazete köşesinde çıkıyor. Bir bakıyorsunuz milletin seçtiklerine karşılık darbeci zihniyeti hortlatarak kendilerini görünür kılıyorlar, bir bakıyorsunuz yaldızlı yalanlardan inşa ettikleri kulelerde kalemşörlük yaparak gazete köşelerinden millete kan kusuyorlar. Batılı efendileri böyle istiyor. “En sadık köpek” yarışmasında altın tasmayı boyunlarına geçirmek için soluk soluğa yarışan bu güruh 1960’ta, 1980’de, 28 Şubat’ta apoletlerinin gücüne güvenerek karşımıza çıktılar.

CHP, HDP gibi yapıların arkasına saklanarak Müslüman Türk milletinin değerlerine küfreden, millet biraz kafasını kaldırdığında postalıyla boynuna basan, etrafında kümelendikleri siyasi partiler en radikal terör örgütlerinin sığınağı haline gelmişken hala ısrar ve inatla bu partilerin pencerelerinden millete parmak sallayan bu soysuzlar görünürde en büyük vatansever, görünürde en büyük milletperver ve görünürde en büyük cumhuriyetçi olarak kendilerini pazarlasalar da asılları ve astarları itibarıyla nerede durdukları ve nerelere hizmet ettikleri çok ama çok açıktır.

Ülkenin en kritik dönemlerinde seçilmiş iradeye parmak sallama edepsizliğini gösterebilen bu tayfanın vakti geldiğinde her türlü gayr-ı milli yapıyla yan yana gelebileceği açıktır. Her fırsatta FETÖ’ye sallamaları, görünür planda ABD düşmanı gibi hareket etmeleri, vatanseverliği kimselere bırakmamaları kimseyi şaşırtmasın. Şimdilerde Kuvay-ı Milliye ruhunun arkasına gizlenen bu çapulcular günü geldiğinde Türkiye’nin halatını ABD limanına bağlamaktan çekinmeyeceklerdir. Zira Türkiye’de hiçbir askeri darbe Amerikan desteği olmadan gerçekleşmemiştir.

Sözde milli gözüken bu tayfanın da arkasında açık ve net bir şekilde ABD vardır. Takip ettikleri internet portalları bunun en büyük kanıtıdır. CIA’nın operasyon merkezi haline gelmiş, sözde sol kimlikli internet haber portalları, esasında Amerikan çıkarlarına hizmet etmekte, batılı efendilerinin yatak odalarında birer odalık olarak hizmet vermektedirler. İnanmayan o sitelere girerek kaleme alınan yazıları dikkatli bir şekilde okusunlar. Ne demek istediğimizi daha net anlayacaklardır. Ancak gözünü duman bürümüş, burnunun ucunu görmekten aciz kesin inançlılara diyeceğimiz hiçbir şey yoktur. ABD ve Türkiye’deki nüfuz ajanları bazen bir sol örgüt, bazen FETÖ gibi bir cemaat bazen bir milliyetçi grup bazen de hiç umulmadık bir iktisadi güç ya da şak şakçı bir medya organı olarak karşımıza çıkmıştır. Bugün de şaşıracak bir durum yoktur. Artık maskeleri düşmüş, foyaları ortaya çıkmıştır. Millet, bağrında beslediği bu hainleri artık deşifre etmiştir. Bu hainler çok uzak olmayan bir gelecekte millete en ağır şekilde hesap vermek zorunda kalacaklardır. O günler çok da uzak değildir.